Son Mühür- Karahan, önümüzdeki dönemde tüm para politikası araçlarının etkin biçimde kullanılmaya devam edileceğini belirtti. Enerji emtia fiyatlarının bir önceki rapor dönemine kıyasla yükseldiğini, endüstriyel metal fiyatlarında ise tarife etkilerinin artışa neden olduğunu ifade etti.
Küresel finansal görünüm
Nisan ayından sonra birçok ülkede faiz indirim süreçlerinin sürdüğünü aktaran Karahan, yüksek borçluluk seviyelerinin tahvil piyasasında risk algısını artırdığını söyledi. Bu durumun, yatırımcı portföylerinde hisse senetlerine yönelme eğilimini güçlendirdiğini dile getirdi.
Türkiye ekonomisinde talep dengesi
Karahan, Türkiye’de talep kompozisyonunun dengeli seyrini koruduğunu, özel tüketimin büyümeye katkısının gerilediğini ifade etti. İkinci çeyrekte üretim göstergelerinin ılımlı bir seyir izlediğini, yurt içi talepteki ivme kaybının altın hariç daha belirgin olduğunu vurguladı.
İkinci çeyrekte manşet işsizlik oranının bir miktar artmasına rağmen tarihsel ortalamaların altında kaldığını belirten Karahan, cari açığın milli gelire oranının yüzde 1,3 seviyesinde tahmin edildiğini söyledi. Cari açığın iç taleple uyumlu şekilde ılımlı seyrettiğini ekledi.
Enflasyonda risk unsurları
Dezenflasyon sürecinin devam ettiğini kaydeden Karahan, hizmet sektöründeki fiyat ataletinin öngörülerinin üzerinde gerçekleştiğini ve bunun tahminler için risk oluşturduğunu ifade etti. Temel mal enflasyonunun, nisan sonrası kur etkisiyle geçici olarak yükseldiğini, ağustos ayı öncü verilerinin ise enflasyon eğiliminde kademeli yavaşlamaya işaret ettiğini belirtti.
Gıda ve kira fiyatları
Karahan, kuraklığın gıda enflasyonu riskini artırdığını, ilk 7 ayda eğitim ve kira kalemlerinin enflasyonda öne çıktığını söyledi. Kira artış oranlarının genel görünümde aşağı yönlü sinyaller verse de kira enflasyonunun beklenenden dirençli seyrettiğini vurguladı.
Enflasyon beklentileri
Enflasyon beklentilerinde tüm sektörlerde iyileşme yaşandığını, ancak seviyelerin hala TCMB tahminlerinin üzerinde olduğunu ifade eden Karahan, sıkı para politikası duruşunun dezenflasyon sürecini desteklemeye devam edeceğini söyledi.
Politika faizindeki artışın mevduat ve kredi fiyatlamalarına beklentilerle uyumlu şekilde yansıdığını belirten Karahan, bireysel kredi büyümesinin kredi kartları kaynaklı olarak hızlandığını, TL ticari kredilerde büyümenin ise yarısının istisna tutulan alanlardan geldiğini aktardı. TL mevduata talebin güçlü olduğunu ve toplam içindeki payının yüzde 60 seviyesinde bulunduğunu söyledi.
2025 yıl sonu enflasyon tahmini
2025 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 24 seviyesinden yüzde 25-29 aralığı seviyesine yükseleceği tahmin ediliyor. 2026 ve 2027 enflasyon hedefi için ise sırasıyla yüzde 16 ve yüzde 9 olarak belirlendi.
Kur politikasında değişiklik yok
Ekonomist İris Cibre’nin sorusunu yanıtlayan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, mevcut süreçte kur politikasında herhangi bir değişiklik olmadığını açıkladı. Karahan, izlenen stratejinin başından bu yana aynı çizgide devam ettiğini vurguladı.
Karahan’a göre, Türk Lirası’nın reel değerlenmesi, para birimine yönelik ilginin doğal bir sonucu. Bu ilginin artmasının temel sebeplerinden biri ise uygulanan güçlü parasal sıkılaşma politikaları. Enflasyon beklentilerini kontrol altına almak, fiyatlama davranışlarını düzeltmek ve talepte dengelenme sağlamak amacıyla atılan adımların Türk Lirası’na olan talebi artırdığı belirtildi. Karahan, talebin artmasının doğal olarak fiyatlara yansıdığını, talebi artan bir varlığın değerinin yükseldiğini söyledi. Bu durumun para biriminde reel değerlenmeye yol açtığını kaydetti.
Türk Lirası’ndaki reel değerlenmenin her dönemde gerçekleşmeyebileceğini ifade eden Karahan, talebin değiştiği zamanlarda bu durumun doğal olduğunu belirtti. Mart ayından itibaren birkaç ay boyunca hem yurt içi hem de yurt dışı gelişmelerin etkisiyle farklı seyirler gözlendiğini aktardı.
Karahan, küresel ekonomik gelişmelerin ve Euro/Dolar paritesindeki değişimlerin son dönemde Türk Lirası’nın performansı üzerinde etkili olduğunu söyledi.
