Zaman hızla akıyor gidiyor aslında. Sanki dün seçim oldu, mazbatalar, ilk meclisler, hayal kuranlar, iç geçirenler bu zamanın ilginç ayrıntıları. İzmir ve 30 ilçe, şimdilik 2028’e kadar seçim yaşamayacak. Ve İzmir’in yeni başkanları umarım sorumluluklarının ağırlığını hissediyordur ki, 2028 seçiminde CHP’nin istikbali onların elinde olacak. Attıkları her adımın, söyledikleri her sözün, imzaladıkları her kararın halkın arşivine kopyalandığını unutmamaları gerekiyor. Ve İzmir’in ilçelerinin kadim tarihlerini öğrenmeleri zorunluluk. Daha ilk günden Bizans ekranlarının sözde halkçı yayınlarında şen şakrak boy gösterirlerse, geleceğin siyasal mevtalığına namzet olacaklarını rahatlıkla söyleyebilirim.
Eğer yeni başkanlar kendilerine oy veren halkın yüreğine değil de, kendilerini “başkan adayı” yapan güçlere meftun olurlarsa, aile bireyleriyle saltanat belediyeciliği yaparlarsa kaybeden kesinlikle kendileri olur. Sayın babalarının, eş ve çocuklarının yeri makam odaları değil, evleridir. Eşlerinin temsil görevleri hariç, emreden pozisyonları sadece başkanların kendi karnelerine zayıf not olarak düşer.
Açık söylemeliyim ki ilçe belediye başkanları sokaklarında bırakmazlarsa kulaklarını, ikinci dönemleri şimdiden hayal olur. Geçmiş başkanların deneyimlerini mutlaka öğrenmeliler. Olası ilçe başkanı dayatmalarına iradeleriyle cevap vermeliler. Mensup oldukları siyaseti ilçe başkanlıklarında bırakıp, oy veren vermeyen halka eşit mesafe uygulamalılar. Ama şimdiden bir ilçenin başkanının ciddi sorunlar yaşayacağını sanıyorum ki umarım yanılırım.
Bugünlük bu kadar diyelim, bir süre izleyelim ve başka şeyler konuşalım. Var mı konuşmamı istediğiniz br konu? Bekliyorum arayın radyo Ege’yi.
Ne Mutlu Türküm Diyene
