Son Mühür Haber Merkezi/ Melekşah Tufaner Gün Başlıyor programına konuk olan İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali Yönetmeni Vecdi Sayar, Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. 

3. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali hakkında konuşan Vecdi Sayar, “Epey yorucu günler geçiriyoruz, yarısına geldik festivalin. Üç gün geride kaldı bugün dördüncü gün. 22’si perşembe akşamı artık son. Çok yoğun bir program 20 filmimiz var programda. İlk iki akşam Göztepe Vapur İskelesi’nde bir gemimiz var belediye bunu bir gösteri alanı olarak değerlendirdi. Yani geminin üstü şu anda gösteri alanına dönmüş durumda. Ve o gemi her zaman orada durmuyor. Oraya getirildi, tam fil makineleri yerleştirileceği sırada uyarılar oldu. Cuma, cumartesi ve pazarın ciddi yağmurlu olacağından o iki gösteriyi ertelemek zorunda kaldık. Son iki gün birini açık alanda birini de kapalı alanda göstereceğiz. Popüler filmler bir tanesi Elvis diğeri de Hüzün Üçgeni. Geçen yıl Cannes'da büyük ödül alan film. Dolayısıyla o filmleri kaçırmak istemeyen seyircilerimiz bizi takip etsinler. Hangi film Kadifekale'de hangi film İzmir Sanat’ta gösterilecek diye. Yarın duyuracağız” dedi. 

“Gençlik popüler kültür peşinde” 

Sayar, “İzmir’de yükselen bir eğri var. İstanbul’dan başladık tabi benim oradan alışkanlığım İstanbul Film Festivali’nde uzun yıllar yöneticilik yaptım. İzmir izleyicisi galiba çok fazla keyfine düşkün sinemalara pek gelmiyorlar. Biraz böyle kırıcı şeyler yaşadık. Özellikle gençlere soruyorum neden gelmiyorsunuz diye hocam biz zaten tabletten, internetten bakıyoruz diyorlar. Ama sinema öyle bir şey değil. Sinemayı büyük ekranda izlemek bambaşka bir keyiftir. Bu alışkanlığı ve keyfi özellikle genç kuşaklara kazandırmak istiyoruz. Ne yapsınlar gençlerde karşılarında çok fazla imkân yok. Bir şey sunulursa anca onun karşılığı beklenir. Benim İstanbul Festivali ve bu festivali başlattığımız yıllarda ortam çok farklıydı. Devletin televizyonunda her akşam sinema kültürüne ilişkin programlar yapılır, çok önemli filmler gösterilirdi. Ben ve başka arkadaşlarım orada sinema programları yapardık. Sinema daha çok medyada, bütün kanallarda olurdu. Şimdi hiçbir yerde sinemanın gelişmesine yol açacak imkanlar yok. Dolayısıyla onlarda karşılarına çıkan magazin kültürü ile yetiniyor. Elbette bir her zaman azınlık vardır yüzdesini bilemem. Onlar nerede ne var mutlaka çıkarıyor, takip ediyor. Ama genel olarak gençlik popüler kültür peşinde. Bu festivali daha çok kişi izleyip, popüler olduğu sürece onları da kazanacağımıza inanıyorum” ifadelerini kullandı. 

“Tüm festival ücretsiz” 

“Programda daha klasikler daha ciddi filmler var ama aynı zamanda çok popüler filmler de var. Whitney Houston’dan, Elvis’e kadar dünya müziğinin yıldızlarına dair pek çok film var.  Onlarda ilgilerini çeker diye düşünüyorum. Mesela platformlar da oynayıp şu anda hiç olmayan filmler var. Platforma verecek parası olmayan gençler de vardır mutlaka. O filmleri biz festivalde gösterebiliyoruz. Zaten tüm gösterilerin ücretsiz olması, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bir kültür hizmeti. Ben festivalde hep küçükte olsa bir bilet koyalım diyorum ama 4. yıl için olabilir. Bunu biz gençlere alışkanlık yaratalım, sinemada izlesinler diye bu yılda ücretsiz yaptık. Bu akşam Ahmet Adnan Saygun’da Zuhal Olcay konseri var. Normalde Zuhal Olcay konserinin bilet fiyatlarını tahmin edersiniz. Nasıl gitsin bir genç? Memur da gidemez artık bu ekonomideki fiyatlardan. Bu konserde ücretsiz.”  

“Uluslararası yarışma filmleri var” 

Her 10 Türk vatandaşından 1'i gurbetçi: Yurt dışındaki Türk nüfusu açıklandı Her 10 Türk vatandaşından 1'i gurbetçi: Yurt dışındaki Türk nüfusu açıklandı

Sayar, “Tunç Başkan sinema kültürünün yaygınlaşması konusunda çok kararlı. Biliyorsunuz Yıldız Sineması İzmir’in en eski sinemalarından. O yeniden İzmir’e kazandırılma sürecinde. Yeniden bir sanat merkezi olarak açılacak. İletişim Fakülteleri’nde sinema okuyan öğrenciler bile belki derste okuyorlar ama sinemaya gitmek dersin devamı gibi geliyor. Onun bir başka alışkanlık ve keyif olduğunu yavaş yavaş görürler. Her şey deneyimle olur. Örneğin yeni bir salon bizim bu seneki gösteri merkezimiz oldu. Bir alışveriş merkezinin üst katında, alışkanlık yaratılmış mıdır, acaba AVM’de sinemaya katılım nasıl olur dedik ama çok iyi gidiyor, çok memnunum. Bazı kişiler AVM’deki sinemalara siz de mi gidiyorsunuz? diyorlar. Önemli olan şey bir sinemayı kaliteli gösteri ortamında yani perdesiyle, makinesiyle en iyi nitelikli salonda göstermek bu da bu AVM’de var. Özellikle uluslararası yarışma filmlerimiz var. Pakistan’dan, Amerika’dan, Almanya’dan filmler yarışıyor. Uluslararası bir jüri değerlendiriyor. Diğer salonda da ulusal yarış var, orada da bizim sinemamızın on değerli filmi son yıllarda yapılmış filmlerden seçki var. Bakıyorum son üç günde ulusal yarışma dolu geçiyor. Uluslararası yarışmada ilgi daha az. Ama merakla ilgili bu. Müzikle ilgili bir Pakistan filmi nasıl bunu merak etmeleri gerekecek. Almanya’dan seçtiğimiz filmin yönetmeni Türk, Fatih Akın" dedi. 

