TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube ve Son Mühür TV işbirliğiyle hazırlanan Dirençli Kentler programının konuğu TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Ulaştırma Uzmanlık Kurulu Üyesi Fuat Günak ve Ege Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yalçın Alvar oldu. İzmir’deki trafiğin nedenlerinin konuşulduğu programda Alvar; “Her gün İzmir’de 200 araç trafiğe katılıyor aslında biz araç sayısına baktığımızda gelişmiş ülkelerin çok gerisindeyiz. Bizim asıl problemimiz plansız gelişmemiz, otomobil sayımız değil” açıklamasında bulundu. 


“İzmir’de yıllardır trafik sorununu tartışıyoruz”

İzmir’de yıllardır trafik sorununu tartışıyoruz diyen Günak; “Bizler konuyla ilgili Büyükşehir Belediyesi Trafik Müdürlükleri, Karayolları, başka bir takım kuruluşlar olmak üzere birlikte zaman zaman güzel programlar yaptık. İzmir ulaşımına çözümler bulmaya gayret ettik, çalıştık. Ve tabii ki sizin de bahsettiğiniz gibi ulaşım toplantısına geliyoruz,  maalesef ulaşımın kurbanı oluyoruz. Sabah buraya yarım saat, 45 dakika da geliyoruz. Bunu bu programı yaparken bile yaşıyoruz. Konunun öneminin ne kadar büyük olduğu buradan ortaya çıkıyor.” dedi. 


“Ulaşım demek doğru kentsel planlama demek”

Günak; “Oluşum planını iyi yapamazsınız trafiği çözemezsiniz, ulaşım demek doğru kentsel planlama demek. Ne yazık ki yıllarca siyasiler oy kaygılarıyla gece kondulaşmaya izin vermişler, gelişi güzel konutlaşmaya fırsat vermişler. Oradan üç tane beş tane oy alacağım diyerek alt yapı olmadan… En son yaşadığımız olayları görüyorsunuz, dere yataklarına verilen izinleri imalatları, imar zaten başlı başına kanayan yaramız ve dolayısıyla insanların sırf oy alacağım diye bu kadar düzensiz yapılaşmasına izin vermişler. Her türlü olanağı kendilerine sunuyorlar ve dolayısıyla bu da planlamada çok ciddi boşluklar yaratıyor. Tabii bu planlamadaki boşlukların oluşmaması için ne lazım öncelikle ciddi bir planlama lazım. Şimdi eğer bir kenti sıfırdan planlarsanız tabii ki doğru şeyler yaparsanız, yolları planlarsanız, alt yapıyı planlarsanız, bir kentin en önemli şeyi alt yapısıdır. Bu olmadan biz hep üst yapıyı oluşturmuşuz. Üst yapının altına alt yapıyı sokmuşuz ve dolayısıyla hep sonradan ekleme… Eklemeyle maalesef bugün ki gelinen noktadayız” açıklamasında bulundu. 


“1 milyon 760 bin kişi şehir merkezinde oturuyor”

Doğru planlama için birçok parametre olduğunu da söyleyen Günak; “Bir günde İzmir’de 200 civarında bir araç tescil ediliyor. İzmir’e yol ve otopark kesinlikle yetecek durumda değil ve her gün o 200 aracın tescil edildiği bu metropolde alt yapının yeterli olmasını zaten bekleyemezsiniz. 11 bin 891 kilometre kare İzmir hinterlandı. İlçeleriyle beraber 4 milyon 462 bin ve bunun 1milyon 760 bini kent merkezinde oturuyor. 1milyon 760 bin insanın ulaşımının rahat ve güvenli şekilde yapılması gerekiyor. Bunu yapmak maalesef çok kolay değil. Dolayısıyla bunun çözümünü de birlikte arayacağız” ifadelerini kullandı. 

Tunceli'de hangi dağlar var? Tunceli'nin en ünlü dağı hangisi? Tunceli'de hangi dağlar var? Tunceli'nin en ünlü dağı hangisi?

Ulaşım işi planlama işidir

Ulaşım işi aslında bir planlama işi diyen Alver; “Türkiye’de maalesef bizim yapamadığımız şeyler var. Avrupa veya gelişmiş ülkeler, bunlar nasıl başarmışlar çükü gelişmiş ülkeler bunu 60-70 yıl önce sorun olarak görmüşler ve o günden bu güne planlayarak kentlerini gelişirmişler. Biz maalesef ulaşımı planlamamız gerektiğinin farkına çok geç vardık. Ulaşım ana planı diyoruz biz. Ulaşım ana planları ciddi planlar. Son 10-15 yıldır rastlıyoruz biz, yani bunun önünde bundan önce Türkiye’de büyük kentlerde ulaşım evet bir sorun olarak görünüyordu. Otobüs duraklarının orada sıkıntımız var, bunu nasıl çözebiliriz? diye çözüm üretilmeye çalışılıyordu. Tabiİ bu çözümlerin işe yaramayacağını daha sonra fark ettik. Ulaşım ana planını yani kentin bütününü bir bütün olarak değerlendirmemiz gerekiyor. Bunun sonucunda ancak bu problemleri biz çözebiliriz” dedi.


