Son Mühür Haber Merkezi/ Melekşah Tufaner  Sevilen Gazeteci Hasan Tahsin Kocabaş'ın Son Mühür TV'de hafta içi Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri, saat 09.15’te, özel konuklarıyla birlikte kentin; yerel yönetimler, siyaset, tarih, kültür ve sanatına dair ne varsa nabzını tuttuğu “Gündem Yorum” programında gündemi yorumlayan Kocabaş, “Günaydın efendim haftanın başındayız. Bugün çok yoğun bir gün, önemli bir konuğumuz var. Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda konuğumuz olacak. Bir de hafta sonu çılgın bir maceram var, millet tatile gider ben dert dinlemeye gidiyorum. Ben bu yayına başladığımda sene 2002 idi. 2002 Nisan ayın ayında başlamıştım bir sabah yanını ile. 2022’nin seçimden önce popülerlik olunca, ne demişler tabi her köyün bir delisi vardır. Deliye kızılsa da dinlenir. Bugün Radyo Ege’de 90 Saniye’de de dedim, bozulanlar 3. Sanayi’ye gitsin ya da dondurma yesinler” dedi. 

“Halk nedir, sandık nedir? Bilmiyorlar...” 

Kocabaş, “Bugün 14 Ağustos 2023 Pazartesi. Bugün size kronoloji vermeyeceğim. Tarihte bugün için çok önemli bir olay var o da 2001’in 14 Ağustos’unda AK Parti resmen kuruluyor. Bugün Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)’nin doğum günü, kutlamak isteyenler kutlayabilir. Önümüzde 7-8 ay sonra sonra çok ilginç bir seçim var, dışarıda çok enteresan söylemler var, biraz kaygı var, biraz beklenti var. Birileri değişim derken başka şekilde olup da kendilerini etkiler mi orasını bilemem. Birilerinin burnu Kaf dağından aşağı inmiyor. Halk nedir? Sandık nedir? Bilmiyorlar” ifadelerini kullandı.  

30 Nisan 2024 BİM aktüel kataloğu: İşte yeni ürünler ve detaylar! 30 Nisan 2024 BİM aktüel kataloğu: İşte yeni ürünler ve detaylar!

“İmar hastalığı var” 

Kocabaş, “Hafta sonu Mordoğan’a gittim ve Mordoğan Belediyesi’ni eleştirmiyorum. Ben Mordoğan’a 20 yıldır sürekli giden bir kardeşiniz olarak orada nasıl bir değişim var, nasıl bir hava oluşuyor ona bakıyorum. Burada Karaburun Belediyesi’nin üzerine alınması gereken bir durum varsa alınır, beni hiç ilgilendirmez. Gaziemir Belediye Başkanı gelecek birazdan sanırım Gaziemir’de partisinin kongresinde sorun olmadı, yaptılar bitti. Ama cuma günü buraya Mustafa Yılmaz geldiğinde öyle şeyler söyledi ki... Dinleyin Radyo Ege’de. CHP’nin, İYİ Parti’nin, muhalefet partisinin neden gerçekçi tabanı memnun edecek muhalefet yapamadıklarını Mustafa’nın söylediklerinden çıkarmak mümkün. Bir imar hastalığı var. Sabahta deprem oldu, deprem artık benim umurumda değil. Çünkü depremle yaşamayı değil, depremle ölmeyi öğrenmiş bir halkız biz. Deprem oluyor, tavuk pilav dağıtılıyor, ölen ölüyor ama manşetler aynı... Yüreğimiz kanadı... Haticeleri değil neticeleri konuşalım.” 

Akbelen için bağıran CHP, Karaburun için neden bağırmadı?” 