"21 Haziran ödül töreni olacak"

"Filmleri meslek gereği dünya sinema basınını izliyerek seçiyoruz. Sonra dünyadaki film festivallerinin bir kısmına giderek bir kısmına uzaktan bilgi sahibi oluyoruz. Gittiğim festivallerde elbette yüz yüze görüşmeler de oluyor, insanları davet ediyoruz. Tabi bütçesel konulardan daha az yabancı konuk çağırıyoruz bu sene. Bütçemizi daha tasarruflu kullanmak zorundayız döviz malum. Çok önemli ustalar var. Ödül törenimizi 21 Haziran akşamı yapacağız. Ödül töreni bir gece önceden çünkü ertesi gün bütün ödül kazanmış filmleri göstermek istiyoruz. " 

"Bu sene en iyi oyuncu ödülünü vereceğiz"

"Her üniversitede en azından bizim danışma kurulumuzda öğretim üyesi, kimisi bölüm başkanı var. Dokuz Eylül Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Yaşar Üniversitesi hepsindeki hocalarla temastayız. Hocalarımız destek olup, öğrencilere duyuruyorlar. Biraz zamana bırakmak lazım, bizim kuşaktan sonra azalan bir durum. Gençleri daha çok davet etmek istiyorum ama televizyon izlemiyorlar. Türkçeleri zayıf olan gençlerimiz var onları da uyarıyorum. Çünkü az okuyorlar sadece sinemaya gitmek değil. Az okuduklarında Türkçe’niz gelişmez, kendinizi ifade edemezsiniz. Bunlar İzmir’i aşan konular. Yerel yönetim zaten bu festivalin sahibi. Benim başkanı olduğum Kültür ve Sanat Derneği sadece içerikten sorumlu. Biz danışmanlarımızla birlikte programı hazırlıyoruz. Türkiye’de yasalar izin verdiği sürece her filmi yayınlamak zorundayız."

"Festival, İzmir Büyükşehir'in Festivali"

"Destek veren kuruluşlar yine büyükşehirin İZFAŞ ve İZELMAN. İkisinden de büyük katkılar aldık. İzmir'de iş dünyasının festivale daha yakın eğilmesi, yakın olması lazım. İzmir’de iki büyük holding onlar kendi sanat kurumlarını çalıştırıyorlar İstanbul’a göre. Bu tür kentin sanat faaliyetlerine de destek bekliyoruz. Kültür Bakanlığı’nın Sinema Genel Müdürlüğü başından beri destek veriyor. Çok büyük bir destek değil ama önemli çünkü bu ülkedeki en ciddi film festivallerinden biriyiz. İzmir Kent Konseyi’nde Nilay Kökkılıç’a, kentin farklı sivil toplum kuruluşları ile festivalin buluşması adına Kent Konseyi’nin bir ödül vermesini düşünür müsünüz dedik. Çok olumlu karşıladı şimdi Kent Konseyi’nin beş kişilik jürisi filmleri değerlendiriyor. Parasal bir ödül verecekler kazanan filme. Bu sene ilk defa ana yarışma jürisinin Zuhal Olcay başkanlığında jürimiz 6 dalda ödül veriyor. Bir de SİYAD’ın özel ödülü ve Film Yönetmenleri Derneği’nin ödülü var. Temamız müzik olduğu için en iyi beste, en iyi ses tasarımı en iyi şarkı kategorilerimiz var. Diğer film festivallerinde olmayan kategoriler bunlar. Bu sene en iyi oyuncu ödülü de veriyoruz. Elimdeki kitapçıkta bütün filmlerin ayrıntılı künyeleri var. "

"İzmir’in sinema, müzik dünyasına katkısı çok fazla."

Sayar, "İzmir'den çok önemli isimler var. Sezen Aksu’dan, Gönül Yazar’a, Tanju Okan’dan Dario Moreno’dan  star olmuş isimler çıkmış. Bunlardan biri de Zuhal Olcay bu yıl onur ödüllerimizden birini alacak hem jüri başkanlığı yapıyor hem de bir konser veriyor. Bir başka ismi de anmam gerekir Erkan Oğur. O da müzisyen olarak çok önemli değerimiz, İzmirli değil ama o da onur ödüllerinden birini alacak. Ödül törenimiz olacak çarşamba günü onu da halka açık yapıyoruz. Erkan Oğur’da bir ödül alacak o gün. Bu akşam ulusal yarışmalarda iki film var. Akşam yedi ve dokuz buçukta. Kendi Yolumda Filmi bir müzisyenin hikayesi ve başrolde Athena Gökhan var. Ve Gökhan'da bizimle birlikte olacak. Bir de akşam Ayna Ayna filmimiz var. Bugün bir de ilk defa kitap üretelim dedik. Bizim sinemamızda henüz bu konuda bir kitap yazılmamıştı. Alican Sekmeç’ten ısmaladık. “Türk Sineması’nda ses ve müzik” ve gerçekten kalıcı bir yapıt” diye konuştu.  

Editör: MELEKŞAH TUFANER