“Oya Anne” olarak bilinen Oya Kayacık, hayatını kimsesiz çocuklara adayan bir hayırsever olarak Türkiye’de geniş bir saygı kazandı. Kasımpaşa Çocuk Yuvası’nda 61 yıl boyunca gönüllü olarak çalışan Kayacık, servetini ve zamanını yetim çocuklara harcadı, bu nedenle birçok kişi tarafından “melek” olarak anıldı.
Oya Kayacık’ın kim olduğu, neler yaptığı ve ne zaman öldüğü, sosyal medya paylaşımlarıyla yeniden gündeme geldi. İşte Oya Anne’nin hayatı ve vefatına dair detaylar.
Oya Kayacık kimdir?
Oya Kayacık, 1938’de İstanbul Nişantaşı’nda doğdu. Zengin bir ailenin kızı olan Kayacık, Robert Kolej’den mezun oldu ve iyi derecede İngilizce bildi. 21 yaşında, 1959’da bir sosyal sorumluluk projesi kapsamında Kasımpaşa Çocuk Esirgeme Kurumu’na gönüllü olarak katıldı. Bu ziyaretten sonra hayatını kimsesiz çocuklara adamaya karar verdi. 61 yıl boyunca, yuvadaki çocuklara annelik yaptı, onların eğitiminden sağlık ihtiyaçlarına kadar her alanda destek oldu. Ailesinden kalan varlıklı mirası, yuvalardaki çocukların ihtiyaçları için harcadı. Kendi evi gibi kullandığı odasında çocuklarla vakit geçirdi, onlara sevgi ve şefkat sundu. Kayacık, hiç evlenmedi ve çocuk sahibi olmadı, ancak yüzlerce yetim çocuğu “evladı” olarak gördü.
Ne zaman öldü?
Oya Kayacık, 4 Aralık 2020’de 82 yaşında hayatını kaybetti. Vefat haberi, Kasımpaşa Çocuk Yuvası’na bağlı kişi ve kuruluşlar tarafından duyuruldu. Ölüm nedeni hakkında kamuya açık kaynaklarda net bir bilgi yer almıyor, ancak ileri yaşı nedeniyle doğal sebeplerden vefat ettiği düşünülüyor. Cenaze töreni veya defin yeriyle ilgili detaylar paylaşılmadı, bu da Kayacık’ın sade ve mütevazı yaşam tarzına uygun bulundu.
Neden “Oya Anne” olarak anıldı?
Kayacık, Kasımpaşa Çocuk Yuvası’nda geçirdiği yıllarda çocuklara sadece maddi destek sağlamakla yetinmedi; onlara anne şefkati gösterdi. Çocukların “Oya Anne” diye hitap ettiği Kayacık, yuvasız çocukların hayatına dokunarak onlara umut oldu. Bazı kaynaklar, onun çocuklarla geçirdiği zamanın, onların psikolojik ve sosyal gelişiminde büyük bir fark yarattığını belirtiyor. X platformunda, vefatından sonra yapılan paylaşımlarda, Kayacık’ın “bir melek” olarak anıldığı ve hayatının çocuklara adanmış bir örnek teşkil ettiği vurgulandı.
