Doğan Göçmen, insan nedir sorusunun tarihin her döneminde önemli bir soru olduğunu belirterek, "Tarihte büyük atılımlar hep ''insan nedir'' sorusuyla başlamış. Özgürleşmeyle ilgili yapılan büyük atılımların en başında insan nedir sorusu var. Çünkü o zamana kadar hakim olan insan anlayışı artık çalışmıyor. Dolayısıyla insan artık kendisiyle ilişkin ben neyim, insan nedir diye soruyor." dedi.
Göçmen, insana ilişkin soruyu insanın kendisini algılamaya başlamasıyla birlikte sormaya başladığını ifade ederek, "İnsan kendi çevresini bilinçli bir şekilde algılamaya başlamasıyla basit bir şekilde yaşama çabasını geriletme olanağına kavuştuktan sonra mağara duvarlarına yapılan çizimler bir çeşit doğaya diğer canlılara ve kendisine karşı mesafe kazanma durumudur. Ben neyim sorusu açıkça ifade edilmemiş olsa da duvarda gördüğümüz canlıların çizimlerinde insana ilişkin ben neyim sorusu da var." diye konuştu.
Göçmen, insanın çevreye ilişkin belli bir düşünsel mesafe yakaladığından beri kendisine "sen nesin" diye sorduğunu belirterek, "Bu bizim vazgeçilmez, ezeli ve ebedi sorumuz. Bu bakımdan belki de bundan sonra değişen koşullarda hep soracağız kendimize. Sürekli bir şekilde kendimizi yeniden tanımlama ihtiyacımız oluşacak." ifadelerini kullandı.
İnsan nedir sorusunun tek bir cevabı yok
Göçmen, insan nedir sorusuna bütün zamanlar için olmuş bitmiş geçerli olabilecek yanıt vermenin mümkün olmadığını belirterek, "İnsan sürekli değişen bir varlık. Koşulları, çevresi ve ilişkileri değişiyor, zenginleşiyor. Belki de insan kendi çağının insanı." dedi.
Göçmen, insanın fiziksel koşullarının da süreç içerisinde değiştiğini belirterek, "Büyük beynimizin önceden olmadığını biliyoruz. Beyin tarihçileri büyük beynimizin 10 bin yıllık tarihi olduğunu söylüyor. Bunu bile göz önünde bulundurduğumuzda insanın sürekli değişen, kendisini değiştiren bir varlık olduğunu görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Kendimizi bilinç dünyamız sayesinde anlıyoruz
Göçmen, "Dünyayla olan ilişkimiz zenginleştikçe bizde bir bilinç katmanı oluşuyor. Dünyayla ilişkimiz o zaman daha da karmaşıklaşıyor. Bu insanın kendisininde derinleşmesi anlamına geliyor." dedi.
