Borsadaki düşüşü ve kur artışını Son Mühür Gazetesi'ne özel değerlendiren Turhan, "Bir süredir ekonomide ciddi dengesizlikler var. Ne yazık ki ekonomide ciddi dengesizlikleri de kapsamlı akılcı ve bilime uygun piyasa uygulamaları ile uyumlu bir politika geliştirmek yerine böyle keyfi müdahalelerle yani faizi düşürmenin yolu normal ekonomi politikalarında belirir fakat onu yapmıyorsunuz, idari kararlarla baskıyla kararlarla yada kamu bankalarını kullanarak, faiz düşürmeye çalışıyorsunuz. Merkez bankası kaynaklarını sorumsuzca harcıyorsunuz.Yılların birikimi yedek akçeyi geçen sene bütçe açığını kısmen kapatmak için kullandı hükümet. Döviz rezervlerini yine hiç şimdiye kadar görülmemiş biçimde kuru belli seviyelerde tutmak için yani kur rejimine ayrı olarak kullandı. Çok ciddi bir dengesizlik oluştu tabi. Bir taraftanda kredi artışıyla hem firmalar hem hane halkı borçlandırıldı. Bunlar tabiki ekonomide ciddi riskler oluşturuyor. En küçük küresel konjonktür ile ilgili yada kişisel çıkarlarla ilgili Libya ile ilgili Türkiye'nin çok haklı pozisyonundan kaynaklı bir takım girişimleri gibi şeyler dışarıda tepkiyle karşılandığı zaman bunlara karşı direnç sağlayacak sağlıklı bir ekonomik bünye yok ne yazık ki. Türkiye'nin haklı çıkarlarını sağlayacak, güçlü duruşu sergileyecek bir ekonomik yapıdan yoksunuz. Onun içinde çeşitli sembollere sığınarak hamaset yaparak bu açık kapatılmaya ve halkın gözü boyanmaya çalışılıyor ama tabiki gerçekler endişe verici" dedi. 

Hükümet yabancı yatırımcıdan rahatsız oldu

Turhan, yabancı yatırımcıların çekilmesini  ise bu sözlerle değerlendirdi: "Yabancı yatırımcıları zorla biz kovduk daha doğrusu. Gelişen olumsuzluklardan tabiki etkileniyorlardı. Türkiye'ye eskisi kadar rağbet etmiyorlar fakat yinede çok köklü bir ülke olduğumuz için piyasa ekonomisi kök salmış, 40 yılı yakın serbest piyasa deneyimi var. 30 yılı aşkın konvertibilite serbest sermaye hareketleri rejimi var. Finansal piyasaları korumaya yönelik çok önemli adımlar atılmıştı geçmişte. Bunlardan dolayı yabancı yatırımcıların ilgisi azalsa da devam ediyordu. Fakat ne yazık ki hükümet kendi arzuları ,istekleri hatta keyfi politikalar izlemek niyetinde olduğu için yabancı yatırımcıların tabiki varlığı rahatsız ediyor. Çünkü siz ülke yararını hiçe sayan ülkenin ekonomik güvenliği ile ilgili zarar gösteren açıklamalar yaptığınız zaman yabancı yatırımcılar daha sert tepki gösteriyorlar. Bu nedenle hükümet bu sefer yabancı yatırımcıların varlığından rahatsız oldu. Oysa düşünün büyüme ile daha çok insana iş, daha çok insana aş oluşturuyoruz Şimdi bu anlamsız şekilde yıllardır Türkiye'ye yatırım yapmış, yıllardır Türkiyeyi bilen gören küstürüldü. Tabiri caizse kapı dışarı edildi." 

Tedbirler ne olmalı' 

"Sahici bir düşman yok hayali bir düşman üretiyorsunuz, bu anlamsız ısrar irrasyonel akıldışı politikalar iktisadın gerçekleriyle piyasanın yıllardır denenmiş politikalarıyla kavga etme toplumu kutuplaştırma yaklaşımının terk edilmesi lazım. Hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi lazım, mülkiyet hakkı ile ilgili güvence yapısının pekiştirilmesi lazım, bunlar olmadan pansuman tedbirlerle düzeltilebilecek noktayı ne yazık ki geçtik. Burada köklü bir yaklaşım gerekiyor. O nedenle bu sağduyuyu ne de hükümette ben o çabayı göremiyorum" diyen Turhan, uyarılarını sürdürdü: "Piyasalar birçok faktörden etkilenir mesela küresel piyasalardaki fizibilite bolluğu gelişen piyasalardaki varlıklara yönelik talep bunu frenleyebilir. Bunda geçici yükselişler de görebiliriz ancak ne yazık ki bu anlayış devam ettiği sürece belki kısa vadede değil ama burada 4 tane çok temel problem var. Ekonomide bunların en başta geleni para politikasındaki aşırı genişleme olması. Merkez bankasının bir taraftan rezervlerini satarken bi taraftan merkez bankası kaynaklarıyla fonlanması,üçüncüsü bankalardaki aşırı kredi genişlemesi ki bu aşırı amaç olarak kullanılıyor. Dördüncüsüde dış dengenin aleyhimizi gelişecek olması bunlar ciddi sorunlardır bunların hepsi bir arada gelişecek gibi gözüküyor.  Bu durumda da dediğim gibi bu hareketin süreklilik kazanmasını açıkcası şu anda beklemiyorum. Bu bir uyarı aslında kalp rahatsızlığı olanlar arada sırada göğüslerinde bir sıkışma hissederler önlemler alınmaz ve müdahaleler de bulunulmazsa enfarktüsle sonuçları biliyorsunuz. İşte bunlar bizi uyaran ileride olabilecek, sarsıntıların fragmanı bir belirtisi olarak bakabilirsiniz buna."

Yatırımcı ne yapsın'

Turhan, gelişen tabloda yatırımcılara; "Bir kere tabi olabildiğince birikimlerini  tek biryere değil, çeşitlendirerek yatırmaları doğrudur. Profesyonel yatırım danışmanlığı hizmeti almak doğrudur.  Genellikle insanlar kulaktan dolma bilgilerle, yüksek riskli fonlarda pozisyon alabiliyorlar. Bazen hakikaten kazanç sağlayabilir. 1470 dolardan almışsanız altını, dolar bazında neredeyse yüzde 50'lik bir kazanç var. Nasreddin Hoca'nın da dediği gibi; kazanın doğurduğuna inanıyorsanız , öldüğüne de inanacaksınız. Bundan kaçınmak gerekir. Çok iyi bilmedikleri ve takip etmedikleri varlıklardan uzak durmaları gerekir. Yani şu içinde bulunduğumuz dönemde ne yazık ki; bu izlenen politikalar nedeniyle TL cinsi varlıkların düşük tutulduğunu görüyoruz. Hem küresel dolar bolluğu dolayısıyla yani bu uzun süre devam edecek gibi duruyor, bu gevşek dolar politikası, kıymetli materyallerin ve emtia fiyatlarının hele de küresel saldırının etkisi arttıkça daha da artabileceğini düşünüyorum. Yüksek enflasyon dönemi geliyor. Gerek mevduat gerekse diğer yatırım fonları ile ilgili yüksek vergilendirmeler oldu.  Borsalar bu nedenle genelde yükselir, bu reel bir kazanç olmuyor, tüm rakamlar hep birlikte büyümüş oluyor, yatırımcının buna dikkat etmesi gerekiyor" tavsiyesinde bulundu.  

 

Editör: TE Bilişim