Son Mühür/ Beste Temel- İzmir Büyükşehir Belediyesi, kenti olası afetlere karşı daha dirençli hale getirme hedefiyle başlattığı kapsamlı çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Daha önce Bayraklı ve Bornova ilçelerinde yürütülen yapı stoku envanteri ve mikrobölgeleme çalışmaları, şimdi de Karşıyaka'da başlıyor. Bu yeni aşama, 17 Ağustos 1999 Gölcük depreminin bıraktığı acı izlerin ardından, güvenli ve dayanıklı bir şehir inşa etme vizyonunun önemli bir parçası olarak öne çıkıyor.
Güvenli yapılar için kapsamlı inceleme
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay tarafından İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İzmir Şubesi ile imzalanan protokolle birlikte, Karşıyaka'daki yaklaşık 22 bin 500 yapı, alanında uzman mühendisler tarafından titizlikle incelenecek. Bu çalışmada binalar, hızlı tarama teknikleriyle ön değerlendirmeye alınacak. Aynı zamanda, Ege Şehir Planlama AŞ ile iş birliği içinde yürütülecek olan mikrobölgeleme çalışmaları da eş zamanlı olarak başlatılacak. Bu iki çalışmanın birbiriyle entegre bir şekilde ilerlemesi, zemin yapısı ve yapı stoğu hakkında daha bilimsel ve doğru veriler elde edilmesini sağlayacak.
Bayraklı ve Bornova'daki çalışmalarda son durum
İzmir Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Dairesi Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, İzmir'in yüksek deprem riski taşıyan bir şehir olduğunu vurgulayarak, olası bir depremin etkilerini en aza indirmek için yapılan çalışmaları detaylandırdı. Bornova'da başlatılan mikrobölgeleme saha çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu belirten Ayatar, Bayraklı ve Bornova'daki yaklaşık 100 bin binanın ön değerlendirmesinin bitirildiğini ifade etti. Bu değerlendirmeler sonucunda, ileri analiz yapılması gereken binaların ilçe belediyelerine bildirildiğini ve sürecin hızlandırılması için azami gayretin gösterildiğini dile getirdi. Ayatar, elde edilen verilerin Deprem Master Planı için sağlam bir altyapı oluşturacağını ve yeni yapılaşma alanlarının daha sağlıklı bir şekilde belirlenmesine olanak tanıyacağını da ekledi.
İzmir'in akademik gücüyle deprem Master planı
Deprem Master Planı'nın 8 ana başlıkta yürütüleceğini söyleyen Ayatar, koordinasyon kurulunun İzmir'deki üniversitelerde görev yapan akademisyenlerden oluşturulduğunu belirtti. Bu yaklaşımla, planın yerel akademik bilginin ışığında şekillendirilmesi hedefleniyor. Ayatar, vatandaşları özellikle Bayraklı ve Bornova'daki yapı stoku envanteri sonuçlarını dikkate almaya ve binalarını yasal çerçevede ileri analize tabi tutmaya çağırdı. Kentteki yapı stoğunun büyük bir kısmının eski olması nedeniyle bu çalışmaların hayati önem taşıdığını vurgulayan Ayatar, "Güvenli yapılarda yaşamak hepimizin hakkı" diyerek farkındalık çağrısı yaptı.
Fay hatları ve Tsunami riski de inceleniyor
Yapı envanteri ve mikrobölgeleme çalışmalarına ek olarak, İzmir merkezini referans alan 100 kilometrelik bir yarıçapta "İzmir İli Depremsellik Araştırması Projesi" de devam ediyor. Karada ve denizde bulunan fay hatlarını inceleyen bu proje, gelecekte meydana gelebilecek olası depremlerin büyüklüğü, yaratacağı ivme, yüzey faylanma riski ve tsunami senaryoları gibi konularda somut veriler sunacak. Büyükşehir Belediyesi ayrıca, İzmir'in 600 kilometrelik kıyı şeridi için olası tsunami baskınlarını modelleyerek tehlike analizini tamamlamış durumda. Bu bütüncül yaklaşım, İzmir'i sadece depreme değil, aynı zamanda diğer doğal afetlere karşı da hazırlıklı bir kent haline getirme amacını taşıyor.
