TMMOB’ye bağlı Makine Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Melih Yalçın, meslek odalarının sadece üyelerine yönelik çalışmalar yapmadığını belirterek, “Bizlerin bu ülkede yaşananlarla ilgili görüşlerimizi de üyelerimiz adına açıklamamız doğal. Ancak Siyasi iktidarı eleştirmek ülkemizde çok seviler bir şey değil” dedi.
İzmir ve Manisa’daki meslektaşlarının üyesi olduğu İzmir Şube’nin 12 bin üyeye sahip olduğunu belirten Yalçın, “Makine mühendisleri odasının alanı biraz geniş. Özellikle son yıllarda yeni açılan fakültelerle birlikte, odamıza üyelerimizin meslek alanı daha da genişledi. Şu an 28 meslek disiplini makine mühendisleri odasına üye olabiliyor” dedi. Yalçın şunları söyledi:
“Makine mühendisliği, endüstri mühendisliği, mekatronik, uzay ve havacılık, raylı sistemler, enerji sistemleri, mekanik tesisat… Bunlar başlıca alanlar. Toplam 28 tanesi ayrı alanda uzmanlaşan üyelerimiz var. Ciddi bir üye sayısına sahibiz. Ve üye olmayanlar da var. Burada devletin üye olunmaması konusunda özel çabası var. Meslek odalarının pek güçlenmesini istemiyorlar. Eskiden zorunluydu, hala zorunlu ama bu zorunluluğu takip eden bir mekanizma yok. Yani bir iş yerine girdiğinizde kimse size üye misiniz diye sormuyor, devlet de sormuyor. “

Yeni açılan fakülteler

Devletin son  20 yılda sanayinin gereksinimini karşılamaya yönelik bir hamle olarak okullar açtığına işaret eden Yalçın, “Çok fakülte açıldı. Bunlar tabi bizim ara uzmanlık dalları dediğimiz alanlar aslında. Ama ana uzmanlık dalı gibi açıldı” dedi.
Makine Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Melih Yalçın şöyle konuştu:
“Makine mühendisleri odası olarak bunun doğru olmadığına yönelik görüşlerimiz var. Yapılması gereken şu, Makine Mühendislerini alacaksınız, ondan sonra herhangi bir dalda uzmanlaştıracaksınız. Dünyada birçok yerin kullandığı yöntem de bu. Ama raylı sistemler mühendisliği diye bir şey var mesela, diyelim ki metro ya fa tramvay gibi alanlarda çalışacaksınız. Bunun için bir fakülte kurmanıza gerek yok. Makine mühendisliği okursunuz, o alanda uzmanlaşırsınız. Bu bölümlerden arkadaşlarımız mezun olduktan sonra alanlar çok dar olduğu için bir süre sonra yer bulamayacaklar. Devlet demiryolları zaten küçülmeye gidiyor, raylı sistemler okuyanlar ne yapacak?”

İşsizlik sorunu yaşanıyor

Makine Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Melih Yalçın,  alanlarında işsizlik sorununun ve düşük ücretle çalıştırılmanın yaşandığını da söyledi. Yalçın şu bilgiyi verdi:
“Bizim en büyük sorunumuz işsizlik. Bu zaten Türkiye’nin herhalde en büyük sorunlarından birisi. İkinci sorun da geçim sıkıntısı. İş bulanlar da yeterli maaş alamadığı için geçinemiyorlar. Az önce dediğim gibi çok fazla fakülte açıldı, ara teknik eleman Türkiye’de kaldırıldı. Neredeyse. Herkes mühendis olmaya çalışıyor. Altyapısı dahi olmayan okullar bile fakülte haline getirilince çok mezun olmaya başladı ve bu kadar insana yetecek iş yok tabi. Planlanmadan, popülist yaklaşımla yapılan bir iş. İstihdam yaratılmıyor, sanayi gelişmiyor ama fakülteler sürekli açılmaya devam ediyor.  Bir de TMMOB’nin yayınladığı bir asgari ücret var mühendisler için. Bunun altında mühendis çalıştırılmaması gerekiyor. Sosyal güvenlik kurumu da bu maaşın altında çalıştırmayın diye kurumlara tebligat gönderiyordu. Hatta bu konuda denetimler yapıyordu. Fakat sanayicinin baskısıyla bu protokol de iptal edildi. Firmada mühendis kaç paraya çalışıyor diye kontrol eden bir mekanizma kalmadı.”