“Benim Mordoğan’a kaçışımın altında bu kentin yerel yönetimlerinin ve bu hükümetinin vatandaşlarını sevmediğinin kanıtı var. Alsancak’ta kontrollü yıkım gerçekleşirken, Serdal Sandal bıraksın siyaseti de biraz sokağa çıksın, insanları dinlesin. Bu Hafriyat firmaları bu haddi nereden alıyor, biz vatandaş olarak ne yapacağız? Yok mu bu kentin valisi? Ben burada taraf tutarak konuşmuyorum ama bir şeyleri de ortaya koymak lazım. Küçücük çocuklar solunum hastalığına yakalanacaklar. Aynı anda üç dört tane bina yıkılır mı? Bir an önce bitirelim, insanlar dışarı da kalıyormuş. Hangi insanlar dışarıda kaldı, vali attı zaten Büyükşehir sahip çıktı. Kim dışarıda kalıyor, herkes bir şekilde bir yere gitti. Söz konusu rant ve menfaat olunca siyasal, ahlaki bakışlar teferruat oluyor. Dün Mordoğan’a gittim ve bütün gözlemlerimi başkana ilettim. Akbelen’de nasıl bir kıyım yaşanır, Mordoğan’ın girişinde bir kıyı var, oraya girmişler ve çöl yapmışlar. Akbelen için bağıran CHP, Karaburun için neden bağırmadı? Mordoğan sokaklarında öyle bir dedikodu var ki... İddiaya göre Mordoğan’ın en önemli koylarından bir tanesi, bir Arap Prensi’nin kardeşine hediye olarak satılacak diye. Böyle bir şey olabilir mi? Biz o zaman Cumhuriyet’in 100. Yılını neden kutluyoruz?” 

Fuar’da ne oluyor?” 

Kocabaş, “Bir konu daha var bunu konuşmaya başlamadık henüz. Trajedi Eylül’de başlayacak demedi demeyin. Şu fiyatlara bir bakın. Üniforma, ayakkabı, kalem, kitap... Nasıl altından kalkılacak? Çocukların eğitim masrafları mesele değil mi? Zengin daha da zenginleşirken, fakirlere de sabır ve şükür saçmalığı ile katlanmaları söyleniyor. Örneğin şu sıralar dikkatimizi Kemeraltı’na vermeliydik. Esnafa gidelim acaba esnaf bu işin farkında mı? Mesela Fuar’da ne oluyor? Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı’mızın her işi bırakıp fuarla ilgilenmesini rica ediyorum. Ben gazeteciliğe ofiste değil sokakta başladım. Bizim o fuar heyecanını bazı makam sahipleri bilmeyebilir. Biz İzmirlileriz burası İstanbul'un arka çöplüğü değil. Ama ne yazık ki bu çevreler İzmir’de çok rahat işbirlikçi buluyor. Ekrem İmamoğlu seçimler de ortalığı karıştırdı, dün de İYİ Partili Alpay, yılların İzmirli ’si. Kemeraltı’na oynanan oyunların aynısı Fuar’a oynanıyor. Orası sıradan bir ağaç birikintisi değil, orada her ağaç konuşuyor. Biz Fuar için aylarca bekleyen bir nesiliz. O yüzden Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı’nın her işi bırakıp bugünden itibaren fuara bakması lazım. Fuar çok önemli, fuar bizim kimlik kartımız. Yolu genişleteceğiz bilmem ne fuarı tıraşlayalım... Git bakalım Avrupa ne yapıyor. Mesela şehir merkezine araba sokma. Konak ve Kemeraltı’na araba giremesin, nakliye işleri belli saatlerde olsun. Fuarı tıraşlamak ne demek? Bu konuya virgül koyalım ve gündem de tutalım. Mesela Sayın İzmir Valisi’nin acil olarak Karaburun Valisi’ni araması gerekiyor. Neden? Mordoğan’da Ayı Balığı Koyu’nun bir kısmı devlet tarafından ihale verildi tamam ama bir de onun ilerisi var. Oraya neden ayı balığı diyorlar? Foklar, ayı balıklarının doğurdukları bölge varmış. Bu bölgeye de enteresan tipler istilaya gitmiş, halk da ayağa kalkmış. Karaburun Kaymakamı devreye girmiş ve çıkmış. Sonuç korkutma... O Çeşme’deki olayı da gördünüz mü? Polis neden arama yapmıyor? diye konuştu. 

Editör: MELEKŞAH TUFANER