Son Mühür Haber Merkezi/ Melekşah Tufaner Gün Başlıyor programına konuk olan gazeteci Hasan Tahsin Kocabaş, Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. Çarpıcı açıklamalarda bulunan Kocabaş, “Neydi açlık sınırı 10 Bin Lira, eğer bir insanın cebinde 10 Bin 135 TL yoksa aç kalıyor. Bir kişi bu. 34 bin lira da yoksulluk sınıfı. Kaç kişi var Türkiye’de 34 bin lira alan. Bir milletvekilinin maaşı nedir? Millettin yüzde yetmişi bu bu durumdayken, fakir fukaranın seçtiği milletvekili ayda ne kadar alıyor bilmiyorum, çaktırmadan zam yapıyorlar. Cumhur İttifakı beni çok güldürüyor. Sanki ilk defa seçime giriyorlar, beni şaşırtıyorlar. Ama bugün 1 Mayıs dedik. İzmir’de Ayakkabıcılar sitesinden, Organize Sitesi, sanayi bölgelerine kadar, İzmir’de kaç tane kaçak işçi var? İzmir’de Suriyeli, Afgan kaç işçi var. İşçi dediğimiz nedir kol gücüyle, emekle çalışan kişidir. Bana gerçekleri söylesinler. Ben bugün özellikle 1 Mayıs’ta bir şeye dikkat çekeceğim kim kazanırsa kazansın eğitime, aydınlanmaya önem versinler. Bunun sıkıntısını yaşıyoruz…" dedi.
“Miting kalabalığına bakıp siyasi analiz yapılmaz”
"Mitinglerde kalabalığa bakıp yorum yapanları cahil buluyorum. Geçmişte kalabalık miting yapıp kazanamayanları biliyoruz, mesela Genç Parti. İzmir’de seçimi zor alırsınız diye diyorum iktidara. Siz İzmir’e çok yanlış bakıyorsunuz İzmir’e gâvur dediler. İzmir Manisa’ ya İstanbul’a benzemez. İzmir’i farklı görmek farklı göstermek lazım. Evet, ben fanatik İzmirliyim. İzmirliler ve diğerleri vardır. Bir İstanbullu da bunu demeli Manisalı da demeli. Onun için bu iktidar gitmeli, gelmekte olan da gelsin artık. İçişleri Bakanı'nın dediği de tarihe geçer bunu nasıl demiş? Hayvanla insan evlenecek falan… HÜDAPAR mesela sen kimsin , anayasanın dört maddesini değiştirecekmiş, çok meraklıysan Mollalarla yaşa, Arabistan’da yaşa… İzmir’de iki miting yapıldı Cumhur ve Millet İttifakı’nın. Cumhurbaşkanı adayı mı AKP genel başkanı mı geldi bilmiyorum, alakasız yollar bile kapandı. Tamam, cumhurbaşkanı gelsin konuşsun. Cumhurbaşkanı seçilmiş biz seçmemekte. Hem Gençlik ve Spor bakanı hem milletvekili adayı camiye Toog’la gelmişler, on tane polis aracı polis milletvekilini mi koruyor , bakanı mı? Seçimlerden önce bazı bakanlar istifa ederdi. İktidardakiler asla resmi araçlara binmezdi. Rahmetli Ecevit, Türkeş bunları hep uyguladı. Bari gözümüze sokmayın, benim meslektaşlarımda sıraya girmiş bakanla arabaya bineceğim diye" ifadelerini kullandı.
“Bu bomba bir şey”
Kocabaş, “Bazı milletvekilleri restoranlarda yer yok diyor ama vatandaşlar o restoranların adını bile bilmiyor. Cumartesi de miting oldu, pazar da oldu. Pazar günü hangi yol kapandı. Bana bu çifte standardı açıklasınlar. Özellikle demokrasi nedir diye sorduğumuzda sadece Recep Tayyip Erdoğan diyen insanlar var. Liseliler bile bilmiyor eski seçimleri. Millet alıştı hadi diyelim yaşadık böyle, makarna yedik. Eğitim aydınlanma diye bir şey var. Şehir hastaneleriymiş insanlar onun yolunda ölecek Allah korusun. Mitingleri sorarsan ikisi de kalabalıktı, AKP'nin daha kalabalıktı galiba tüm yolları kapattıkları için… Adnan Menderes Havalimanı hep vardı bir bakalım bu bomba bir şey. 1987 de açıldı havalimanı. Bunu AKP yapmadı. Ama normal ambulansta yoktu AKP’den önce mağarada yaşıyorduk. Tekerlek bulunmamıştı, su yoktu, yazı yoktu. Çok güldürüyorlar beni. Allah bütün AKP’lileri güldürsün.”
