Her İşin Başı Sağlık Programı Ayşegül Koç ve İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr.Süleyman Kaynak’ın sunumu ile Her Salı saat 11:00’de yayınlanacak program, bugün ilk bölümüyle Radyo Ege’de yayınlandı. Programda sağlık camiasının sorunları dile getirildi. Programda Tabip Odası Yöneticisi Doktor Serkan Şen açıklamalarda bulundu.  

Doktor Serkan Şen; ''İzmir Konak'ta çalışmaktayım. Yaklaşık on yıldır çalışıyorum. Aile sağlığı merkezlerinde koruyucu hekimlik gelecekteki muhtemel hastalık ve sakatlığın ciddiyetini ve süresini en aza indirerek  veya engelleyerek hastanın farkında olmadığı hastalık bilgileri ortaya çıkmadan önce tespit edip tedavinin, hastalığın erken döneminde yapmasını sağlayan, hastalık öncesi sağlık hizmetlerini tanımlıyor. Dediğiniz gibi aşılama en önemlisi ve en bilineni ama bunun haricinde periyodik izlemler, taramalar, çevre sağlığı ve beslenme düzenlenmesi gibi koruyucu sağlık çalışma yöntemleri de var.'' dedi.


 TOPUK KANINDAN HAYAT BOYU SAĞLIĞINI ÇIKARIYORUZ

''Bizim burada bir de aile sağlığı merkezinde karşılaştığımız durum aslında çok da öyle değil.Bebek sahibi olan aileler belki sadece aşılamayı ve izlemleri görmüyor ama nadiren işte kanser taramalarını periyodik izlemleri görüyor. Bizi genelde aile sağlık çalışanları olarak ilaç yazdırılan işte günlük küçük muayenelerin küçük sağlık sorunlarının halledildiği mahallede olan sağlık birimleri olarak görüyorlar. Aslında bizim görevimiz çok daha fazla yani sizin de bahsettiğiniz gibi bir bebek doğduğundan ölümüne kadar bir insanın neler yapıyoruz kısaca özetlemeye çalışayım bebek doğduktan beş gün sonra ilk bize muayenesine geliyor biz burada ilk doğumla ilgili konjenital bir sıkıntısı var mı ilk muayenesini yapıyoruz. Sarılık değerlerini tahmini olarak bir ölçmeye çalışıyoruz, görmeye çalışıyoruz beslenmesini sorguluyoruz ve aslında ilk uygulamadan taramasını yapıyoruz. Topuk kanından kalıtsal hastalıklar için bir taraması yapılır. Konjenital,kalp ve kistik fibrozis bunların taramasını yapıyoruz. Topuk kanından taramada tanı koyduğumuzda ve tedaviye başladığınızda belki de kişinin hayat boyu daha sağlıklı şekilde yaşamasını sağlayacak ilk tarama programımızı yapıyoruz.Arkasından 15 günlükken tekrar çağırıyoruz bebeği.''

DOĞUM SONRASI ÖLÜM ANINA DEK
''15 gün içerisinde değişim var mı ? her şey var mı ? kilo alımı nasıl beslenmesi nasıl ? gelişen herhangi bir sağlık problemi var mı ? göbek kordonunda bir Enfeksiyon olmuş mu ?  bunları kontrol ediyoruz. Bir ayda tekrar çağırıyoruz ilk dediğiniz gibi buna başlıyoruz. Doğumda aşılama yapılmış mı ? bizde ilk aşılama birinci ayda hepatit aşısı ile başlıyoruz tabii ki yine söylediğimiz gibi gelişmesini kilo alımına büyümesini değerlendiriyoruz. Sonra ikinci ayda, dördüncü ayda, altıncı ayda, bir yaşında, bazen dokuz aylıkken, aşılamalarına devam ediyoruz. Bir aylıkken ve 15 günlükken geldiğinde yine yüksek dozda D vitamini eksikliği olduğunda gelişebilecek raşitizm yani kemik bozukluğu kemik gelişim bozukluğu önlemek için d vitaminine başlıyoruz yine koruyucu hekimlik de burada müdahale etmeye başlıyoruz. Bebeğimize bir yaşına geldiğinde bu sefer büyümesini izlemeye başlıyoruz.''