TMMOB hayatı sorgular 
Makine Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Melih Yalçın, Makine Mühendisleri Odası’nın 1954 yılında İzmir şubenin de 1969 yılında kurulduğunu söyledi. Makine mühendisleri odasının kurulduğundan bu yana “Hayata nasıl bakıyoruz, dünyaya nasıl bakıyoruz” sorusunu kendilerine sorup, bunların yanıtlarını yazıya döktüğünü belirten Yalçın, şöyle devam etti:

Siyaset eleştirilmeli
“Bunlara çalışma anlayışı ve ilkeleri demişler. Bu ilkeler her ne kadar meslek ve meslektaş sorunlarını içerse de ona şöyle bir ekleme de yapmışlar. Meslek ve meslektaş sorunları, ülke sorunlarından ayrı tutulamaz. TMMOB başından (devlet ne yaparsa iyidir biz sadece işimize bakalım) dememiş. TMMOB, Anayasa’nın 135. Maddesi’ne göre kurulmuş bir kurumdur ve kendine ait bir yasası vardır TMMOB yasası diye. Bu yasada şöyle bir madde var, TMMOB kendi uzmanlık alanını ilgilendiren konularda devlete, hükümete, yerel yönetimlere görüş sunar. Bunu yasaya koymuş o zamanki siyasi iktidar. Bu yasa olsa da olmasa da TMMOB’nin topluma karşı böyle bir sorumluluğu var. Ama siyasi iktidarı eleştirmek ülkemizde çok sevilen bir şey değil, süreç içerisinde baskıyla karşılaşmak mümkün. Son 20 yıldır bu baskıyı sadece biz değil herkes görüyor. Kimin sesi fazla çıkarsa hemen çekiç kafaya indirilmeye çalışılıyor. “

Sanayiye dönmeliyiz
Makine Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Melih Yalçın, özellikle son 20 yıl Türkiye’de sanayileşmenin ihmal edildiğine de işaret etti, “Son 20 yılda ekonomi inşaata kaydırıldı. Çünkü inşaat kolay para döndürülebilen ve aynı zamanda istihdam yaratabilen bir sektör. Ama sürdürülebilir yanı çok düşük. Sürekli inşaat yaparak hayata devam edemezsiniz” dedi. Yalçın şunları söyledi:
“Çünkü o yaptığınız inşaatların bir işe yaraması lazım. Bir pik noktaya ulaştıktan sonra da geri düşer. Sonra o inşaata yatırdığınız parayı bulmanız gerekiyor. Dünyada kimin sanayisi gelişmişe o sağlam durur, kimse ona bir şey yapamaz. Mesela Almanya uzun yıllar sanayiye yatırım yapmış ve çok gelişmiştir. Her ne kadar ürünleri taklit edilse de hiçbir şekilde yıkamazsınız. Sanayi gelişmeyince Türkiye’nin ekonomisi de çok sağlam ayaklar üzerinde durmuyor. Perakendecilik daha çok pazarlanmaya çalışıyor. Türkiye’de son 20 yılda en çok telefon sektörü gelişmiştir herhalde. Nereye baksan telefon dükkanı var. Biz makine mühendisleri odası olarak sürekli bu konuda bülten yayınlıyoruz. Orada da söylenen sanayileşmeye gerekli potansiyel ayrılmıyor, devletin böyle ciddi bir politikası yok, Türkiye’nin ekonomisini sağlam ayaklar üzerine çıkarmak için yapacağımız en önemli şey sanayi hamlesi.”

Editör: TE Bilişim