Dün AK Partili Hamza Dağ “başkan” olur mu İzmir’e dedim, bugün de “seçilirse” neler olur olabilir diye düşünelim.
Ama dün CHP adayı Cemil Tugay’ın sosyal medyada gördüğüm çıkışı benim şüphelerimde haklı olduğumu hissettirdi. AKP’nin “özgürlük adası” diye parlattığını sandığı tarihi miras Yassıada’nın nasıl çirkin beton yığınına döndüğünü merak eden varsa Google hazretlerine müracaat etsin. Hamza Dağ kardeşimiz bir yerlerde Urla Karantina adasını eğer seçilirse turizme açacağını vadetmiş. Emin olun sınır Karantina adası değildir, buna Uzunada ve diğerlerini de ekleyin siz.
İşte özellikle 2005 sonrası dile getirdiğim büyük şüphe. Ama acıdır ki bugüne kadar CHP’li tek bir vekil bile ilgi göstermedi, araştırmadı. Üstelik Üç kuyular ile İnciraltı’nda dikilen kazuletler, o Fahrettin Altay meydanındaki AVM kılığındaki çirkinlik abidesi nedense gelişmişlik görüldü. Yüz yüze gelsem soracağım ama gelemiyorum. Ona soru soran meslektaşlarımın da İzmir aidiyetiyle alakaları yok anlaşılan. Acaba Hamza Bey kardeşim, Karantina adası dahil Uzun ada dahil bunların tarihsel geçmişlerini ne kadar biliyor?
AKP “ak belediyecilikle” İstanbul’u ne hale getirdi, Ankara’yı nasıl kazuletlerle donattı bilmeyenler gitsin görsün. İstanbul’un resmi arazilerini nasıl sattı, o koca koca gökdelenlere önce onay verip sonra itiraz etmedi mi genel başkanları?
Hamza Dağ ile İzmir nasıl olur sizce? Etnografya müzesi yıkılmak üzere, Damlacık projesi öylece duruyor, ama nedense jeotermal alanlarda üç dört yıldır sürekli zengin Araplar dolaştırılıyor? Yalan mı Hamza Dağ kardeşim?
Pazartesi konumuz Cemil Tugay…
Ne Mutlu Türküm Diyene
