2018 Türkiye genel seçimlerinde, İYİ Parti'den İstanbul milletvekili seçilen ancak daha sonra İYİ Parti'den istifa eden Prof Dr. Ümit Özdağ, Ayyıldız Hareketi’ni başlatmıştı. 3 günlük yoğun İzmir programı öncesi basın mensuplarıyla buluştu.  

Pasaport Kordon Otel’de düzenlenen basın toplantısıyla 19 Mayıs’ta başlattıkları hareketi 26 Ağustos ayında partileşeceğini duyurdu. Düzenlenen toplantıya Ayyıldız Hareketi Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, Adana Milletvekili İsmail Koncuk, Kurucular Kurulu Üyeleri Ayla Ülük, Mesut Mercan, Seyit Yücel katıldı.

Toplantıda konuşan Özdağ, Gündemle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

İTTİFAKIMIZ TÜRK MİLLETİ İLE... 

Özdağ, diğer siyasi partilerle ittifak yapmayacaklarını söyledi; “Yüzde 50+1 parlamento değil cumhurbaşkanı seçimlerinde gerekiyor. 2018’de İYİ Parti ve CHP ittifak yaptı mı? Bunu hangisinde yaptı? Yüzde 50+1 gerektirmeyen parlamento seçiminde yaptı. Yüzde 50+1 gerektiren Cumhurbaşkanı seçimlerinde yapmadı. İttifak bir zorunluluk değil. Siz seçmenin iradesine seçmenden gizlediğiniz hatta kendi milletvekillerinizden bile gizlediğiniz kirli anlaşmalarla ipotek koyamazsınız. Biz açığız, netiz, şeffafız, biz Büyük Türk Milletinin bütün kesimleriyle ittifaka hazırız.”

DÖRT KRİZLE MÜCADELE... 

Türkiye’nin 4 krizle mücadele ettiğini ifade eden Özdağ, “Türkiye, eş zamanlı olarak 4 büyük krizi yaşıyor. Bunlar devlet krizi, milli birlik krizi, ekonomik kriz ve sığınmacılar krizi... 

DEVLET TEKRAR MİLLETİN OLMALI... 

2003’ten bu yana devlet krizi yaşıyoruz. 2003’ten 2016’ya kadar devlet FETÖ’ye teslim edildi. Devlet içinde devlet oldular. Dünya tarihinde ilk kez bir devlet içinde bir devlet Erdoğan’ın talimatıyla kuruldu. Ülkede can ve mal güvenliği kalmadığı için devlet krizi yaşıyoruz. Şimdi itiraflar geliyor. İş adamlarını tehdit ediyorlar, muhalifleri dövüyorlar. Türkiye uluslararası kara para ve mafya merkezi olduğu için, tek adama dayalı yönetim olduğu için, bilimi terk ettiğimiz için devlet krizi yaşıyoruz. Bilimi terk ettiğimiz için Türkiye’ye Covid’den en çok etkilenen ülkelerden bir oldu. Bilimi tek ettiğimiz için Marmara denizi ölüyor. Bunun yanında Kanal İstanbul adlı deli bir projeyle Araplara ve yandaşlara zenginlik katmak için sermaye yapıyorlar. Türkiye’nin bilimsel bir anlayışla yönetilmelidir. Bu devlet tekrar tek partinin değil bütün milletin olmadır” dedi.

TÜRKİYE KUTUPLAŞTIRILIYOR... 

AK Parti’nin iktidara geldiği günden bugüne intikam siyaseti izlediğini ifade eden Özdağ, bu siyasetin kindar nesiller yetişmesine ve toplumun bölünmesine sebep olduğunu belirtti ve “İkinci kriz milli birlik krizi. Türk toplumu hiç olmadığı kadar ayrışmış durumdadır. Bir yandan Erdoğan’ın uyguladığı politika Türk halkının cepheleşmesine neden oldu.  AK Parti 2002’den bu yana intikam siyaseti izliyor. Aldığı intikamları hala yeterli bulmuyor ki hala dindar ve kindar bir kesim yetiştirmek istiyor. Bürokrasiden, yargıdan, sermayeden, basın patronlarından intikam aldığını biliyoruz. En son Türkiye’nin milli güvenliği konusunda endişelerini paylaşan amirallerden de intikam aldıklarını gördük. Bunu yaparken sadece savaşta ve başka milletlere uygulanan düşman hukuku uygulanıyor. Bugün AK Parti’nin intikam aldıklarının bir bölümü de sıra kendilerine geldiğinde onlardan intikam almaya hazırlanıyor. İç barış tehdit altında, gençler umutsuz... Biz artık intikam, kavga ve öfke istemiyoruz. Artık barışın hakim olmasını istiyoruz. Artık Türk milletinin birleşme zamanı gelmiştir. Gençlerin parkları korumak için polisle, köylülerin doğayı korumak için jandarmayla kavga etmek zorunda olmadığı, öğrencilerin rektörleri için kavga etmediği bir Türkiye istiyoruz. Kısacası özgür bir ülke istiyoruz. Bundan dolayı mevcut ittifakların parçası olmadan ittifakı Türk milletiyle yapmak istiyoruz” diye konuştu.

