Eğitime neden ihtiyaç duyarız? Eminim bu soruyu defalarca sormuşsunuzdur. Cevabımı dilim döndüğünce paylaşayım.

Eğitim bireylerin kendilerine ve çocuklarına yaptıkları yatırımdır. İnsanların bu yatırımdan beklentileri gelecekte yüksek ücretle çalışmak, kariyerinde yükselip yönetici olmak ve yüksek yaşam standartlarına ulaşmaktır. Bu nedenle insanlar güçlü bir şekilde eğitim talep ederler.

Eğitimin nerede, nasıl, hangi kalitede, kimler tarafından ve hangi maliyetle verileceğine devletin politikalarıyla karar verilir.

Cumhuriyet sonrası ücretsiz, yaygın ve herkese eşit şartlarda eğitim verilmeye çalışıldı. Mutlak eşitlik sağlanamasa da köylü ya da şehirli; yoksul ya da zengin çok sayıda zeki ve yetenekli çocuğun kabuklarını kırmaları, çok önemli mevkilere ve yüksek hayat standartlarına ulaşmaları sağlandı.

ENTELEKTÜEL SERMAYE

Devletin bütün masrafları karşıladığı bu eğitim sisteminde aileler sadece insan kaynağı sağlayarak katkıda bulunuyorlardı. Devletin ücretsiz eğitim vermesinin temel nedeni eğitim ile nitelikleri artan insan kaynağının ülke için entelektüel sermaye oluşumunu sağlayacağı ve ülkenin kalkınmasına katkı sağlayacağı beklentisidir.

Gelişmiş insan kaynağının çoğalmasıyla beraber günümüzde eğitimin her kademesinde parasız ve paralı eğitim paralel olarak sistemde yer almıştır. Günümüzde bir insanın eğitim maliyeti 0 ila 1.000.000,- TL arasındadır.

Paralı eğitimle çocuklarına yaptıkları yatırımın arzuladıkları geri dönüşü sağladığını görmek ebeveynlerin en büyük beklentileri ve haklarıdır.

TÜİK’e göre genç işsizlik oranının %27 olduğu ülkemizde nasıl iş bulunacak? 10 kişiden birinin asgari ücretle çalıştığı ülkemizde eğitim bir ücret farkı yaratabilecek mi?

EĞİTİM YATIRIMLARI

Eğitimini tamamlayanların asgari ücretle çalışmaları halinde kendilerine yapılan eğitim yatırımını amorti edip çocuklarının eğitimine kaynak aktarmaları mümkün olmamaktadır. Ancak yoksulluk sınırı olan 9.400.- TL’nin üzerinde bir ücretle iş bulma durumunda bu mümkün olabilecektir.

Bu durumda, mevcut iktisadi şartlara bakarak ebeveynler çocukları için eğitim talep etmeyi bırakmalı mı? Ya da eğitimli gençlerimiz ülkelerinden vazgeçerek yurtdışına mı göçmeli?

İkisi de yanlıştır, tutunduğumuz dalı kesmektir. O zaman ne yapmalı?

Ebeveynleri ve gençleri ümitsizliğe iten başarısız eğitim ve ekonomi politikalarından vazgeçilmeli ve vatandaşlara ümit dolu bir gelecek sağlanmalıdır.

Bu da ancak ‘Yerel Kaynaklara Dayalı Üretim Ekonomisi Modeli’ne geçmekle mümkündür.

Prof. Dr. Mehmet Hasan EKEN