Yerel seçim de ekonomi de adayların tripleri de partilerin cehaleti de ilgilendirmiyor beni bugün, yarın da ilgilendirmeyecek. Çünkü Türkiye için cehennemin kapılarının açıldığı gündür yarın, 1997’nin 28 şubatı… Hala daha anlayamadığımız, çözemediğimiz belki de çözemediğimiz için 2016 temmuzunda çok acı yaşadığımız gün yarın.
Adına ister “gladyo” deyin isterseniz “karanlık güçler” …
Zaten Anadolu’ya musallat o karanlık güçler 1800’lerde bir girmiş ki çıkaramamış kimse… Hani arada İstiklal Harbi, İktisat Kongresi, Cumhuriyet, devrimler ve Mustafa Kemal gerçeği de olmasa, bugün daha ne halde olurduk düşünemiyorum.
Tek umudum genç araştırmacılarda. Ömrüm olsaydı Apikam’da, bu dertli ve ihanet kokan yılları genç tarihçilere, genç siyaset araştırmacılarına ve genç sosyologlara araştırtırdım. Çünkü 1990’lı yılların tüm karanlığı, bugünleri doğurdu. AKP’nin niyetleri, CHP’nin karanlık dönüşümü, MHP’nin AKP gibi düşünmeye başlaması, Silahlı kuvvetlerin halktan uzaklaşması, siyaset mevta olan geçici siyasi aktörler, medyanın baştan aşağı sadece menfaat eksenli hale gelişi, üniversitelerin kalitesiz liselere dönüşü, tarikatların sırayla devletin kılcallarına dalması ve hatta kozmik odanın bile mahalle pazarına dönüşmesi hep 90’ların karanlığının sonucudur.
Yarını merak ediyorum… Bakalım AK Partililer, CHP’lileri, MHP’liler, Vatan ve Zafer Partililer, Saadet ve Yeniden Refah Partililer ile medya neler söyleyecek, yazacak ve konuşacak.
Ama emin olun…. Hiçbiri “gerçekleri” gündemlerinden yansıtmayacak!
#NeMutluTürkümDiyene
