Son Mühür Haber Merkezi/ Melekşah Tufaner Gün Başlıyor programına konuk olan Gazeteci- Yazar- Şair Müslüm Karaaslan, Ayşegül Koç'un sorularını yanıtladı.
“Nerede Haber Orada Biz” adlı 46 gazetecinin anılarını içeren ve sosyal sorumluluk projesi olarak çıkan yeni kitabı hakkında bilgi veren Karaaslan, “30 yılı aşkın bir gazetecilik geçmişimiz var, 30 yıl önce mesleğe başladık. Binlerce arkadaşımız oldu bu sektörde, binlerce anıyla bütünleştik ve şöyle düşündük bizler sadece gazeteci ve basın emekçileri olarak sadece kamuoyunu aydınlatma, bilgilendirme, bilinçlendirme gibi toplumsal sorumluklarımız yok. Bunu her seferinde söylüyorum başka toplumsal sorumluklarımız da var. Duyarlı bireyleriz bizler, toplumsal hayata daha duyarlı bakmaya çalışan biriyiz. Dolayısıyla sürekli düşünüyoruz, sürekli bir şeyler üretelim istiyoruz. Bu bağlamda bundan bir buçuk yıl önce 46 arkadaşımla birlikte dedik ki bir sosyal sorumluluk projesine imza atalım. Ben düşündüm ve şöyle gündeme geldi. 23 Nisan’ı dikkate aldık dedik ki Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Dünya çocuklarına armağan ettiği Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı” düşünelim ve çocuklarımıza bir faydamız olsun. Bu sosyal sorumluluk projesi çocuklarımıza katkı sağlasın istedik” dedi.
“Tamamen sosyal sorumluluk projesi”
Karaaslan, “Tek tek arkadaşlarımı aramaya başladım. Her arkadaşım kendi alanında haber üretti, branşlaşma dediğimiz olay var biliyorsunuz spor, adliye, politika muhabiri gibi herkes kendince bir şey üretmeye çalıştı. Bir yoğunlaşma olmasın, bir anı çıkaracaksak sadece polis muhabiri arkadaşlarımın anılarından oluşmasın daha geniş tabana yayalım dedik. Mesela dört tane arkadaşım polis- adliye muhabiri olsun, dört arkadaşım ekonomi muhabirlerinden belirleyelim diye kafamda tek tek liste çıkardım. Tek tek arkadaşlarıma ulaşmaya çalıştım. İşlerinin yoğunluğu nedeniyle affını isteyen arkadaşlarım da oldu tabii normal olarak bu durum doğal bir şey. Hepsine sevgilerimi iletiyorum, yoğunlar çünkü. Bana inanan, güvenen, sorgusuz sualsiz omuz veren onlarca arkadaşım çıktı. Bu beni fazlasıyla memnun etti. Çünkü hiçbir menfaat yok, hiçbir gelir yok. Tamamen sosyal sorumluluk projesi olan bir çalışma. Herkes gönlünden bir şeyler kattı, varım dedi. Yazdılar, gönderdiler ortaya böyle bir kitap çıktı” ifadelerini kullandı.
“Kitabın geliri çocuklarımıza"
Karaaslan, “Birbirinden komik, trajedi öyle anılar var ki... 1980’lerden 2000’lere uzanıyor bu anılar. Ayrıca şöyle bir durumda var. İletişim Fakültesi’nde okuyan arkadaşlarımın da mutlaka okuması gereken bir kaynak olarak ortaya çıktı. Onlar içinde bir zenginlik, bulunmaz bir fırsat. Biz bu kitabın tüm gelirini 6 Şubat depreminde yaralanan çocuklarımız ve Ukrayna’daki savaşta yaralanan çocuklarımıza bağışlayacağız. Şöyle söyleyeyim biz deprem bölgesine olduğu gibi Ukrayna’ya da bizzat heyet belirleyip, heyetle götürmeyi düşünüyorduk. Biliyorsunuz ki savaş acımasız yüzüyle devam ediyor dolayısıyla ülkeye giriş çıkışlar yok. Nasıl yapacağız derken TÜİD var Türkiye- Ukrayna İş Adamları Derneği. Buranın başkanıyla görüştüm, böyle bir projemiz olduğundan bahsettim. Çok memnun oldular, emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür ettiler. Bu yardımları TÜİD üzerinden yürüteceğiz. Deprem bölgesine de oluşturacağımız bir heyetle kendimiz götürmeyi düşünüyoruz. Orada yaralanan çocuklara bir merhem olur düşüncesindeyiz” dedi.
"23 Nisan projesiydi"
“Benimle birlikte 46 aynı meslek mensubu arkadaşım var. Neden 46 dersek, depremin merkezi Kahramanmaraş’tı biliyorsunuz. Kahramanmaraş’ın trafik il kodunu düşünerek 46 olsun dedik. Kitabın kapağında da 46 tane flamingo var. Bu kapaktaki fotoğrafın sahibi sevgili meslektaşım Aykut’a ait bu kapak. Buradaki 46 flamingo her bir yazar arkadaşımı simgeliyor. Bir de şöyle bir başlık attık Nerede haber orada biz” yani habere uçan, habere koşan gazeteci arkadaşlarımızı sembolize ediyor flamingolar. Böyle düşündük ve yaptık. Bu kitabı yaklaşık bir buçuk yıl önce hazırlamaya başladım, öncelik etsem de bu kitap hiçbir zaman benim kitabım demedim. Çünkü hepimizin kitabı. Kitap bayramdan önce çıktı. 23 Nisan projesiydi ona yetiştirmeye çalışıyorduk ama gerek seçimlerden dolayı gerekse matbaalardaki iş yükünün artması, ekonomik durumun ciddi anlamda değişmesi nedeniyle bayramdan önceye kaldı.”
