Son Mühür/Gamze Eskiköy- Birlik Sağlık-Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, sağlıkta dönüşüm politikalarının devlete ağır ekonomik yük getirdiğini, vatandaşın ise sağlığa erişimde ciddi sıkıntılar yaşadığını belirtti. Sağlık hizmetlerinin ticarileştirildiğini vurgulayan Doğruyol, sistemin merkezine insan sağlığı yerine paranın yerleştirildiğini söyledi.
"Sağlıktaki özelleştirme insan hayatını etkilemektedir"
Doğruyol, "Sağlıkta dönüşümün ekonomik faturası devlete, sağlık faturası vatandaşa çıktı. 2002 yılında iktidara gelen Mevcut AK Parti iktidarının Sağlıkta Dönüşüm Programı adı altında adım adım hayata geçirdiği projelerle sağlık hizmetleri sunumu ticarileşerek, özel sağlık kuruluşlarının önü açılmış, özel sağlık kuruluşları teşvik edilmiştir. Devlet hastanelerimizin de yemek, laboratuar, tomografi-MR gibi pek çok hizmeti özelleştirilmiş, yap kirala işlet devret sistemiyle kamu özel işbirliğiyle yapılan şehir hastaneleri aracılığıyla da kamunun sunduğu sağlık hizmetleri kısmen özelleştirilmiştir. Bu projelerin sağlıkta yarattığı etkilere ve sağlıkta dönüşümün ekonomik faturasını da devletimiz ve milletimiz ödemektedir. Sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesi diğer özelleştirmelere benzememektedir. Sağlıkta ki özelleştirme insan hayatını doğrudan etkilemektedir" dedi.
"Sağlık sisteminin merkezinde ticaret olmamalı"
Doğruyol, "Sağlıkta özelleştirmeyle rekabetin artarak sağlık hizmetlerinin ucuzlayacağı, kalitesinin artacağı, verimliliğin yükseleceği ifade edilmiş olsa da, bu gün özelleştirmelerin yıkıcı sonuçlarını, yeni doğan çeteleriyle, Muğla ilimizde belgeleriyle sendikamızın ortaya çıkardığı özel şirkete ait ileri görüntülemede hastalara fazla radyasyon verilmesi, bazı hastalara ilaç verilmeden filmlerin çekilmesiyle hastalığın tespit edilememesinin faturasını da vatandaş ödemektedir. Ticarileşen ve hastaya müşteri gözüyle bakan yeni sağlık sisteminde, devlet kaynaklarımız hoyratça harcanarak heba edilmektedir. Daha fazla para için bebeklerin ve vatandaşlarımızın canı bile hiçe sayılmaktadır. Sosyal güvenlik kurumları aracılığıyla devletin kasasından özel sektöre büyük paralar aktarılmaktadır. Sağlık sisteminin merkezinde ticaret yani para değil, insan sağlığı olmalıdır" diye konuştu.
"Sağlık sistemi sil baştan ele alınmalı"
Doğruyol şöyle devam etti:
"Sağlık hizmetleri sunumunun merkezine parayı koyarsanız, SGK’dan daha fazla para alabilmek için anne kokusunu bile almamış yeni doğan bebeklerin günlerce kuvözlerde tutulmasını da, hastaların gereğinden fazla hastanelerde tutulmalarını da, gereksiz tahliller, tetkikler, operasyonları ve milyonlarca liralık sahte reçeteleri de göğüslemek zorunda kalırsınız. Sağlıkta dönüşüm ile devlet hastanelerimiz “işletme”ye dönüştürülmüştür. Bu gün gelinen noktada, devlet hastanelerimizin pek çok branşında randevu almak oldukça zorlaşmıştır. Doktorların bir hastaya ayırabildiği süre 5-10 dakikayla sınırlandırılmıştır. Tetkikler için aylar sonrasına gün verilmekte, tetkik sonuçları haftalar sonra çıkmaktadır. Vatandaşlarımız şunu da bilmelidir ki, pek çok özel hastanenin hizmet kalitesi devlet hastanelerimizden daha kötü durumdadır. Sağlıkta dönüşüm, sağlık alanında yaşanan sorunları iyice içinden çıkılmaz hale getirmektedir. Özel hastanelere teşvikler verilerek devlet hastanelerindeki hizmet sınırlı tutulmuş, bazı devlet hastaneleri kapatılarak ulaşılması zor yerlere yapılan şehir hastaneleriyle özel sektörün payı da arttırılmıştır.
Çözüm nedir? Çözüm sağlık sistemimizi sil baştan ele alınmasıdır. Devlete çok büyük maliyetleri olan şehir hastaneleri sisteminden acilen vazgeçilmelidir. Devlet hastanelerimizin tüm hizmetlerinden özel sektör el çektirilmelidir. Ortopedi, kardiyoloji, çocuk vb. branş hastaneleri açılmalıdır. İhtiyaç olan bölgelere yeni devlet hastaneleri açılmalıdır. İleri tahlil tetkik yapan ve aşı üreten Hıfsısıhha merkezlerimiz yeniden açılmalıdır. Ana çocuk merkezlerimiz (AÇSAP), Verem savaş merkezlerimiz yeniden açılmalıdır. Sağlık evi ebelerimiz yeniden köylerimize istihdam edilmelidir”
