Son Mühür/Gamze Eskiköy- İzmir Kadın Meclisi İl Temsilcisi Tülin Osmanoğulları, kadın cinayeti davalarında bazı sanıkların ceza indirimi talebiyle “aldatma” iddiasını savunma olarak öne sürdüğünü söyledi. Osmanoğulları, sanıkların cinayet öncesinde internette “hangi gerekçeyle indirim alabileceklerini” araştırdıklarını öne sürerek, bu durumun mahkemelerde haksız tahrik indirimi kararlarına yansıdığını dile getirdi.
“Erkekler kadınları öldürmeden önce internette araştırma yapıyor”
Osmanoğulları, “Takip ettiğimiz kadın cinayeti davalarının neredeyse hepsinde sanıklar aynı savunmayı yapıyor: “Aldatıldım.” Çünkü bu yolla indirim alabileceklerini biliyorlar. Mahkemelerin bu savunmayı sanıkların lehine kullanarak haksız tahrik indirimi uygulayacağını bildikleri için, kadınları öldürmeden önce internette araştırma yapıyorlar. “Hangi gerekçeyle indirim alabilirim?” diye plan yapıyor, tasarlıyor, sonra da cinayeti işliyor ya da öldürmeye teşebbüs ediyorlar” dedi. Kurgulanmış aldatma hikâyeleriyle savunma Yakalanan faillerin “Eşim beni aldattı” iddiasında bulunduklarını ifade eden Osmanoğulları, “Savcılıkta da bu ‘aldatma’ hikayesini süsleyerek, kurgularla anlatıyorlar. Örneğin; 75 yaşındaki bir kadını baltayla öldüren sanık, “Başka erkeklerle sosyal medyadan konuşuyordu” dedi. Oysa kadının ne akıllı telefonu ne de sosyal medya hesabı vardı. Gözde Madi davasında da katil Serdar Karamus, “Beni aldattı” diye yalan söyledi ama bunu ispatlayamadı. Buna rağmen son duruşmasında “Sözleriyle beni tahrik etti” savunmasını yaptı” diye konuştu.
“Aldatma boşanma sebebidir, cinayet gerekçesi olamaz”
“Velev ki bir kadın gerçekten eşini aldatmış olsun; bu durum ancak boşanma sebebidir, cinayet gerekçesi olamaz. Bu ülkede erkeklerin yüzde 98’i aldatıyor. Böyle bir mantık olabilir mi? Erkek aldatınca “elinin kiri” deniyor, kadın aldatınca ise “namus kirlendi” bahanesiyle öldürülüyor” diyen Osmanoğulları, çifte standardın altını çizdi. Kadın cinayeti maddesi ve indirim oyunları Kadın örgütlerinin mücadelesiyle yasada yer alan “kadın cinayeti” maddesinin önemine değinen Osmanoğulları, “Kadın örgütlerinin en büyük kazanımlarından biri, “kadın cinayeti” maddesinin yasada yer alması. Ancak verilen cezaları azaltmak için her türlü gerekçe ortaya atılıyor. 30-40 yıllık evliliklerde bile, indirim almak için akla hayale gelmeyecek bahaneler dinliyoruz” dedi.
“Davaları takip etmeye devam edeceğiz”
Son olarak Osmanoğulları, “Ataerkil politikalar, erkek faillerle empati yapılması ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin olmaması nedeniyle bu tabloyu yaşıyoruz. Erkek aldatıyorsa önemsenmiyor, kadın öldürülüyorsa namus bahanesiyle meşrulaştırılmaya çalışılıyor. Sanıklar, kendilerini savunamayacak durumda olan kadınlara iftira atıyor. Biz kadınlar olarak, bu davaları sürekli takip edip kadınların yanında olduğumuzu hissettirmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
