1997’deki askeri muhtırayı, üniversitelerde birden patlayan başörtüsü olaylarını, aczmendileri, insanlık dışı ikna odalarını, torununun rütbe törenine alınmayan başörtülü 80’lik nineleri hatırlatmayacağım. Çünkü 28 Şubat tamamıyla bir prodüksiyondu ve bu prodüksiyonun amacı, Türkiye’de Atatürk gerçeğini tarihten silerek, dini kullanarak yeniden kapitülasyon çağını başlatmak, Anadolu’yu yeniden emperyalizmin kölesi yapmaktı. Hatta 28 şubat prodüksiyonunun a ve b seçenekleri de vardı ki hiç anlamadık. 

Ben düşüncemi söyleyeyim size. 28 Şubat 1997 ve ardından gelen tüm olaylar, o “hocanın” ikbali içindi.  28 Şubat sürecini “bin yıl sürecek” diye anlatanlar, o bin yıla nelerin damgasını vuracağını düşünemezlerdi. Askerlerdi ama Atatürk’ün düşünceleriyle donanmamışlardı. Onların çoğu rütbelerini NATO işaretli pentagon onaylı iradelerden almışlardı. 

28 Şubat’ta iyi bir şey yaptığını sananlar, o havayla “bin yıl sürecek” demişlerdi ama neyin, hangi yaşam tarzlarının, siyasal yaklaşımların kaç yıl süreceğini akıllarına bile getirmemişlerdi. Aralarında olan çok az sayıdaki gerçek Cumhuriyet neferleri de dokuz yıl sonra 97’de önü açılanın hedefi olacaktı, hem de Türk’ün en önemli efsanesi Ergenekon adıyla silahlı kuvvetlerin kalbi söküldü 2006’da.

Anoreksiya'ya yakalandığı için cezaevinden çıkan fenomen Nihal Candan'dan şok açıklamalar: ''Özür dilerim!'' Anoreksiya'ya yakalandığı için cezaevinden çıkan fenomen Nihal Candan'dan şok açıklamalar: ''Özür dilerim!''

Yıl 2024… 28 Şubat. Bakın etrafınıza. Ciddi eksiği olan nedir? Gerçek iletişim değil mi? Hani komşuluk, dostluk, tasada kıvançta bir olan bir millettik değil mi? Hani? 

Türkiye’yi yönetenlerin birbirlerine selam vermediği bu zamanda, asansörde birbirine günaydın demeyen apartman sakinlerinin oluşu çok mu tuhaf?

Mustafa Kemal Atatürk “benim iki eserim var” demişti ya? Düşünün bakalım o iki eser de Ata’nın bıraktığı gibi mi? 

#NeMutluTürkümDiyene

Kaynak: Haber Merkezi