Koronavirüs ile geçen yaklaşık bir yılın ardından, Türkiye salgınla mücadelesinde 1 Mart itibarıyla yeni bir viraja girecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yarın toplanacak Cumhurbaşkanı Kabinesi, hayatın her alanına damgasını vuran salgın tedbirleriyle ilgili kritik kararlara imza atacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanacak kararlar ile Bilim Kurulu’nun belirlediği kriterler çerçevesinde “düşük, orta, yüksek ve çok yüksek riskli” olmak üzere kategorize edilen illerde, salgının seyrine göre kaldırılacak kısıtlamalar ya da uygulanacak ek tedbirler netleşecek.

Normalleşme adımları kapsamında yeni bir vaka pikine meydan vermeyecek önlemlerle ilk etapta yüz yüze eğitime geçiş, kafe ve restoranların açılması gündeme gelecek.

Bakanlığın açıkladığı verilere göre, 100 bin nüfusa düşen haftalık vaka sayısı 35’in altında kalan orta ve düşük risk grubundaki 30 il ve bu illerde yaşayan yaklaşık 24 milyon nüfus, normalleşmeye en yakın konumda.

Salgınla mücadelede “yerinde karar” dönemi çerçevesinde il valilikleri ve hıfzıssıhha kurullarının el rehberi olacak kararlar için gözler yarın gerçekleştirilecek kabine toplantısına çevrildi. Başta gıda sektörü olmak üzere ticari işletmeler normalleşme kapsamında faaliyetlerine yeniden başlamayı umut ederken, daha önce 1 Mart itibarıyla başlayacağı duyurulan, Türkiye genelinde ilkokulların tüm sınıf seviyelerinde, ortaokul 8. ve lise 12. sınıflarda yüz yüze eğitim uygulaması için de yine kabinenin kararları belirleyeceği olacak.

MEB: KOŞULLARA GÖREMEB: KOŞULLARA GÖRE 

Belirlenen seviyelerde yüz yüze eğitim konusunda dün ilk açıklamalar Ankara ve İstanbul başta olmak üzere valiliklerden geldi. Açıklamalarda kabine toplantısına işaret edilerek, yeni kararlar açıklanana kadar mevcut durumun korunacağı ifade edildi. Ardından da Milli Eğitim Bakanlığı’ndan beklenen açıklama geldi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada 1 Şubat 2021 tarihinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nda, yüz yüze eğitime ilişkin alınan  karar hatırlatılarak, şöyle denildi:

“Resmi ve özel tüm ana sınıflarında, ilkokullarda, 8 ve 12. sınıflar ile özel eğitim okul ve sınıflarında 1 Mart 2021 Pazartesi günü itibarıyla yüz yüze eğitime başlanılacağı; ayrıca illerin salgın koşullarındaki durumlarına bağlı olarak il bazlı kararların da alınabileceği kamuoyuna açıklanmıştı.

Bu doğrultuda, Sağlık Bakanlığı tarafından paylaşılan ‘İllere Göre Haftalık Vaka Sayısı Haritası’nın güncellenme takvimi ve Koronavirüs Bilim Kurulunca belirlenen kriterlerin Kabine Toplantısı’nda değerlendirilecek olması nedeniyle 1 Mart 2021 Pazartesi günü eğitim öğretime geçişi planlanan resmi ve özel tüm okullarımızda yüz yüze eğitime ve sınavlara, 2 Mart 2021 Salı günü illerin salgın koşullarına göre başlanılması kararlaştırılmıştır. 1 Mart 2021 Pazartesi günü Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nda yapılacak değerlendirmeler neticesinde valilik il hıfzıssıhha kurullarınca ‘yerinde karar’ uygulamasına bağlı olarak eğitim öğretim faaliyetlerine devam edilecektir.”

HANGİ KRİTERLERE BAKILACAK' 

İllerin risk kategorisinin belirlenmesinde, 100 bin nüfusa düşen haftalık vaka sayısının yanısıra, aşılama, yoğun bakım ve yatak doluluk oranı gibi kriterler de etkili olacak.

