Son Mühür- MHP lideri Devlet Bahçeli'nin attığı ilk adımın ardından İmralı'da bulunan Abdullah Öcalan'ın örgütü feshedin çağrısı somut gelişmelerle şekillendi.
PKK'nın kendini feshetme kararı bir anda siyasetin ana gündem maddesi haline geldi.
Sözcü TV'de gelişmeleri değerlendiren Uluslararası İlişkiler ve Strateji Uzmanı Emekli Tuğgeneral Naim Babüroğlu'nun örgüt adına yapılan açıklamalara tepkisi sert oldu.
PKK'nın silah bırakma kararını "Türkiye Cumhuriyeti eğer çok kısa süre içinde PKK'nın bildirisini yok hükmünde saymazsa devlet özelliğini kaybetmiş demektir.'' sözleriyle değerlendiren Babüroğlu,
''Bir kere bunun altını çizelim. Bu bildiri Lozan'ı reddediyor, Cumhuriyet'i reddediyor; Lozan'dan önceki Sevr'in hükümlerinin geçerli olduğunu kabul ediyor. Muhtemelen Sevr yazılmıştır, bazı nedenlerle Sevr'i silmişlerdir. Sevr anlaşması ve 1921 Anayasası. 1921 anayasasında cumhuriyet yoktur. Kadın hakları yoktur, laiklik yoktur. Ulus devlet yoktur.'' diye konuştu.
Soykırım iddiası başımıza dert açar...
''İkinci konu şu. Bildiride 100 yıllık soykırıma atıf yapılıyor.'' hatırlatmasında bulunan Naim Babüroğlu,
''Ermeni tehcir olayından Türkiye hala kendini atlatmadı. Eğer devlet bunu reddetmezse bu 100 yıllık soykırım söylemi ne olacak biliyor musunuz? 10-15 yıl sonra uluslararası mahkemelerde Türkiye Cumhuriyeti Kürtlere soykırım uygulamıştır davaları başlayacak. Yani bizim çocuklarımız ve torunlarımız onunla uğraşacak. Halbuki öyle bir şey yok. Bebek, kadın, sivil vatandaş öldüren bir PKK terör örgütü varken Kürtlere soykırım uygulandı demek, iftiradan öte bir şey." vurgusunda bulundu.
Öyle bir savaş mı var?
Bildiride yer alan ''Türk-Kürt'' savaşı tanımlamasına da sert tepki gösteren Babüroğlu, ''Bunu sosyal medyada yayınlamak bile suçtur. Savaş ne demek? Savaş mı yapıyor Türkiye Cumhuriyeti devleti? Ateşkes mi ilan etti?
Bir şey daha var. ''İmha siyasetine, soykırım ve asimilasyon politikalarına karşı direnen onurlu halkımız'' ifadesi geçiyor. Hangi halk direndi? PKK terör örgütü halk mı? Türkiye Cumhuriyeti imha siyaseti mi güttü? Asker olduğum için söylemiyorum, tarih öğrencisi olduğum için söylüyorum.'' diye konuştu.
İletişim Başkanlığı'ndan kritik uyarı...
İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi örgütün silah bırakma kararıyla ilgili yalan bilgilere karşı uyarıda bulundu.
Açıklamada,
''Silah bırakma ve örgütün fesih kararının alındığı PKK kongre bildirgesine ilişkin, “Bu karar sonrası Anayasa değişikliğiyle özerk ve federal bir yönetimin sağlanacağı” iddiası dezenformasyondur.
Terörsüz Türkiye hedefiyle terör örgütünün silah bırakma ve fesih kararına yönelik devlet yönetiminin herhangi bir pazarlık üzerine süreç yönetmesi söz konusu değildir.
Türkiye’nin gündeminde olan Anayasa değişikliğine yönelik hazırlık çalışmaları; sivil, demokratik, özgürlükçü ve kuşatıcı bir anayasa ihtiyacını karşılamak üzerine yapılmaktadır.
Kamuoyunu manipüle etmeye yönelik asılsız iddialara itibar etmeyiniz.'' mesajı verildi.
