Son Mühür TV'de Ayşegül Koç'un hazırlayıp sunduğu 'Gün Başlıyor' programının konuğu İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak'tı. Kaynak ''Türkiyede yaklaşık olarak 180 bin hekim var ve yaklaşık olarak 1 milyon 100 civarında da sağlık çalışanı var.Kabaca 90 milyonluk nüfusa 1 milyon doktor hizmet vermek zorundalar ve şöyle söylemek gerekirse pandeminin olumsuz etkilerine rağmen sağlık çalışanlarımız överili bir biçimde hizmet vermiştir'' hatırlatmasında bulundu.

BU ÖZVERİNİN KARŞILIĞI VERİLMEDİ
''Bu dönemde hastalara ve hasta çocuklara zarar vermemek açısından kendi ailelerinden ve özel hayatlarından taviz vererek fedakarlık yapmışlardır.Ancak pandeminin bu özverili çalışmasına rağmen 
Karşılığı verilmiyor verilmesi de planlanmıyor.'' diyen Süleyman Kaynak şunları söyledi...

''Elimizdeki yasa tasarı bunu düşündürüyor.Çünkü bilindiği gibi geçtiğimiz aylar içerisinde hatta 14 mart tıp bayramı vesilesiyle sağlık bakanının vermiş oldukları bir takım mesajlar tırnak içerisinde bir takım müjdeler vardı.Ve bu müjdelerin müjde olmadığı anlaşılıyor.Türkiye’de mayıs ayı itibarı ile Türk işin vermiş olduğu rakam 19 bin 602 liradır.Bir de açlık sınırı var bu da sadece karnınızı doyurmak için satın almak zorunda olduğunuz yiyeceklerin fiyatı 6 bin 10 liradır. 19 bin tlye baktığımız zaman Türkiye’de kamu sektörü içerinde sadece valiler kaldı.Türkiyede net asgari ücret 4253 tl açlık sınırı ise 6 bin 10 tl yani Türkiye’de nüdusun yüzde 53ü asgari ücret ile geçiniyor.Yani asgari ücretli bir çalışan bir insan 1764 lira daha para kazanacak ki açlık sınırını geçebilsin yani dolasıyla bu net asgari üzerinden düşünecek olursak demek

YOKSUL VE AÇLAR ÜLKESİ HALİNE GELDİK

Türkiyenin %53ü açlık sınırını altında çalışmaktadır.Yoksul ve açlar ülkesi haline geldik.Yeni başlayan bir aile hekimin emekliliğe yansıyan maaşı 7200 liradır.Açlık sınırının 1100 tl üzerinde göreve başlıyor.Ve uzmanlık eğitimi alan bir asistan 6nın 1inde 9600 tl alıyor.Kamu kurmularında en üst noktadaki 10 yıllık uzman doktor 10 bin 120 tl alıyor.Yoksulluk sınırının yarısı kadar maaşa çalışan bir uzman doktor düşünün.Benzinin Litresi 28 tl veya 30 tl ,50 litre depo 1500 tl yani şöyle düşünürsek 4,5 depo benzinle çalışan bir ay çalışan hekimimiz var.Uzman doktor ise aylık 8 depo benzine çalışıyor.Açlık sınırının biraz üzerinde çalışmaktalar.Sağlık çalışanlarını bir ekip olarak düşünüyorum ve hekim başında olan bir ekibin içerisinde en yüksek maaşı alanlar olarak diğer ekip üyelerinin maaşlarını konuşmuyoruz bile.Bu insanların çok büyük kısmı asgari ücretle çalışıyor.Hekimler ise yoksulluk sınırının yarısına çalışıyor.Bunu burda açıklamamın sebebi toplumda hekimlerin çok maaş aldığı yanılgısıdır.Hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının sıkıntıları bitecek gibi görünmüyor ve yasa tasarı geri çekildi.Ve çekilen yasa tasarının içerisindeki net fiyatlara bakılacak olursa emekli aylığı 3050 tl uzman hekimin emekli aylığı ise 3400 tl gibi bir iyileştirme görülüyordu o zamanki para ile.Fakat bugünkü para ile pratisyen hekimde 1600 tl , uzman hekimde ise 2100 tl bir iyileştirmeye tekabül etmektedir.Aslında pratisyen hekim açısından baktığımızda üzerine eklediğimiz zaman 8600 tl ve bu da yoksulluk sınırını yarısının altında bir rakama tekabül ediyor.