Vaka sayısı kriteri açısından, haftalık vaka sayısı 100 binde 10’un altındaki iller “düşük”, 11-35 arası “orta”, 36-100 arası “yüksek”, 100’ün üstündeki iller ise “çok yüksek” riskli’ sayılacak. Bakanlığın, 15-21 Şubat tarihileri arasını kapsayan her 100 bin kişideki Kovid-19 vaka sayısı verilerine göre, Türkiye’de vaka sayısına göre 5 il düşük riskli, 25 il orta riskli, 39 il yüksek riskli, 12 il ise çok yüksek riskli kategorisine giriyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2020 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçları’na göre Türkiye’nin nüfusu 83 milyon 614 bin 362. Bu nüfusun 2 milyon 50 bin 985’i düşük risk kategorisine girmesi beklenen illerde yaşıyor.

Orta risk grubunun içerisinde yer alan toplam nüfus 21 milyon 750 bin 193 kişi. Buna göre, normalleşme adımlarının atılması beklenen düşük risk ve orta risk grubunda 23 milyon 801 bin 128 nüfus bulunurken, 59 milyon 813 bin 234 vatandaş ise yüksek ve çok yüksek riskli illerde yaşıyor.

Düşük riskli iller (100 binde 10’un altında olanlar mavi renk) 

Batman 8.71- Nüfus: 620 bin 278
Hakkari 3.21- Nüfus: 280 bin 514
Iğdır 10.43 - Nüfus: 201 bin 314

Şırnak 3.91- Nüfus: 537 bin 762

Muş 8.51 -Nüfus: 411 bin 117
Toplam: 5 il (2 milyon 50 bin 985 nüfus)

Orta riskli iller (100 binde 11-35 arası vaka olan iller sarı renk) 

Afyon 31.62 - Nüfus: 736 bin 912
 Ağrı 19.61 - Nüfus: 535 bin 435
Ankara 35.39 -Nüfus: 5 milyon 663 bin  322
Bartın 31.16 - Nüfus: 198 bin 979

Bayburt 21.98- Nüfus: 81 bin 910

Bingöl 18.45 - Nüfus: 281 bin 768
Bitlis 15.10 -Nüfus: 350 bin 994
Çankırı 26.50-Nüfus: 192 bin 428

Denizli 31.51 -Nüfus: 1 milyon 40 bin 915

Diyarbakır 18.00-Nüfus: 1 milyon 783 bin 431
Erzincan 34.13- Nüfus: 234 bin 431
Eskişehir 35.55-Nüfus: 888 bin 828

Gaziantep 35.08-Nüfus: 2 milyon 101 bin 157

Isparta 29.53- Nüfus: 440 bin 304
Kahramanmaraş 35.35-Nüfus: 1 milyon 168 bin 163
Karabük 16.83- Nüfus: 243 bin 614

Kars 18.60- Nüfus: 284 bin 923

Kastamonu 21.79-Nüfus: 376 bin 377
Kırşehir 30.86- Nüfus: 243 bin 042
Mardin 12.52- Nüfus: 854 bin 716'Siirt 20.54 -Nüfus: 331 bin 70
Şanlıurfa 20.42-Nüfus: 2 milyon 115 bin 256
Tunceli 29.96 -Nüfus: 83 bin 443
Uşak 17.32 -Nüfus: 369 bin 433
Van 13.92 -Nüfus: 1 milyon 149 bin 342
Toplam: 25 il Toplam nüfus: 21 milyon 750 bin 193 kişi.

'İSTANBUL'DA ARTIŞ EĞİLİMİ VAR' 

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, koronavirüs pandemisinde “yerinde karar" döneminin başlamasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Yavuz, İstanbul'daki son durumu da değerlendirdi ve “İstanbul, ilçeler arası nüfus geçişinin çok fazla olduğu bir il. Bu nedenle açılmalarla ilgili kararlar, ilçe değil il bazında alınmalı. Son bir haftadır test pozitiflik oranları ve vaka sayısında bir artış gözlüyoruz. Bu nedenle İstanbul'da tam açılma için henüz erken" dedi.