ÇOCUĞUN HER ANINDA VARIZ
 ''İlk baştan beri başlamıştık bunu yapmaya konuşması yürümesi herhangi bir problem var mı ? bunları düzenliyoruz. Tespit edersek ikinci üçüncü basamak sağlık kurumlarına yönlendirip erken teşhis edilip bunların erkenden daha büyük sorunlara yol açmadan önlemini almaya çalışıyoruz. Çocuk izlemlerine geçiyoruz. 12. ay 18. ay 24. ay 30. ay ve 36. ay bunlarda yine aşılamamız devam ediyor artı çocuğun büyümesini sosyalleşmesini konuşmasında yine bunları takip ediyoruz. İlkokul çağına geliyor. Okul çağı aşılamalarına başlıyoruz. Yine bizler yapıyoruz. Gelişebilecek sağlık problemleri ileride yani işte omurga deformiteleri, skolyoz Kifoz, yani kamburluk omurganın sağa sola eğilmesi gibi şeyleri gözlemliyoruz. Çocukların rutin muayenelerinde. Ergenliğe geçiyor ergenlikle ile ilgili problemleri en önce biz tespit edebiliyoruz görüyoruz ailelerle konuşarak çocuklarla konuşarak yine omurga deformiteleri ve kalp hastalıkları yönünden kontrollerini biz yapıyoruz sonra çocuk büyüyor. İşimi girecek, atanacak, evlenecek yine bize evlilik başvurusu ile gidiyor. Bir bulaşıcı hastalığı var mı ? bir de kalıtsal şu anda SMA biliyorsunuz çok şey herkesin girdiği bunların taramasına başlandı. Bunların taramasını yapıyoruz yine ülkemizde  çoklukla görülen Akdeniz anemisi taramasını yapıyoruz bunlarda bir problem varsa biz de önerilerde bulunuyoruz, danışmanlık yapıyoruz. Bebek sahibi olmaya çalışacaklar zaman, eşlere danışmanlık yapılmasını öneriyoruz. Ardından evleniyor. Gebe kalıyor. Gebenin tansiyonunu işte kan değerlerini bebeğin anne karnındaki bebeğin gelişimini gibi gebelik süresinin sürecinde yaşayacağı sıkıntıların olup olmadığını bunları takip ediyoruz. En az dört izlem ama tabii ki bunun daha fazlası muhtemelen her ay neredeyse çağırarak gebelerimizi izliyoruz sonra erişkinlikte 30 yaşından sonra bu sefer kanser taramalarımız ve kronik hastalık taramalarımız başlıyor. Tabi daha önceden başlıyor çocukluk çağının başlangıcında daha çok sıklıkla hastalıkların çıktığı dönemler 30 kırklı yaşlarda. Rahim ağzı kanseri taraması yapıyoruz. Kadınlarımıza HPV Human Papilloma virüs taraması yapıyoruz belki rahim ağzı kanserinin en sık etmen etkenlerinden biri bu virüs. Eğer tespit edersek alt türlerinden varsa ona göre tedaviye başlıyoruz. İkinci üçüncü basamakta tedavi başlıyor. Mamografi taraması yapıyoruz. Kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden iki senede bir kadınlarımızı çağırıp, bize kayıt olan kadınları çağırıp ketemlerde ya da hastanelerde mamografi taramalarını yapıyoruz. Bunları takip ediyoruz. 50 yaşından sonra bu sefer bağırsak kanseri taraması başlıyor. Asmde çok basit bir teste kayıtlı gizli kan testi ile hastanın kendisine uygulayacağı test ile hastalığı ilerlemeden önce tespit Edip bunun tedavisini sağlıyoruz. Doğumundan ölümüne kadar bize kayıtlı kişiler ya da toplumun bütün sağlık problemlerini biz onlar hastalık hasta olmadan hastalığı başlamadan taramalarını yaparak izlemlerini yaparak onları sağlıklı bir şekilde yaşamasını sağlamaya çalışıyoruz’’

İzmir Tabip Odası başkanı Süleyman Kaynak; ‘’Birinci basamak sağlık hizmete bütün dünyada çok önemsenir. Hastalıklar önce 1. Basamakta ele alınır. Sonra 2.ve 3. Basamağa yönlendirilir. Serkan Bey’e sormak isterim. Neredeyse yüzde 85 90’lık bir kısmı buralarda çözümlenir. Çok yoğun bir iş takvimi var. Bu iş yüküne karşılık nasıl bir mekanda çalışıyor. Topuk kanından bahsetti. Labaratuar ortamı da var. ‘’

