Bir insan ne bekler hayattan? Sabah huzurlu bir şekilde evdeki kedin tarafından öpülerek uyandırılmak, ılık bir duş sonrası, bir fincan kahve eşliğinde ailenle yaptığın kahvaltı... Çevrende cıvıl cıvıl çocuklarınla ve hayat arkadaşınla Radyo Ege'de çalan şarkıya eşlik etmek... "Bana bir masal anlat baba içinde bütün oyunlarım, kurtla kuzu olsun şekerle bal..." Mutluluğun resmini çizebildim mi? Pazar sabahı babalar bir çok evde böyle başlayacak güne... Çocukları bir gün de olsa teşekkür edecek, gölgesinde yaşam bulduğu Çınarlarına... O Çınar'ın her daim koruyucuları olacağının bilinciyle... Çocuklarından uzak olan babalarda teknolojinin nimetleriyle hasret giderecek  daha da uzak olanlar ise bir dua bekleyecekler... 

BENİM BABAM... 
Babamın kıymetini, baba olunca daha iyi anladım. Aslında koyduğu tüm kuralların benim iyiliğim için olduğunu farkettim. Onun gözünde hala çocuğum ve hiç büyümek istemiyorum. Hep başımızda ol babam. İyi ki varsın. Mesafeler uzak olsa da kapanınca kirpiklerim gözlerimin önündesin...

VE BABALARIM... 
Babam dışında bana hayatı öğreten baba yarım sen de iyi ki varsın... Bir de iş dünyasında bana babalık yapan kişiler var. 25 yıl bir şekilde kahrımı çeken, bir sözümle radyonun yaşamasını sağlayan Cem Bakioğlu'na, yine 20 yıldır ne zaman sıkışsam bana yol gösteren Mehmet Karabel'e, tökezlediğimde elimden tutan Ersin Subaş'a, kızsa da çok çabuk affeden, askere törenle ve şirket arabasıyla gönderip Nizamiyeye  beni yolculayan Erol Yaraş'a çok şey borçluyum. Babalar Gününüz kutlu olsun. Hiçbir zaman Barbaros Hayrettin'in şarkısındaki gibi "Ben sizin babanızım, ben ne dersem o olur." demediler. Fikirlerime saygı duydular ve benim yolumu açtılar. Onlardan öğrendiklerimi hala uygulamaya çalışıyorum.

Bu gazeteyi hazırlarken de Hürol Dağdelen babalık yapıyor, Gece 02.00'da gönderdiğim haberi bile hiç üşenmeden edit ederek, tecrübesini konuşturuyor. İyi ki varsın Hürol Ağabeyim. Son Mühür ailesiyle tanışmamı sağlayan, Suavi Babayı da anmadan olmaz. 

BABALAR GÜNÜ... 
Bazıları için babalar günü bir pazarlama taktiği, ekonomiye can vermek için bulunmuş. Hatta "Haziran ayın kaçıncı haftasıydı yaaa" diye karıştırılmış. Siz hayatınıza yön veren babalarınızı unutmayın ve bir şekilde gönlünü alın.

İZMİR’İN BABALARI... 
Babalar Günü haftasında İzmir'in babalarıyla birlikteydik. İzmir'in Başkanı Tunç Soyer, Cittaslow unvanını kazandırdı İzmir'e... Ekipçe Genel Sekreter Buğra Gökçe'yi ziyaret ettik. Kiraz yedik. O tarihi binada Volkan'ın meşhur bitki çayını yudumlarken İzmir'i ve hedeflerimizi anlattık. İlyas Ağabey toplantıda olmasına rağmen selamımızı aldı. Mustafa Özuslu ve Tunç Başkan meclise doğru yola çıkmıştı. Görüşmek başka zamana kaldı. 15 yıl İzmir'e babalık yapan Aziz Kocaoğlu'nu, Ayyıldız Hareketi'nin babası Prof Dr Ümit Özdağ'ı, İzmir Baba Sancar Maruflu'yu ağırladık... İzlemişsinizdir. Kaçırdıysanız youtube sayfamıza bakabilirsiniz... 

Radyo Ege'de Nev söylüyor... "Zor" 
"Geri dönüp baktığında bilmem anlar mısın? 
O senin bir anının benim ömrüm olduğunu 
ne çok sevildiğini, 
artık çok geç olduğunu 
zooor, zor kadere emanet ettim seni
sen benim kördüğümüm
tutamadığım gözyaşım 
zooor, zor bir daha, daha da güvenmek 
bana düşen kabullenmek
zor da olsa dönüp gitmek... "

Tekrar görüşmek umuduyla, daima gülümseyin...