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, illere göre vaka oranlarının açıklanmasının ardından yerinde yönetim dönemine geçilen Türkiye'de, il pandemi kurullarının gözeteceği kriterleri anlattı. İl pandemi kurullarının birtakım eşik değerlere göre açılma ya da kısıtlama kararlarına gideceğini belirten Prof. Dr. Yavuz, “100 bin nüfusta son 7 günde görülen enfeksiyon insidansına (yeni olguların nüfusa oranı) bakılacak. Bu insidans belli eşik değerlerin altına düştüğü zaman açılmaya gittiğinizde riski de düşürmüş oluyorsunuz. Daha güvenli bir yöntem. Şu an Türkiye'de o eşik değerlerin altında olan 10-20 kadar il var mesela. Buralar hem okullar, hem diğer kapalı olan yerlerin açılması anlamında daha güvendeler. Yalnız sadece oranlardaki düşüş değil, bu düşüşün süreklilik göstermesi de gerekiyor. Yani il pandemi kurullarının bakması gereken bir diğer parametre de tabii ki infeksiyon hızının haftalar boyunca düşüş trendi içinde gitmesi, yani artmaması. Düşüş olmuş ama artışa geçtiği bir ortamda açılmalara giderseniz o da sıkıntı yaratabilir" dedi.

'SADECE NÜFUSA GÖRE ORANLAR DEĞİL, TEST POZİTİFLİK ORANLARI DA ÖNEMLİ' 

Sadece nüfusa göre oranlar değil test pozitiflik oranlarının da önemli bir parametre olacağına işaret eden Prof. Dr. Yavuz, “Test pozitif oranlarının artması da istenmeyen bir durum. Yani salgının kontrolü açısından olumsuz bir durum. Ayrıca açılma olduğunda da (okul, kafeler vb), enfeksiyon kontrol önlemlerinin sıkı kurallarla belirlenmiş olması gerekiyor. İl pandemi kurulları bunların hepsini bir arada değerlendirerek kararlarını verecek" diye konuştu.

'YERİNDE YÖNETİMDE İSTANBUL FARKLI DEĞERLENDİRİLMELİ' 

Yerinde yönetim kararlarında İstanbul gibi büyük şehirlerin farklı bir pozisyonda değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Yavuz, bunun nedenini ise şu şekilde açıkladı: “İstanbul gerçekten hem iş akışı açısından hem de nüfus hareketliliği açısından farklı bir durumda. İlçeler arası hareketliliği çok fazla olan bir il. Onun için İstanbul'da il bazında kararlar alınmalı. İl pandemi kurulu burada ilçe ilçe de tespit edebiliyor enfeksiyon oranlarını ama bu şekilde çok geçiş olduğu için il bazında değerlenmek daha sağlıklı olur. Küçük yerlerde belki il pandemi kurulları diyelim bir köyde çok düşük bir enfeksiyon oranına göre açılma ya da bir köyde çok yüksek oralar nedeniyle kapanma kararı alabilir ama İstanbul'un bu anlamda diğer illere göre gerçekten daha farklı değerlendirmesi gerekir."'

'HASTANE KAPASİTELERİ DOLU DEĞİL AMA TEST POZİTİFLİK ORANLARI ARTIYOR' 

İstanbul'daki oranların bir önceki haftaya göre yükselme eğiliminde olduğuna işaret eden Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, bu nedenle tam açılma için henüz erken olduğunu belirterek sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bir önceki haftaya göre artış var. Bizim kendi hastanemizde ya da arkadaşlarımızla konuştuğumuzda, hafif bir kıpırdanma olduğunu söyleyebiliriz hem test pozitifliği oranları hem de vaka sayısı anlamında. Bu da biraz alarmda olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Demin söylediğim o azalma trendinin görülmesi ve devam etmesi gerekiyor. Şu anda henüz bu durum yok, hatta biraz yukarı doğru gidiyor test pozitifliği olarak da vaka sayısı olarak da. Her ne kadar hastanelerde bir kapasite sıkıntısı, yoğun bakım kapasitesinde bir doluluk olmasa da ki açılma kararlarında bunlar da önemli kriterler arasında yer alıyor, ağır hasta sayısının çok fazla olmaması iyi bir şey ama test pozitifliği oranlarında ve vaka sayısındaki yukarı doğru gidiş düşündürüyor. Bence İstanbul için tam açılma konusu şu an biraz erken gibi duruyor."

Editör: TE Bilişim