BİZ TAŞERON ŞİRKET GİBİ ÇALIŞIYORUZ
Doktor Serkan Şen; ‘’Biz de mekan problemi var. Bize boş bir mekan veriliyor. Oraları biz tamamlıyoruz. Kamu binalarının bir sorunu olduğu zaman biz kiracılar problemi çözüyoruz. Normalde bir eve kiraya çıksanız kanalizasyonu ev sahibi yapar, bizim olduğumuz yerleri biz tamir ediyoruz. Kamu hizmeti kamu binalarında verilir. Sabit gelirimizin olduğu aile sağlığı merkezlerinde çalışmak istiyoruz. Bu binanın sorumlulukları bizim üzerimizde. Bakımları da yazı ile bizim sorumluluğumuzda. Bir aile hekimi kamu adına hizmet veriyor. Sanki özel hekimlik gibi çalışıyoruz. Ne özel ne kamu gibi çalışıyoruz. Birkaç senedir toplum bunun farkında yeni yeni ortaya çıkıyor. Artık bu cari giderle bu sistemin döndürülemeyeceği anlaşılıyor. Bizim kamu personeli olarak çalışmamamız, ara personel olarak çalıştırılan kişilerin de kamu personeli olarak çalıştırılması gerekiyor. Biz aslında özel şirket gibi çalışıyoruz. Emekli olduğumuz zaman 657’den izinli olarak görülüyoruz. Emekli olacağımız zaman geri dönüyoruz. Emekli sandığından emekli oluyoruz.’’
‘’Şu an bir Aile sağlığı merkezinin sıfırdan kurulması 50-60 bin lira olması gerekiyor. Çoğu da az nüfuslu yerlerde başlayacaklar ve açlık sınırının altında maaş alacaklar. Bu sıfır nüfus altında çalışılan bölgelerde maaşınız açlık sınırının altında bir ücret temel ücret olacak. Ancak binin üzerinde nüfus olursa ek ücret almaya hak kazanacaklar.’’  
‘’Ben 42 yaşındayım.17 senelik hekimim bu sistem çalışmıyor. Birinci basamak bir hasta ikinci basamağa gönderilmiyor. Gönderilse de öncelik sağlanmıyor. Büyük bölümünün birinci basamakta çözülebileceğini biliyoruz. Birinci basamak ilaç yazdırabilecek bir yer olarak görülüyor.’’


İzmir Tabip Odası başkanı Süleyman Kaynak; ''Basamaklandırma sistemi yavaş yavaş hayata geçirirse, İnsanlara da bu sistem aktarabilirse sonucu iyi olabilir.'' dedi

GREV DEMİYORUZ GÖREV DİYORUZ
Serkan Şen; ‘’Aile hekimliği ödeme sözleşme yönetmeliği değişti. Biz pandemi döneminde arkadaşlarımızı kaybettik. Bizim koşullarımız düzeltilir diye düşünürken daha da koşullarımız kötüleşti. Ve biz de burum nedeniyle 2 günlük grev kararı aldık. 30’u ve 1’inde Türkiye genelinde grevdeyiz. Zaten acil ve önemli yerler dışındaki yerlerde grev etkili olacak.’’

DİSİPLİN DEĞİL CEZA YÖNETMELİĞİ
Ceza yönetmeliği hakkında konuşan Serkan Şen, ‘’Bizim disiplin işlemlerinde puanlarımız var. Bu ceza puanları bir sözleşme döneminde aile hekimlerine özel puanlama sistemleri var. Belli oranın altında performans gösterirsek de ceza alıyoruz. Kamu görevlisi olarak basına açıklama yaparsak en büyük cezayı alıyoruz.Vaka sayılarının gizlendiği bir dönemde bizim sistemimizde 70 bin 80 bin hasta vardı. Arka arkaya soruşturma açılırsa komisyonlarca değerlendirileceğiz ve meslekten atılma riskimiz var.Bu ceza yönetmeliğini protesto etmek için bu grevi yapıyoruz.’’ dedi.

Editör: TE Bilişim