KAMU YÖNETİMİ TALEPLERİMİZE DUYARSIZ
Bu sorunlar yeni sorunlar değil pandemi döneminde istifa hakları mesai saatleri açından 24 saat , 36 saat kesintisiz çalışmak zorunda kaldılar.Ama buna karşılık kamu yönetimi buna duyarsız kaldı iyileştirme yapılmadı.1600 tl ile 2100 tl arası emekliliğe bir artış sağlıyor.Performans ise baktığızı hasta ile ile ilgili verilen bir ek gelir.Bir de sabit ek ödeme var ancak bu iki unsur çok değişkenlik göstermektedir.Her hastane aynı olmadığı için bazı hastahanelerde göstermelik minimal rakamlara inmiştir.Dolayısıyla hekimler bu rakamlara çaışmakta zırlanıyor ve 10 bine yakın hekim istifa etti.Ve hekimlerde emeklilik yaşı 54 yaşına düştü.Emekli olanlar dinlenmek için değil ek gelir elde etmek için emekli oluyorlar.Emekli olanların hepsi emekli sandığı üzerinden emekli olmuyor.Bağkur ve sgk üzerinden emekli olan hekimin maaşı 5279 liradır.Dolayısıyla emekli olan doktorlar özel kurumlarda çalışmak için emekli oluyor.Bu çok vahim bir durumdur.Sağlık personellerinin tümü açlık sınırının altında kalmaktadır.Dolayısıyla burada çok ciddi bir gelir proplemi var fakat ne yazıkki geçen hafta konuşulan yasa tasarı hiç birşeyi düzeltmiyor.Eğer sağlık bir haksa bu hakkı kullanmak dolaylı olarak engelleniyor.Buradan parlamenterlere sesleniyorum.Yol yakınken bunu yeni baştan önlerine koyup değerlendirilmelidir.Sağlık sistemine ayrılan bütçe %4 civarında ve bu OECD ülkeleri açısından çok alt seviyededir.Kişi başına ayrılan sağlık harcaması çok düşük kalıyor.Sağlık sistemine ayrılan para farklı sisteme harcanıyor.Şehir hastanelerine para ayrılıyor.Ve bu da ayrılan oranı düşürüyor.Yüzde 3lük sağlık bütçesi yetersiz gelmektedir.Sağlık açısından bütçeler dengeli kulannılamıyor.İthalat ihracat dengesi kendi içimizde dengelenmelidir.Türkiyede de stratejik ürünlerin üretilmesi gerekiyor.

SAĞLIĞA VERİLMESİ GEREKEN İNŞAATA VERİLİYOR

Burada temel politika olarak sağlık sistemine ayrılan paranın %25i inşaat sektörüne ayrılıyor.Ve bu sebeble sağlık çalışanlarına bu ücretler tam olarak eşit dağıtılamıyor.Mhrs sistemine gelecek olursak sistemi girdğiniz aman randevu alınamıyor.Bunu sebebi ise sağlığın ticarileştirimesidir.Sağlık kurumlarına döner sermaye olarak kar edin dendi.Bu şekilde olamamalı bizim vergilerimizle sağlık kurumları döndürülmelidir.Randevu alamayan hastalar özel hastanelere gitmek zorunda kalıyor.ve hastaları kızdırıyorlar.Çok kısa sürede hasta bakıldığı için tetkikler artıyor.Bu da maliyetleri arttırıyor.Bu sistemin tekrar gözden geçirilmesi gerekir.Bunların neticesinde Dünyanın hiçbirinde görülmedik derecede sağlıkta şiddet var.Geçtiğimiz yıl içerisinde 4 bine yakın olay olmuştur.Bunların sadece tutlanma oranı binde 8 ve dolayısıyla sağlıkta şiddet gösterenlerin sırtını sıvazlar poziyonuna getiriliyor.Tıbbı uygulama hataları hekimlere mal ediliyor.Son olarak şunu söylemek istiyorum.Genç hekimlerin yüzde 75i yurt dışında çalışmak istediğini söylüyor.Diyelim ki aile hekimi yıllık izin lullanabilmek için diğer aile hekiminden imza almak durumunda kalabiliyor.
Randevusuz olarak hastaneye gitme durumunda ise öncelik olanlarda eklendiğinde şehit yakınları,yaşlılar , engelliler eklendiğinde bakılmaları olanaksızlaşıyor.Yasa tasarısının tekrar kontol edilmesi gerekiyor.Yeniden bir sağlık sistemi icra edilmelidir.
Geçen yıl 160 milyon civarında acil serviste hasta bakılmıştır.Nüfusun 2 katı kadar hasta bakılamaz.Randevu bulamayanların gittiği bir yer haline gelmiştir. Acil servis istimar yeri haline getirilmiştir.Bu yasa teklifi geri çekilmelidir ve taraflar dinlenerek yeniden sağlık sistemi icra edilmelidir.Eğer sağlık sistemi düzeltilmezse toplumumuz için çok büyük sorun teşkil edecektir.

Editör: TE Bilişim