YARGI BAĞIMSIZ OLMALI... 

İktidar olduklarında bağımsız yargı garantisini veren Başkan Özdağ; “Biz iktidara gelince hukuksuzlukların hesabını sormayacağız. Biz yürütmenin hesabını soracağız. Biz bağımsız yargı istiyoruz. Yargının işine karışmayacağız. Biz bugün Erdoğan’ın yaptığını yapmayacağız. Biz Atatürk’ün izinden gideceğiz.”

EKONOMİK KRİZ... İNTİHARLARLA HATIRLANACAK BİR DÖNEM... 

Türkiye’nin tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden birini yaşadığına dikkat çeken Özdağ, ekonominin düzelmesi için üreten toplum vurgusu yaptı ve “Türkiye’nin en derin ekonomik krizlerinden birini yaşıyoruz. 2002 yılının krizini Ecevit’in önüne kasa atmalarıyla hatırlıyoruz. Bugünün krizini de intiharlarla hatırlayacağız. Bugün insanlar intihar ediyorlar. Türkiye ilk kez bu kadar derin bir ekonomik kriz yaşıyor. Bu ülkenin sade vatandaşları devletten ihale alamazken 5 tane şirket dünyanın en çok ihale alan şirketleri arasına giriyor. Türkiye’de 5 şirket bütün devletin ihalelerini alıyor. Bu ülkenin sadece vatandaşı işsizlikten intihar ederken 4-5 maaş alanlar var. AK Partili sade vatandaş da bundan rahatsız çünkü o da işsiz. Erdoğan geldiğinde Türkiye ekonomisi dünyada 16. sıradaydı 2021’de 20. sırada. Ayrıca hukukun üstün olmadığı ülkede yabancı yatırımcı gelip yatırım yapar mı? Yapmaz. Biz Ayyıldız olarak köklü değişiklikler yapacağımızı programla yola çıkıyoruz. İş dünyası ve İzmir temaslarımızla paylaşacağız. Üreten bir Türkiye için yola çıkıyoruz. Biz krediyle tüketen bir Türkiye değil, üreten bir Türkiye için yola çıkıyoruz. Biz sermayenin değil, piyasanın görünmez elinin her şeyi belirlediği neo-liberal çılgın ekonominsin her şeyi planladığı değil, serbest piyasa ekonomisini getireceğiz. Türkiye’nin bütün ekonomisi Marmara bölgesi etrafında oluşmuş bir milli güvenlik tehdidi altına geldi. Biz bun 4 bölgede örgütleyeceğiz. Biz AVM’lerin değil fabrikaların damga vurduğu bir Türkiye istiyoruz” dedi.

9 MİLYON SURİYELİ SORUNU... 

Uzun yıllardır devam eden mülteci krizine de değinen Özdağ, Suriyelilerin nüfus dengelerini bozduğunu ve Türk insanın omzuna ekonomik yük olduğunu ifade etti ve “Krizleri aşacağız. En önemli kriz ise sığınmacının oluşturduğu sorun... Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’den beslenen sığınmacılarla birlikte Türkiye toplam 9 milyon Suriyeliyi besliyor. 9 milyon Suriyeli Türk halkının cebinden besleniyor. Bu paraları Erdoğan kendi cebinden vermiyor. Türk halkının cebinden veriyorlar. Yediriyoruz, içiriyoruz, eğitiyoruz, tedavi ediyoruz. Türk esnaf vergi ödüyor, SGK ödüyor. Suriyeli esnaf yapmıyor. Sonunda Türk esnaf batıyor, Suriyeli esnaf batan Türk esnafın dükkânının devralıyor. Şehitlerimizin evleri sıvasızken İçişleri Bakanı çıkıyor ve ‘Suriye’nin kuzeyinde 5 yıldızlı evler yapıyoruz' diyor. Aferin size kendi cebinizden mi yapıyorsunuz! Bu ülkede kişi başı bin dolar harcanıyor Suriyeliler için ortalama her ailenin harcadığı para 27 bin liralara yaklaşıyor. Bir Suriyeli kadın 5.3. çocuk doğruyor, Türk kadın ise 1.9... Hayatta nüfus dengeleri değişiyor. Sarı muhalefetin de üzerinde hiç durmadığı bir konu. Vatandaşlık veriliyor, AK Parti seçmen ithal ediyor. Gerçek rakamlar açıkladıkları rakamlar değil. Çok fazla insana vatandaşlık verildi. Gerçek sayıyı açıklayacağız” diye konuştu.

