Ayşegül Koç'un sunduğu ''Gün Başlıyor'' programında bugün TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer konuk oldu. Programda 17 ağustos depremi anıldı ve İzmir'de yaşanabilecek olası deprem hakkında konuşuldu.


TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer; ‘’ 17 ağustos 1999 yılında yani 23 yıl önce vefat eden tüm vatandaşları saygıyla anıyorum. Tabi ki Türkiye tarihine baktığımız zaman 1939 yılında Erzincan depremi meydana geldi. Bu deprem 7.9 büyüklüğündeydi. O depremde  33 bin vatandaşımız hayatını kaybetti. 17 ağustos depreminde 17 bin kişi resmi rakamlara göre hayatını kaybetti. Ancak resmi olmayan rakamlara göre bu sayı 57 bindi. Bunu baz alırsak Türkiye tarihinin en büyük felaketi oldu.’’ açıklamasında bulundu.


DEPREME KARŞI ALINAN ÖNLEMLER 
Sinancan Öziçer; ‘’ Denetimleri artırarak ve afet toplama alanlarını revize ederek gelişme gösterdik. AFAD isimli bir kurum kuruldu. Gerekli teknolojik yenilikler yapılarak o günden bu güne çok yol alındı. Ancak eksik kalan çalışılması gereken noktalar da var’’ dedi.


MARMARA’DA OLASI BİR DEPREM 
Öziçer; ‘’Kuzey Anadolu fay hattı yaklaşık 1100 km uzunluğunda bir hattır. Doğrultu atımlı bir fay hattıdır. Onlarca yılda bir enerjisini boşaltacak yapıda bir faydır. 30 yılda bir fay hattında enerji boşalması meydana geldiği görülmüş. Yani 1999 yılında en son deprem meydana geldiğine göre 2029 yılında deprem meydana geleceği öngörülüyor. Önümüzdeki on yılda İstanbul’da deprem riski öngörülebilir.’’ açıklamasında bulundu. 
Öziçer; ‘’ Deprem sadece bir faydan dolayı oluşmaz. Bir çok paremetre ve başlıktan oluşan çok konu vardır. Sürekli söylediğimiz şekilde sismolojik ve bilimsel verilere dayanarak yorumlar yapmamız gereklidir.’’ dedi.  


İZMİR’DE MEYDANA GELEN DEPREM
Geçtiğimiz günlerde meydana gelen deprem hakkında konuşan Öziçer; ‘’ Pamucak veya Kuşadası körfezi açıklarında olan kuzey güney atımlı faylarda meydana gelen ve enerji boşalmasından meydana gelen bir depremdir. Bu deprem için öncü ve artçı diyenler hakkında konuşan Öziçer; '' 5.0 büyüklüğündeki bir deprem farklı bir fayı tetikler demek halkı panik haline sokmaktan başka bir işe yaramaz.’’ dedi. Ayrıca jeofizik çalışmaları yapılmadan deprem hakkında kesin bilgiler elde edilemez diyen Öziçer; ‘’Jeofizik çalışmaları ekonomik çalışmalardır. Kilometrece derinlikteki doğalgaz ve değerli maden aramalarında da kullanılabilen çalışmalardır. Deprem tespiti için de çok önemli bir kaynaktır.Çalışma yapılmadan kesin şeyler açıklamak doğru olamaz’’ açıklamasında bulundu. 


DENİZLERDE ÇALIŞMA YAPILMASI GEREKLİDİR
Denizlerde çalışma yapılmasının önemini anlatan Sinancan Öziçer; ‘’ Denizlerimiz yüksek teknolojik gemilerimiz ile birlikte sismik araştırmalar ile incelenebilir. Denizlerde yapılacak jeofizik çalışmalar ile önemli bilimsel veriler elde edilebilir.’’ açıklamasında bulundu.
Bilimsel olarak denizde araştırma yapmanın kolaylığından bahseden Öziçer; ‘’ Denizde sizin çalışma yapmanızı engelleyebilecek herhangi bir engel olmuyor. Bu sebeple karaya oranla daha iyi sonuçlar elde edilebilir. Karada ise apartmanlardan dolayı yüzlerce metre açılıma sebep oluyor. Ancak denizde önünüze kara parçası gelmiyor. Bu da kolaylık sağlıyor.’’ dedi.


DEPREM MASTER PLANLARI 
Öziçer; ‘’Deprem master planları 1999 yılında yapılan bir çalışmadır. İzmir’de senaryo üzerine deprem olduğu zaman neler yapılabilir adlı yapılan bir çalışmaydı. Ancak yapı stoğunun çıkarılması gereklidir. Bir deprem olduğu zaman buralardaki veriler ile tahminde bulunabilir.’’ dedi.


AFET ÖNCESİ VE SONRASI ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER
Deprem esnasında yapılması gerekenleri anlatan Öziçer; ‘’ Bilinçli bir şekilde balkona asansöre veya merdivenlere koşmadan önce sırtımızı sert bir zemine cenin pozisyonunda dayayarak vatandaş olarak en doğru hareketi yapmış oluruz. Enkazın altından bir kişiyi çıkarmaktan çok enkazın altına bir kişiyi sokmamak önemlidir. En önemli olay burada zemin etüdünün tam anlamıyla yapılmasıdır.’’ dedi.


BELEDİYELERDE UZMAN ÇALIŞANLAR OLMALI
Jeofizik mühendislerinin binaları denetlemesi hakkında konuşan Öziçer; ‘’Jeofizik mühendisi deprem anında binanın rezonansa uğrayıp zarar görmemesi üzerine tasarlandığını raporladığı zaman bina onay almalıdır. Konusunda uzman çalışanlar ile binalardaki bu zararlar giderilebilir. Belediyelerde uzman jeofizik mühendisi istihdam edilmelidir. Bir depremde denetimsiz ruhsat ile yapılaşmaya açılmış bir binanın bedelini belediyeler ödememelidir. Bu tarz eksikliğin tamamen giderilmesi gereklidir. Bu konu ile ilgili yasa çıkarılabilir. Belediyelerde okyanustaki bir damla kadar maliyet getirmeyecek ancak çok fazla canı kurtaracaktır.’’ açıklamasında bulundu.

Editör: TE Bilişim