SON MÜHÜR/ İzmir Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binasının Mimari Projelerini 1966 yılında açılan “Mimari Proje Yarışması” sonucu elde edildiğini dile getiren, Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Dr. İlker Kahraman bu yapının, İzmir kent belleği için önemli olduğunu da vurguladı. Bunun için İBB’nin binasının korunması için “koruma kuruluna tescil başvuru” yaptıklarını ifade etti. Binanın yıkılmayarak, kentsel dokusunun korunması gerektiğini sürekli hatırlatan Kahraman; “Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nın ve Konak semtinin sahip olduğu çok katmanlı kültürel iz ve bellekten modern mimarlık mirasının silinmesi İzmir’in “modern” kimliğini zedeleyecek, bölgedeki diğer önemli modern mimarlık miras örneklerinin yok edilmesine emsal oluşturacaktır” diye ekledi.

Yapıyı korumak için gençlerle proje yarışması yapıldı!

Mimarlar odası İzmir Şubesi, yıkılacak binanın yeniden değerlendirilmesi için mimarlık öğrencilerine yönelik bir yarışma açtı. Yarışmaya 42 öğrenci başvurmuş, şube ve jürilerin değerlendirmeleri ile tamamlanmış. Ödül alan projenin kente büyük bir değer katabileceğini dile getiren Başkan, bunun değerlendirilmediğini de üzülerek belirtti.

İBB binasının yıkılması için gerekli rapor henüz yok

Zarar gören binaya ilişkin olarak, Büyükşehir Belediyesi’nin  bu ayki Meclis toplantısında, "rapor göstermesine" rağmen Mimarlar Odası İzmir Şubes, İTÜ Afet Yönetimi Enstitüsü ile döner sermaye yönetmeliği çerçevesinde bir protokol yapıldığını ve Enstitü Müdürü Prof. Dr. Ercan Yüksel’in şubeye yaptığı yazılı açıklamada; raporun henüz yayınlanmadığını ve protokolde öngörülen takvime uygun bir şekilde tamamlanıp yayınlanacağı bilgisinin taraflarına aktarılmadığını söyledi. Prof. Dr. Yüksel’in taraflarına; “İBB Binası önemli bir kültürel mirastır. Konunun farklı boyutları bulunması nedeni ile bu tür binalarda güçlendirme kararının verilmesi ve güçlendirme yönteminin seçimi noktasında nihai karara varılması oldukça zorlu bir süreçtir. Yapılan çalışmanın bu sürece katkı sağlamasını umarım.” dediğini de belirtti. Binanın güçlendirilmesi ya da yıkılması konusunda ortada yorum yapmak için sözlü beyan dışında, yazılı bir raporun olmadığını belirten Başkan, bu kültürel mirasın korunmasını gerektiğinin altını çizdi.

“Konak meydanı boşluğa dönüşecek”

Atatürk meydanının (konak meydanı) olarak adlandırılan bölgenin büyümeye ve yenilenmeye ihtiyacının olmadığı belirtilirken, 20 hektarlık bir alanın değiştirilmesinin, alana yüzde 10’luk bile bir büyüme sağlamayacağını aksine kontrolsüz ve uçsuz bir boşluğa dönüşeceğini de söyledi. Kahraman sözlerine;” İzmir’de aynı hat üzerinde Gündoğdu Meydanı, Cumhuriyet Meydanı, Atatürk Meydanı bulunmaktadır. Gündoğdu meydanında miting ve benzeri kalabalık etkinlikler yapılmakta, Cumhuriyet bulvarında resmî törenler gerçekleştirilmektedir. İzmir Atatürk Meydanı'nda diğer meydanlarla yarışacak bir büyüklüğe ihtiyaç duyulmamaktadır” diye devam etti.

“Yerel yönetime ait binalar temsiliyetini kaybedecek”

Prof. Dr. Kahraman Belediye binasının yıkılmasına ilişkin;” İzmir Büyükşehir Belediye Binası, İzmir Atatürk Meydanı’nın 19. yüzyıl ortasından itibaren kentin “yönetim merkezi” olarak oluşmasında, bilinmesinde ve sürdürülmesinde aktif rol alan önemli bir yönetim binasıdır. Konak ilçesinin kentin “yönetim merkezi” olarak biçimlenmesinde etkili olmuştur.

Bina yıkılır ise kentin en önemli meydanında sadece merkezi hükümete ait binalar kalacak, yapılması planlandığı söylenilen sembolik bir başkanlık ve meclis binası da yönetim merkezinin yerel yönetim ayağını temsil etmekte yetersiz kalacaktır. Ayrıca sembolik olacağı düşünülen bu binanın hangi tasarım parametreleri ile yapılacağı belirsizdir” dedi.

“Oysa ki Belediyeler yıkmaz, yapar”

Sözlerini bitirmeden Tunç Soyer’e;” İl Özel İdaresi Hizmet binası olmak üzere restore edilen, yarısı Konak Tapu Müdürlüğü tarafından Büyükşehir adına tescil edilen binayla ilgili Büyükşehir Belediyesi'nin İzmir Valiliği’ne binanın yarısını kullanmak için yazı yazdığı tarafımızca bilinmektedir. Kullanım hakkı mahkeme kararı ile ilan edilen bir bina bile zorunlu durum olmasına rağmen kullanıma açılmazken yıkımdan sonra belediyeye ait olmayan bir arsada yapım izni nasıl alınacaktır? Binanın zemini kötüdür. Ancak aynı zeminde, hizmet binasının hemen arkasında Cumhurbaşkanlığı kullanımında bir bina, yan tarafta belediyeye ait İZSU binası, az ileride vergi dairesi, Valilik binası, Atatürk Kültür merkezi ve Sabancı Kütür merkezi vardır. Zeminin kötü olması sebebi ile tehlikede olan diğer bina sahiplerine İzmir Büyükşehir Belediyesi uyarı yazısı yazacak mıdır? Bu binalar da aynı sorunla karşı karşıya gelmemekte midir?” şeklinde soru yönelten Başkan, “oysa Belediyeler yıkmaz, yapar diyerek sözlerini sonlandırdı.

 

Editör: TE Bilişim