İLGİNÇ İDDİA... 

Suriyeli krizinde bugüne kadar kamuoyuna açık bir şekilde dillendirilmediğini söylediği ciddi bir iddiayı da gündeme getiren Özdağ, şunları söyledi; “Saray, bu Suriye meselesini yeni bir boyuta taşımayı planlıyor. Eğer 2023 seçimleri öncesinde uluslararası konjonktürünü uygun hala getirebilirlerse bölge ilhak edilecek. Suriye’nin kuzeyinde Türk ordusunun kontrol ettiği bölgede, bu bölgede yapılan inşaatların, yapılan desteklerin, çekilen doğalgazların sebebi ilhak politikası nedenli. Eğer uluslararası koşullar izin verirse, taraflar ikna edilirse bu ilhak politikasını yapacaklar. Bu Türkiye için olağanüstü büyük bir tehdit. Burası küçük bir Afganistan. Bu bölgeyi Türkiye’ye ilhak etmeye kalkmak Türkiye’nin yapısını temelden değiştirmek ve emperyalizmin istediği iç savaşı çıkarmaktır.”

TÜPRAG SORUNU...

Özdağ, muhalefetin İzmir’deki doğa katliamına sessiz kaldığını söyledi ve “Biz devlet krizini, milli birlik krizini, ekonomik krizi ve Suriyeliler krizini somut olarak çözmek için başlayınca sarı muhalefetten ses geldi. ‘Siz parti kurarak muhalefeti parçalıyorsunuz. Sizin parti kurmanız AK Parti’nin işine geliyor’ diyorlar. AK Parti oy kaybediyor. Sarı muhalefet vatansever AK Parti ve MHP seçmenine hitap edeceğine terörle arasına mesafe koymayan HDP’den vazgeçemiyor. Eğer AK Parti hala iktidardaysa bunun sorumluları muhalefet partileridir. Hiç kimse seçimi kendi tapulu malı gibi görmesin. Biz bütün Türk milletinden Atatürk ile sorunu olmayan, Atatürk’ü ve Cumhuriyeti seven tüm vatandaşlarımızdan oy istiyoruz. Hırsızdan bölücüden, talancıdan oy istemiyoruz. Biz muhalefeti gerçekten yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. Biz iktidarla kayıkçı kavgası yapmıyoruz. Biz Türk milletinin önüne iktidar alternatifi sunuyoruz. İzmir’de TÜPRAG Altın Madeni işletmesinde ortaya çıkan bir doğa felaketi var. Bu doğa felaketiyle ilgili Sarı muhalefetinde hiçbir şey yapmadığını görüyoruz. İktidarın doğaya nasıl düşman olduğunu görüyoruz. Kaz Dağları’ndaki katliama ses yükselten sarı muhalefet, kendi şehrindeki felaketin karşısında durmuyor” ifadelerini kullandı.

İZMİR ÇOK ÖNEMLİ... 

İzmir’de olumlu tepkiler alacaklarına inandıklarını ifade eden Özdağ, “İzmir’in bizi seveceğini düşünüyorum. İzmir’e büyük önem vereceğiz İzmir’e ara sıra uğramayacağız, sistematik olarak geleceğim çünkü İzmir Türk kültürel yaşamının öncülerinin başında geliyor. Ne iktidar tarafından hak ettiği değeri görüyor ne de Sarı muhalefet tarafından hak ettiği yere getirilebiliyor. Hâlbuki İzmir, bugün gördüğü ilgiden çok daha fazlasını hak ediyor. İzmir artık 4. Marmara bölgesi olacak” dedi.

KADINLAR VE GENÇLERE ÖZEL GÖREV... 

Özdağ, erken seçim olması ihtimalinin olmadığını düşündüğünü hedeflerinin 2023 seçimlerine Parti olarak girmek olduğunu, kadınlar ve gençlere çok özel görevler vereceklerini söyleyerek toplantıyı sonlandırdı... 

Editör: TE Bilişim