Türkiye genelinde şu ana kadar 881 uyuyan sözleşme imzalayan bakanlık, olası bir depremde bu sözleşmeleri uyandırarak nakliyat sorununu çözecek. TBMM Deprem Araştırma Komisyonu’nda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yetkilileri şu bilgileri verdi:

“Afet öncesi, afet sırası ve afet sonrası yaptığımız işlemlerin en kritik olanı uyuyan sözleşmeler. Şu an ülke çapında karayolu için yaklaşık 881 firma ile afet ve acil durumlarda araçlarını kullanmak üzere uyuyan sözleşmeler yaptık. Bu sözleşmeler, afet anında gerektiğinde uyandırılır, aktif hâle getirilir. Türkiye’nin dört bir yanında toplanan yardım malzemeleri ve ekiplerin afet bölgesine iletilmesi konusunda bu firmalardan destek sağlıyor. Öncelik kamu araçlarında. Eğer gerekiyorsa uyuyan sözleşmelerle araç sahibiyle iletişime geçiyoruz ve aracı kullanmak istediğimizi belirtiyoruz.

2021’DE TAMAM

Dokuz adet hava taksi firmasıyla uyuyan sözleşme yapmış durumdayız. TCDD taşımacılık çeken, çekilen araçları yeterli olduğundan üçüncü şahıs firmalarıyla sözleşme yapmadık, deniz yoluyla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Umuyoruz ki 2021’in ilk yarısında da bu çalışmaları nihayete erdireceğiz.

Bizim çok zorlandığımız husus afet içi taşıma. Alanda yoğunluk nedeniyle otomobil tarzında araç görevlendirmemiz gerekiyor ve o anda kamu kurumlarında otomobili bulmak kolay olmuyor; bunun üzerine çalışmalarımız devam ediyor. Özellikle ticari taşıma yapanlarla ama bir yandan da, ‘rent a car’ firmalarıyla afet acil durum sözleşmeleri yapmamız gerekecek.”

‘DİLİMLİ NETWORK’LE KURTARMAYA YÖNELİK

Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone olası bir depremde haberleşmeye ilişkin İstanbul eksenli, “ortak deprem planı” hazırladı.

TBMM Deprem Araştırma Komisyonu’nda üç operatörün temsilcileri olası büyük depremlerde haberleşme kapasitesini anlattı. Operatörler ortak tespiti, 6.5 ölçeğinin üzerindeki depremlerde sorunsuz haberleşmenin 5G ile sağlanabileceği şeklinde. 5G ile birlikte “network slicing” (ağ dilimleme) teknolojisinin hayatımıza gireceği, iletişim şebekesinin dilimlere bölünerek AFAD ve Kızılay gibi kurtarma birimlerine öncelik verileceği tespiti yapıldı. İstanbul’da 2 bin 126 saha belirlenerek, hizmet ve teçhizat konuşlanması planlandı. (Milliyet/ Önder Yılmaz)

Editör: TE Bilişim