Babacan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:

DEVA Partisi olarak, kurulduğumuz ilk günden beri ülkemizin her şehrini, her mahallesini ziyaret ediyor; toplumun bütün kesimleriyle bir araya geliyoruz.

Her bir acıya, derde, talebe en gerçekçi şekilde çözüm bulmak için çaba gösteriyoruz.
Yanlış politikalar nedeniyle her gün fakirleşen halkımız artık boş vaatler değil, gerçekleri ve ortak aklı temel alan dürüst bir siyaseti talep ediyor.

DEVA Partisi tam da bu talebi karşılamak için yola çıkmış bir siyasi parti.

Afetzede vatandaşlarımız için 'hak sahipliği' kavramını genişleteceğiz, konut ve işyeri edinebilmeleri için yöntemler geliştireceğiz.

Afetlerden sonra yakınlarını, evlerini kaybeden acılı vatandaşlarımızın hak arama süreçlerinde mağdur olmalarına izin vermeyeceğiz.

DASK sigortasının kapsamını, bütün afetleri içerecek şekilde genişleteceğiz.

Depremle mücadele sorumluluğunu, yerel yönetimlerle paylaşıp her belediyeye yerel afet tehlikesi ve risk haritası hazırlama yükümlülüğü getireceğiz.

Biz Bu topraklarda eşit vatandaşlığı harekete geçirmeyi hedefliyoruz. Biz hiç kimsenin; Yaşam tarzı, inancı, etnik kimliği, dili, cinsiyeti nedeniyle ötekileştirilmediği bir Türkiye hayal ediyoruz.

Devletin her bir vatandaşına eşit yakınlıkta olması gerektiğini, fırsat eşitliği olmasına inanıyoruz. Kamuda işe alımda, yükseltmelerde, üst düzeyde kişilerin ne etnik kökenine, ne dinine, ne mezhebine asla bakılmaması gerektiğini söylüyoruz.

Adalet sadece yargının hızlı ve tarafsız çalışması değildir. Adalet aynı zamanda sosyal adalet, fırsat eşitliğidir. Adalet çok geniş bir kavram.

Bugün Merkez Bankası 14.00'te karar verecek. Faizi indirse döviz kuru atakta bekliyor, sabit tutarsa belki bir miktar daha sakin seyredecek.

Hükûmet şu anda kötülerden birini seçmek zorunda. Hükûmet diyorum çünkü Merkez Bankasının bağımsızlığı kalmadı. Merkez Bankası Başkanı çıkıp konuşuyor. Ya senin yarın görevde kalacağının garantisi yok ki, belki yarın gideceksin ne söylesen boş.

Bu ülkenin insanları, hangi ailede, hangi gelir grubunda, hangi dilde, hangi dinde doğarsa doğsun, hayatın her alanında eşit fırsatlara sahip olmayı hak ediyor.

Gençlerimizin iyi bir dil eğitimine ihtiyacı var. Bırakın devlet okullarını, pek çok özel okulda dahi artık nitelikli ikinci dil eğitimi verilemiyor.

Editör: TE Bilişim