Gün geçmiyor ki özellikle sosyal medyada sokak kavgaları haber olmasın. Son günlerde de İzmir’de hem de öyle kenarda köşede değil, Karşıyaka’dan Kordon’a Alsancak’a kadar eli silahlı sopalı, başı külahlı eşkıya gibi tipler gelen geçene saldırıyor, yere yatırıp dövüyor. Hatta İzmir’in merkez mahallerinden birinde iki aile sokak ortasında birbirlerine teksasvari tantun çekmişler.

Daha önce de defalarca söyledim yine söylüyorum. Baylar bayanlar kabul etmese de gözden kaçırsa da İzmir’de asayiş berkemal değil.  Sadece İzmir değil aslında, ülkenin her yerinde sokak asayişi tartışılır derecede güvenliksiz hissediliyor.  

Hatta daha önceki gün koca şehir hastanesine elinde pompalı tüfekle girmiş biri. 

Yani? Yani durum vahim… Peki neden böyle oldu?

Bunun nedeni sadece emniyet tedbirlerine bağlanamaz. Memlekette adeta teşvik edilen bir cehalet rüzgârı esiyor. Okumak, aydınlanmak, sorgulamak neredeyse alaylık işler oluyor. Felsefe, mantık, sosyoloji derslerinin olmayışı, okul yönetimlerinin liyakate değil siyasal tercihe göre belirlenmesi, hatta dinsel örgütlere kolay alan açılsın diye, belki de edepsizliklerin görmezden gelinmesi hayra alamet değil. Öğretmeniyle dalga geçen öğrencileri, ilgisiz, umursamaz okul müdürlerinin tavırları, okul çevrelerinde oluşan iti uğursuz sürülerinin fark edilmemesi ve tabii ki kitap yerine kontrolsüz internet ile TV dizilerinin etkileri… 

Ama şu da var… Yıllardır İzmir emniyeti ve valilik kapısını, kulağını halka ve basına kapattı. Görüştükleri sadece iktidara yakın unsurlar, onlar da her zamanın güllük gülistanlık olduğunu sandıklarından sokaklardaki asayiş pek de anlaşılmıyor. 

Kadir Mısıroğlu kimdir? Kadir Mısıroğlu ne zaman öldü? Kadir Mısıroğlu kimdir? Kadir Mısıroğlu ne zaman öldü?

Sokakta asayiş, okulda eğitim, ailede birlik yoksa o devletin ve milletin yarınları nasıl aydınlık olabilir? El insaf efendiler!

Yarın devam edeceğiz konumuz TV olacak!

Ne mutlu Türküm diyene 

Kaynak: Haber Merkezi