“Araç sayımız gelişmiş ülkelerin gerisinde”

Ulaşım ana planı dediğimiz şeyler İzmir’de de yapılıyor diyen Alvar; “5 yılda bir düzenlenmesi lazım ve biz bu planlarla aslında 20 yıllık bir geleceği planlıyoruz. Yani kentin 20 yıl sonrasını görüp tahmin edip neler olacak, hangi problemler ortaya çıkacak?  Buna bakarak o problemler aslında ortaya çıkmadan çözüm üretmek gerekir. Yani iyi bir kent,  iyi planlanmış bir kentte siz ulaşım problemi göremezsiniz. Çünkü hep önceden o problemlerin çıkması beklenir ve buna göre çözümler üretilir. İş alanları, iş merkezleri, alışveriş merkezleri, okullar, devlet binaları, konutlar var. Bütün bunlara bakarak biz kentin nüfusu gelecekteki nüfus projeksiyonunu değerlendirip ulaşımı değerlendiriyoruz Şimdi Fuat Bey söyledi her gün İzmir’de 200 araç trafiğe katılıyor aslında biz araç sayısına baktığımızda gelişmiş ülkelerin çok gerisindeyiz… Biz bunu 1000 kişiye düşen otomobil sayısıyla ortaya koyuyoruz. Aslında araba sayımız değil yani araba sayımız gelişmiş bir ülke olsak bunun 3 katına çıksa düşünün İzmir’de hareket edebilir miyiz? Bizim asıl problemimiz plansız gelişmemiz, otomobil sayımız değil” açıklamasında bulundu. 

Planlama kültürünün değişmesi lazım

Kalabalık yerler var, olabilir ama iyi planlarsanız bu ulaşım problemleri üstesinden gelebilirsiniz diyen Alvar, bunun nedenini de açıkladı. Alvar; “Çünkü planlar uzun vadeli yapılıyor. Neden uzun planlar yapıyoruz? Çünkü ulaşım ile ilgili çözümleri siz bugünden yarına yapamazsınız. Yatırımları hemen bugünden yarına olan şeyler değil. İzmir’de Buca Metrosu şimdi yapımı sürüyor, 5 yıl sonra ancak hizmete girebilir. Bir metro, yani bunun yapacağız kararını verdikten sonra, bunun planlaması fizibilitesi aslında o kararı vermeden önce yapılmalı. Bugün bir problem var bunu görürseniz, bugün çözüm üretmek için yola çıkarsanız en az 5 yıl bu problemi çözmeye başlarsınız, bu planlama kültürünün değişmesi lazım” dedi.

“Denize bu kadar küs başka ülke de yoktur”

Tramvay projesini değerlendiren Günak; “Doğru bir projeydi, ben tramvay projesine daima taraf oldum. Yani bu Mustafa Kemal Sahil Bulvarı ve yani bence kordondan geçerek kordon zaten doldurarak daha önce yapılması gereken orda yapıldı biliyorsunuz. Zaten yıllar önce Osman Kibar döneminde kordona o yüksek binaları dikerek kentle denizin ilişkisini koparmışız, zaten o zaman bitirmişiz ama var olanı da yok etmek yine bizim elimizde olmuş. Ulaşım dediğimiz zaman sadece raylı sistemler kara yolu ile bitmiyor. Bunun bir sürü modları var. Raylı sistemler var, raylı sistemlerin kendi arasında hafif sistemler var,  tramvay hızlı tren projesi, bunun dışında kara yolları var, bunun bileşenleri olarak kara yolarının dışında bir de izmir için çok büyük önem arz eden bir deniz yolları var.  Türkiye’nin 8 bin 800 km denize olan uzunluğu var. Maalesef denize bu kadar küs başka ülkede yoktur veya çok azdır. Denizden çok daha fazla faydalanabiliriz. İzmir için çok önemli ulaşım anlamında” dedi.

“Bu ülkedeki en büyük problem çiftbaşlılık”

Plansız kentleşme hat safhada diyen Günak; “İzmir gerçekten tarihi ile kültürel dokusuyla insanların sosyo-kültürel yapısıyla her şeyi ile çok seçkindi, çok güzel bir kentti. Maalesef o kente gereken önemi verememişiz. Bütün ulaşım yolları açısından değerlendirirsek, en büyük sıkıntı çift başlılık bu ülkede. Bir çift başlılık var merkezi yönetimler ve yerel yönetimler. Seçim öncesi şu yatırımı yapıyoruz, deyip hiçbir planlamada olmayan hiçbir yatırımın içinde daha önce olmayan, konuşulmayan yeni bir proje ortaya çıkar ve bunu uygular. Ondan sonra ulaşım planlarına bunlar ilave edilir. Planlama bu mudur? Değildir” dedi.   
“Yetimin hakkı var…”
Ulaşım yatırımları çok büyük maliyetli yatırımlar diyen Günak; “Özellikle raylı sistem yatırımlarının gerçekleşmesi için gerekli olan para 1 Buçuk Milyon Euro… Sadece raylı sistemler için bu çok büyük bir rakam. Dışarıdan bulunması, kredilenmesi, devletin onaylaması… Yaptığımız yatırımların doğru olmasını sağlamak bu anlamda çok önemli. Bu parayı sokağa atamayız. Yetimin hakkı var. Biz o parayı ödeyeceğiz. Bu ülkede ne yazık ki birilerinin talimatı ile bir yerler, havaalanları yapılıyor” dedi.

Editör: Bünyamin Dobrucalı