“Kitabı uluslararası boyuta taşıyacağız”
Karaaslan, “Kitap için hep birlikte fotoğraf çekilip öyle gündeme gelelim, her gazeteci toplansın da istedim. Yazmanın ve omuz vermenin ötesinde çok büyük bir emek var, atılan adım bir sorumluluk gerektiriyor. Hasta olanlar, yaşlı olanlar, çok uzakta olanlar vardı. Hava sıcaktı ve tüm olumsuzluklar bizimleydi, herkes endişe ediyordu ama herkese ulaştım. 30’dan fazla arkadaşım geldi. İyi ki de bir araya gelmişiz dediler. Hatta ben orada bir konuşma yaptım arkadaşlarıma, teşekkür ettim. Güzel bir program hazırlamıştık bir de aylardır, yıllardır birbirlerini görmeyen insanlar özlem gidermesinden nasıl gelişti bilemedik. 5 dk da her şey gelişti. Ortaya güzel bir kare çıktı. Biz bu projeyi daha da yaygınlaştırmayı hatta uluslararası boyuta taşımayı düşünüyoruz. Geçtiğimiz günlerde KKTC’deydim daha sonra Almanya’ya geçtim. Oradaki arkadaşlarımla, sivil toplum örgütleriyle ne yapabiliriz, bu kitabın amacı bu, sizi nasıl katabiliriz, desteğinizi alabiliriz diye görüşmeler yaptım. Önümüzdeki günlerde inşallah Avrupa’da imza günü düzenleriz. İlk olarak da kitap çıkar çıkmaz Tunç Soyer’i dört arkadaşımla beraber ziyaret ettik, durumu anlattık. Çok anlamlı bir proje olduğunu iletti. Biz bunu sivil toplum örgütlere, birçok çevreye yayacağız. İletişim Fakülteleri ile de görüşeceğiz okullar açıldığında. Bunu da düşünüyoruz."
“Çok komik anılar var”
Karaaslan, “Bu anıları oluştururken birkaç arkadaşıma özellikle teşekkür etmek istiyorum. Yayın sonunda 46 arkadaşımı da anmak isterim. İzmir’de gazetecilik yapan arkadaşlarımdan hariç daha önce İzmir’de gazetecilik yapmış ama mesleğini İzmir dışında sürdüren duayenlerimiz de var. Bu kitabın benim açımdan şöyle bir önemi de var. Yıllar önce ortaokul öğretmenimle hiç karşılaşmamıştım ama Türkçe öğretmenimle yıllar sonra karşılaşmanın ötesinde bu projeden bahseder, bahsetmez ben de varım dedi. Editörlüğünü o yaptı. Gülşen öğretmenimin eline, emeğine sağlık bizimle birlikte oldu. Gecesini, gündüzüne kattı. Bunun yanı sıra Ercan Doğu abimiz var, valilikte uzun yıllar basın protokolünde çalıştı. Kendi sağlık sorunlarının arasında kitabın basımıyla özel ilgilendi. Matbaayı buldu, içeriğini, sayfa tasarımını değiştirdiler, üzerimdeki yükü hafiflettiler. Emekleri önünde saygıyla eğiliyorum benim için çok anlamlı bu. 30 yıllık çalışma hayatım var, çalışma hayatımdaki en anlamlı en onur duyulan çalışma bu. İlk kez böyle bir kitap basılıyor. 46 kişinin dışında kalan arkadaşlarımdan da özür diliyorum Unuttuklarım, katamadıklarım olabilir ama muhabirleri üçer beşer almak zorundaydım. Belki bu kriterlerin dışında kaldıkları için giremediler. Kitabın 2. baskısından sonra kapsamını ve sayıyı daha çok arttırmayı düşünüyoruz. Dolayısıyla daha çok meslektaşımın olacağı inşallah ikinci, üçüncü baskı olacak. Her bir arkadaşımın anısı önemlidir bunları paylaşmak lazım" dedi.
“46 gazetecinin anıları”
“Nerede Haber Orada Biz” adlı kitapta; Nebil Özgentürk, Hakan Kara, Atila Sertel, Dilek Gappi, Misket Dikmen, Okan Yüksel, Gürkan Ertaç, Osman Ülkü, Yaşar Aksoy, Timuçin Tülis, Sedat Kaya, Reyhan Berkman, Hakan Akarcalı, Sedat Pişirici, Ercan Doğu, Atilla Köprülüoğlu, Esat Erçetingöz, Halil İbrahim Hüner, Yusuf Çınar, Işık Teoman, Engin Uğur Ağır, Muhittin Akbel, Haluk Güney, Sinan Genç, Nüvit Tokdemir, Suavi Yardımoğlu, Emin Varol, Melih Üstkanat, Mustafa Oğuz, Bahri Karataş, Alahattin Gürırmak, Muzaffer Tezel, Sinan Doğan, Serkan Aksüyek, Hakan Dirik, Güray Ervin, Murat Ervin, Süleyman Sağat, Murat Şahin, Mehmet İnmez, Ceyhan Torlak, Kadir Kemaloğlu, Mutlu Duman, Emre Döker, Mustafa Akbaş, Müslüm Karaaslan yer alıyor.