“Milletvekilleri İzmir’in haklarını savunmadılar”
“Ben Pazar günkü mitingdeki sunucuya da bozuldum. Temel Bey’i çok sevdim. Bütün liderler konuştu İzmir’de kimse Hasan Tahsin’i hatırlamadı Meral Hanım hatırladı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun sunucusu hangi gezegenden geldi. Kemal Bey’i hariç tutalım sunucu hazretleri ev sahibi sıfatıyla Tunç Bey’i sahneye çağırdı, Tunç Bey geldi konuşma için eşi de yanındaydı ve eşi diye anons geçmedi. Ekrem Bey eşiyle göklere çıkarıldı. Neptün Hanımın adı anılmadı? Ki kendisini tarıma, kooperatiflere adamış bir kadındır, neden Neptün hanımın adı anılmadı? Sunucuyu sevmedim. Montajlayacağım yan yana getireceğim İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmiş kişidir, milletvekilinden daha değerlidir. Milletvekilleri İzmir’in haklarını savunmadılar. Bir tane İzmirli milletvekilinden depremi dinlemedim. İzmir’in bir numaralı konusudur. TİP’ten İrfan Değirmenci bir tek o konuya gönderme yaptı. İzmir’in milletvekili adayları konuşmadı. Siz Ankara’da, İzmir'in sorunlarını konuşacak mısınız gerekirse kendinizi zincirleyecek misiniz? Türkiye siyaseti hep ön planda ama İzmir… Ama Adnan Menderesi yaptık demesinler onların yaptıkları dış terminal.”
"Enteresan şeyler var kulağıma geliyor"
Kocabaş, "Ben bu stüdyoda kaç kere söyledim İzmir medyasının, İstanbul etkisinde olduğunu. Ben iki günlüğüne Menemen, Aliağa, Çandarlı dolaştım. Resmen İstanbul sermayesi işgali altındayız her yönüyle. Seninle seçimden sonra konu sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi ve yansımaları yayını yapalım. Çünkü CHP Genel Merkezi’nde de bazı kısa devreler var, gelecek sene belediye seçimleri var. Bazı enteresan şeyler var kulağıma geliyor şu seçim geçsin. Aslında ben Sayın İçişleri Bakanının adını da geçirmek istemiyorum. 14 Mayıs seçim kararını kim aldı haberleri yok muydu? Danışmanları yok mu bunların? YSK onaylar dememişler mi? Enteresan… 1923’ den 1946’ ya kadar 23 sene Atatürk, İsmet Paşa iktidarı vardı 1950’ ye kadar. İsmet paşa 1950’ de iktidarı Demokrat Parti’ye vermedi mi? Diyemez miydi cumhuriyeti biz kurduk diye? Diyemezdi cumhuriyet kavramı eğitimliydi. 1950’de bütün sistem değişti bütün belaların atıldığı süreçti darbeler de dâhil. İzmir’de de garip şeyler oluyor."
"İzmir'de taş otele gerek yok"
- “Ben Kültür Bakanlığı’na kadar yazdım, Alsancak’ta eski reji dairesi, sonra tekel binası oldu. Şimdi Kültür Bakanlığı orayı sanat merkezi yapacak. Ne yapacak bilmiyorum bu konuda fikrim yok. Muhalefet olmayan gazeteciler Togg’larla götürülmüştür. Etnografya Müzesi yıkılıyor sayın vali. İzmir’in en nadide binasıdır. 30 Ekim depreminde de iyice yarıldı İzmir’in özel binasıdır ve kapalı. Vali bey Davos gibi yapacağız diyor Davos’ta ne var. Vali bey Davos demekle neyi kastediyor? Bu çok önemli bir konu. İzmir’i uzun yıllardan beri farklı kent yapmak için çalışanlar var. Vali bey öğrenmek istiyorsa beni arasın. Konak Pier’den, Kongre Merkezine kadar alandaki evleri kaldırıp taş ev koyacaklarmış. Depremden sonra İzmir’in simgesi dediler komik kubbeler yaptılar. Öyle bir şey yok simge falan. Tamam, gerçekten kongreler şehri olsun İzmir. Vali bey gerçekten İzmir’i gezmemiş taş otele gerek yok İzmir’de. İzmir’e taş otel olamaz. Vali bey önce etnografya müzesini inşa etsin."
- "Duyduğum bir şey var ilk defa söyleyeceğim. Etnografya Müzesi’nin derin çatlaklarını gördüm. Bu bina bir, devlet hastanesinin olduğu binalar iki, milli kütüphanenin olduğu binalar üç. Bunlar için bir süre önce İstanbul’dan birileri gelip, valiler ile görüştü mü? Ben bunu merak ediyorum, turizme kazandırma söz konu mu? Vali beye kim etnografya ile ilgili bilgi vermiş. Vali beyin kılavuzları kılavuz değil. İzmir’deki bir tarikat, cemaat Vali beye bu bina babası olmayan çocukların olduğu binaydı, bunu mu ayakta tutacaksınız dedi mi demedi mi? Öksüz Yunan çocukların yurduydu orası. Piçhane lafı işgalden sonra işgale tepkiyle duyulup söylenen sözlerdir. Halkapınar’daki cami duruyor. Vali bey bir çıksın oradan Kemeraltına girsin yürüsün, Havra sokağına girsin. Havra sokağından çıksın Hatuniye’ye kadar. Emniyet oteli var satıldı mı satılacak mı bilmiyorum. Derler ki Türkiye’nin borçları İzmir’ in gelişmesi anlamında, İzmir’i serbest şehir yapın bütün borçları ödeyelim. Anafartalar Caddesi’ni Suriyelilere teslim ettiler ne emniyetin ne Vali beyin haberi var. İzmir’in ortasında bir yeri siz yok hükmünde bulunduruyorsunuz. Tepecik’te de var. Hastaneleri kaldıracaklar, kentsel dönüşümde bulunduracaklar. Yaptığınız binanın tarihi değeri yok” diye konuştu
