AK Parti Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, İYİ Parti'yi Millet İttifakı'nda meşruiyet krizlerinin dışında tuttuğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Çünkü, İYİ Parti gelenek olarak devleti tartışmaya açan bir gelenekten gelmiyor. İYİ Parti, hakimleri ve savcıları satılmış ilan eden bir gelenekten gelmiyor. İYİ Parti gazetecilere, sanatçılara, öğretmenlere ve çiftçilere ağır hakaretlerin edildiği 'satılmış, iradesini pazarlamış' denen bir gelenekten gelmiyor. İYİ Parti Cumhurbaşkanı'nı, Anayasa'yı gayrimeşru ilan eden bir gelenekten gelmiyor. İYİ Parti 'sözde Cumhurbaşkanı' diyecek kadar millet iradesine hakaret etmeyi göze almış bir gelenekten gelmiyor. Ama Cumhuriyet Halk Partisi ve HDP, özellikle 2010 yılından sonra Cumhuriyet Halk Partisi ulusalcı gelenekten koptu. Yani geçmişte liderlerin, yani iktidarda olan liderlerin muhatabı olan liderlere bakıyorum. Bir de Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanımızın muhatap kaldığı lidere bakıyorum sahiden üzülüyorum."

Ünal, WhatsApp'ın "Gizlilik İlkesi"ni güncellemesi ve yeni koşulların onayı konusunda kullanıcılarına 8 Şubat'a kadar süre vermesine ilişkin soru üzerine ise "Ben zaten geçtiğimiz eylül ayında bütün arkadaşlarıma WhatsApp'dan ayrıldığıma dair bir mesaj gönderip, WhatsApp kullanmayı bıraktım." yanıtını verdi.

Ünal, açık kaynak kodlu olduğu için Telegram, BİP ve Signal gibi uygulamaları tercih ettiğini söyleyerek, "Ben bunları kullanıyorum. Dolayısıyla WhatsApp gibi değil, WhatsApp 'uçtan uca şifreleme yapıyorum' diyor ama uçtan uca şifreleme yapıp yapmadığını bilmiyoruz. 'Verilerinizi şuralarda, şuralarda kullanacağım, şuralarda kullanmayacağım' diyor ama nerelerde kullanıp kullanmayacağını bilmiyoruz. En son gönderdiği şeyde bütün datayı Facebook ile paylaşacağını belirtti." diye konuştu.

Youtube, TikTok ve Dailymotion uygulamalarının hukuki ve mali muhataplık oluşturmayı kabul ettiklerine işaret eden Ünal, "İnşallah Facebook da kabul edecek diye bekliyoruz. Bu hukuki ve mali muhataplık neden önemli, şunun için önemli; devletin kendi vatandaşlarının hukukunu koruması için bu siber egemenlerin bu hukuki muhataplığı kabul etmesi ve bunu ne yapması gerekiyor, konuşması gerekiyor. Bu konuda da herkesin açık olması gerekiyor. Açık ve şeffaf olması gerekiyor önümüzdeki süreçte en çok konuşacağımız konulardan bir tanesi." şeklinde konuştu.

ERKEN SEÇİM AÇIKLAMASI

Ünal, HDP ve CHP'ye yönelik şu eleştirilerde bulundu:

"HDP ve CHP'nin geleneği, zihinsel kodları bugün Marksist-Leninist bir gelenekten besleniyor. Zihinsel akrabalıkları da oradan geliyor. Yani PKK'nın Marksist-Leninist, tabii şiddeti bir çözüm yöntemi olarak Stalinist yöntemleri kullanıyor olması HDP'nin de siyasal ayakta bu Marksist söylemi kabulleniyor ve kullanıyor olması, yine aynı şekilde CHP'ye baktığınız CHP'nin dili ve söyleminde sürekli bir gayrimeşruluk, yani Anayasa gayrimeşru, Cumhurbaşkanı gayrimeşru, hakim gayrimeşru, savcı gayrimeşru, düzen gayrimeşru her şeyle ilgili bir gayrimeşruluk tartışması açıyorlar. Peki CHP'nin devleti, devletin kurumlarını ve devletin kurallarını hiç gayrimeşru ilan ettiğini gördünüz mü si? Peki burada değişen nedi? Burada değişen bu zihinsel yapıdır, Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte değişen zihinsel yapıdır. CHP ile HDP arasında bir zihinsel ortaklık, CHP tarafından her ne kadar Atatürkçülük'le gizlenmeye çalışılıyorsa da HDP tarafından bu açıktır. Ama bu genetiğe uymayan, bu kimyaya uymayan yapı hangisidi? İYİ Parti'nin genetiği ve kimyasıdır. Burada da tabii en çok zorlanan haliyle ve meseleyi gündelik siyasetle geçiştirmeye, asıl siyasi derinliği ve o siyasetin geleneğini tartışmaktan uzak duran bir yapı da İYİ Parti. Dolayısıyla Millet İttifakı, Cumhur İttifakı gibi bir millet mutabakatından değil, benzemezler ittifakından oluşuyor."

Ünal, erken seçim tartışmalarına ilişkin de "Gündeme getirilmesi kasıtlıdır. Türkiye'nin önünde herhangi bir şekilde erken seçim söz konusu değil. Çünkü özellikle bütün dünya salgınla boğuşurken, bütün dünya şu anda ekonomik olarak daralırken. İngiltere'de, İspanya'da, İtalya'da ve Almanya'da salgının sonuçları son derece ağır hissedilirken Türkiye bu salgın sürecini yaklaşık bir yıldan beri son derece iyi bir şekilde yönetiyor ve yönetmeye de devam edecek." diye konuştu.

Editör: TE Bilişim