Son Mühür- Berivan Kaya/ İzmir Valiliği tarafından bu yıl ilk kez düzenlenecek olan Efeler Yolu Ultra Trail organizasyonu için çalışmalarını tamamladı. Ancak 'kültürel mirası korumak için' hazırlandığı dile getirilen maratonun rotasının, RES için ağaç katliamı yapılan Kartaldağı'nda yanından geçtiği ortaya çıktı.
Sabancı Holding'e bağlı EnerjiSA şirketi tarafından İzmir-Aydın sınırındaki Kartaldağı'nda yapılmak istenen RES projesi için ağaçların kesimi sürüyor. RES için ağaçları kesen Enerjisa'nın Efeler Yolu Ultra Trail organizasyonunun ana sponsoru olması dikkat çekti.
Konuyla ilgili olarak DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, Son Mühür’e değerlendirmelerde bulundu. Vekil Akın, "Bir yanda kadim Anadolu coğrafyasını, dağlarını, vadilerini, ormanlarını kapsayan kültürel ve ekolojik bir yürüyüş rotası; diğer yanda bu rotanın tam ortasında başlatılan ağaç katliamı var. Ve ne acıdır ki, bu koşunun ana sponsoru, katliamı gerçekleştiren şirketin ta kendisi, 'Enerjisa'" dedi.
Koşunun etabı katliamın merkezi
Sabancı'nın RES için bölgede ağaç katliamı yaptığını dile getiren DEM Parti İzmir Milletvekili Akın, "İzmir Valiliği’nin uzun süredir üzerinde çalıştığı Efeler Yolu Projesi, Bornova’dan başlayarak Meryem Ana’ya kadar uzanan 500 kilometrelik bir güzergâhı kapsıyor. Tarihi, doğayı ve kültürel mirası korumayı amaçlayan bu proje; doğa dostu turizm anlayışıyla umut veriyor. Ancak bu umuda gölge düşüren bir gerçek var: Rota üzerinde yer alan Kartaldağı ve çevresindeki ormanlık alanda, Sabancı Holding’e bağlı Enerjisa tarafından yürütülen Rüzgâr Enerjisi Santrali (RES) projesi kapsamında ağaç kesimleri başlatıldı. İncir bahçeleriyle, tarihi kalıntılarıyla, inanç rotalarıyla özel bir ekosisteme sahip olan Küçükkale-Şirince etabı, bu katliamın merkezinde. Bölge halkının tüm itirazlarına, bilimsel raporlara ve ekolojik hassasiyete rağmen Enerjisa geri adım atmıyor. Ağaçlar bir bir kesiliyor; yol açılıyor, beton dökülüyor" dedi.
Doğanın sponsorluk meselesine kurban edilmesine izin vermeyeceğiz
Efeler Yolu'na ihanet edildiğini belirten İbrahim Akın, " Doğaya adanmış bir ultra trail koşusunun sponsorluğu aynı şirkete veriliyor. Efeler Yolu Ultra Trail Koşusu’nda binlerce sporcu, doğa için koştuğunu sanırken, aslında doğa katliamının izlerini taşıyan bir rotadan geçecek. O da geçebilirse… Çünkü bölgede güvenlik riskleri oluşmuş durumda. Geçtiğimiz günlerde yürüyüşçüler, ormancılar tarafından rotaya alınmadı. Sormak isteriz, Bu nasıl bir çelişkidir? Doğayı savunduğunu iddia eden bir projeye, doğayı yok eden bir şirketin sponsor olması hangi aklın ürünüdür? Katliamın yapıldığı tepeye şirketin logosu dikildiğinde, doğa sporu adına ne kazanacağız? Kartaldağı’nın zirvesine çıkan sporcular, belki de yok edilmiş ormanların içinden geçecekler. Ve orada, Enerjisa’nın bayrakları göğe yükselirken, ağaçların gölgesi çoktan yere düşmüş olacak. Biz biliyoruz: Doğa katilleri, tıpkı sözde kahramanlar gibi, kendilerini aklamak için sahneye tekrar tekrar çıkarlar. Ama biz buradayız. Takipteyiz. Efeler Yolu’nun ağaçsız kalmasına, kültürel mirasın talan edilmesine, doğanın bir “sponsorluk” meselesine kurban edilmesine izin vermeyeceğiz. Ağaçları savunmak, yaşamı savunmaktır. Efeler Yolu’na ihanet edenleri unutmayacağız" ifadelerine yer verdi.
Ne hikmetse 'acele' kamulaştırıldı
EnerjiSA şirketinin Kartaldağı'nda bulunan Dağyeni ve Dampınar köylülerinin incir bahçelerinin ortasında, ormanlık bir alanda ve tarihi kale kalıntılarının yanı başında yapmak istediği 11 RES direğine karşı Tire Belediyesi, yurttaşlar ve çevreciler dava açmıştı. Davanın bilirkişi keşfi raporunda projenin uygun olmadığı belirtilmişti. Bilirkişi raporunun ardından mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermesine rağmen karar hiçe sayıldı. Efes Çevre Doğa ve Kültür Derneği’nin (EFESÇED) Yönetim Kurulu Başkanı Tekin Karadağ dava sürecinin devam ettiğini dile getirerek, "Köy üstünde bir sürü zeytin ve incir ağaçları katliama uğruyor. Bizim için süreç devam ediyor. Çevre avukatları da davaları açtı, davalar sürüyor. Yolda çok zeytin ve incir ağacı var. Biz RES'e karşıyız. Köylülerin tepkisi var. Ne hikmet ise orada acele kamulaştırma yapılıyor" ifadelerine yer verdi.
