Son Mühür- CHP’de parti içi iktidar kavgasının son kurbanı, Bornova Belediyesi’ne meclis üyesi ve Başkan Yardımcısı olarak 25 yıl hizmet veren Zeynel Abidin Fidan oldu.
İzmir medyasına yıllarca hizmet veren Fidan, X hesabında bir haber sitesinin paylaşımını 15 saniye boyunca yayınladığı gerekçesiyle ilginç bir şekilde iki yıl için partiden ihraç edildi.
İhraç kararını yargıya taşıyan Fidan, mahkemenin iptal kararına rağmen delege seçimlerinde oy kullanmasının engellendiğini ve parti içi seçim süreçlerine katılamasına izin verilmediğini duyurdu.
Zeynel Abidin Fidan, ‘’Bornova’da Kısa Paylaşım, Büyük Disiplin: Benim Hikâyem’’ başlığıyla yaşadıklarını kaleme aldı.
İşte Fidan’ın kaleminden yaşananlar.
Hiç beklemediğim bir süreç...
Bornova Belediyesi’nde muhabirlikten basın danışmanlığına, oradan belediye meclis üyeliği ve başkan yardımcılığına kadar uzanan 25 yıllık görev süremi tamamlayıp emekliye ayrıldım.
1987’den bu yana SHP ve CHP üyesi olarak siyasette yer almaya devam ettim.
Ancak sosyal medyada yaptığım çok kısa süreli bir paylaşım, beni hiç beklemediğim bir disiplin sürecinin içine sürükledi ve partimizde demokrasi ile hukukun ne kadar kırılgan olabileceğini görmeme neden oldu.
15 Saniyelik Paylaşım, 2 Yıllık Ceza...
İzmir’de “Son Dakika”nın Bornova Belediyesi’ne bağlı İzbaş şirketiyle ilgili haberini X (Twitter) hesabımda paylaştım.
Haberin içeriğini yetersiz bulduğum için paylaşımı 10–15 saniye içinde kaldırdım.
Ancak bu kısa süre bile CHP Bornova İlçe Başkanlığı ve Belediye Başkanlığı’nın hakkımda disiplin süreci başlatmasına yetti.
İl Disiplin Kurulu’nun verdiği “uyarı” cezası yeterli görülmeyip dosyam Yüksek Disiplin Kurulu’na gönderildi.
Buradan ise 2 yıl geçici çıkarma cezası çıktı.
Birkaç saniyelik bir paylaşımın böylesine ağır bir cezayla karşılanması, partide disiplin uygulamalarındaki orantısızlığı gözler önüne serdi.
Mahkeme: Hukuk üstün gelir...
Kararı yargıya taşıdım.
Ankara 32. Asliye Hukuk Mahkemesi, 22 Mayıs’ta yaptığı duruşmada, cezanın Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal kararı verdi.
3 Haziran’da ise gerekçeli karar yayınlandı.
Mahkeme Başkanı, karar öncesinde kısa bir konuşma yaptı ve şunları söyledi:
“Disiplin kararını inceledim. Siyasi partiler ve dernekler gönüllülük esasına dayanır.
Bu tür kurumların üyeleri hakkında böylesine ağır ve ölçüsüz kararlar alınması, yalnızca etik değil aynı zamanda hukuki açıdan da ciddi sakıncalar doğurur.
İncelenen disiplin kararı, Anayasa’nın temel hak ve özgürlükler ile siyasi faaliyette bulunma hakkına aykırılık teşkil etmektedir.
Bu nedenle söz konusu karar hukuken yok hükmündedir.”
Kesinleşmiş karar, ama işlemez halde...
Mahkeme kararım kesinleşmesine rağmen, delege seçimlerinde oy kullanmam engellendi ve parti içi seçim süreçlerine katılamadım.
Yargının bağlayıcı kararlarının parti mekanizmalarında uygulanmaması, demokrasinin ve hukukun kâğıt üzerinde kalabileceğini gösterdi.
Bana göre çıkan ders...
25 yıl boyunca Bornova Belediyesi’nde görev yapmış bir partili olarak yaşadıklarım, disiplin süreçlerinin zaman zaman siyasi hesaplaşma aracı hâline gelebileceğini ve bunun demokratik işleyişi doğrudan zedelediğini gösterdi.
Bu süreç bana üç şeyi yeniden hatırlattı:
1. Parti disiplininde şeffaflık hayati önemdedir.
2. Yargı kararları koşulsuz olarak uygulanmalıdır.
3. İfade özgürlüğü ile disiplin arasındaki denge bozulduğunda, demokrasi yara alır.
