Yeşil; “İzmir Kitap Fuarı’nda şunu gördüm, sivil toplum örgütlerine ayrılan bölüm diğer alanlara göre ulaşılması zor bir yer. Sayın belediye başkanımızdan bir talebimiz olacak, önümüzdeki süreçte yer ayırmadan STK’ların da içinde olacağı bir şekilde bir alan değerlendirmesini rica ediyorum” dedi.

Eğitimci, Yazar, Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şube Üyesi Adnan Yeşil, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. Z kuşağından korkmuyorum diyen Yeşil; “Ben C kuşağından korkuyorum. Bu nesil 2014 doğumlu ve daha sonrası olanlar. Bu grup ezberleri bozacak bir grup. X, Y, Z’yi unutacağız. Tüm bildiklerimizi unutacağız ve yeni bir dönem başlayacak. Ona da alışacağız diye düşünüyorum. Ben Z kuşağını çok seviyorum. 6 Şubat depreminde yaptıkları çalışmalarla da toplumsal duyarlılıklarının ne kadar yüksek olduğunu kanıtladılar” dedi.

“Türkiye’de yedi kişiye bir kitap düşüyor”

Kitap Fuarlarını bir Yazar olarak önemsiyorum diyen Yeşil; İzmir Kitap Fuarı’na ilgiden memnun olduklarını belirtti. Yeşil; “Yazar ve okuyucunun buluştuğu önemli bir etkinlik. İzmir Kitap Fuarı’nda şunu gördüm sivil toplum örgütlerine ayrılan bölüm diğer alanlara göre ulaşılması zor bir yer. Sayın belediye başkanımızdan önümüzdeki süreçte yer ayırmadan STK’larında içinde olacağı bir şekilde bir alan değerlendirmesini rica ediyorum. Bilgiye ulaşmanın en sağlam yollarından biridir kitaplar. Fakat son zamanlarda ne yazık ki okuma yazma kültürü artık azalmaya başladı. Yazar olarak bu durumdan rahatsızız. Maliyetlerin artması dolayısıyla da zorluklar yaşıyoruz. Şu anda Türkiye’de yedi kişiye bir kitap düşüyor. İzmir en çok kitap okuyan iller sıralamasında ilk üçe giriyor” açıklamasında bulundu.

‘Anadolu’da Çocuk Yetiştirme Kültürü’
Kitap okumak bir alışkanlık diyen Yeşil; “Bu konuda hem ailelere hem de eğitimcilere büyük görevler düşüyor. Anne babaların rol model olması çok önemli. Söylemler değil eylemler önemlidir. Ben bir eğitimci olarak ‘Geçmiş dönemde insanlar nasıl çocuk yetiştirdi?’ Sorusunu hep merak ettim. Bir araştırma yaptım. Derdim kitap yazmak değildi. Anadolu’da insanların nasıl çocuk yetiştirdiklerine dair bir kitap yok mesela. Bende bu bilgileri ‘Anadolu’da Çocuk Yetiştirme Kültürü’ isimli bir kitaba dönüştürdüm. Anadolu insanı çocuk yetiştirirken model olmuş. Benim dikkatimi çeken en önemli ayrıntı bu. Bizdeki en büyük sıkıntı ise doğruyu söylüyoruz ancak örnek olmuyoruz. Anadolu insanı yapmış, söylememiş. ‘Baskın Velilerin Çekinik Çocukları’ isimli kitabım mayıs ayında çıkacak. Veli çok bilgili ama çocuğa davranış kazandıramıyor. Bu çok büyük bir problem. Benim çocuğum hata yapmış yerine bu hatanın sebebini başkasına yüklüyor. Anne babanın görevi çocukları hayata hazırlamaktır. Ancak şu anda aileye bağımlı ve kendine yetemeyen çocuklar yetişiyor” dedi. ‘Dijital Çağda Yaşamak’ isimli kitabından da bahseden Yeşil; “Şu anda çocuklar ne velilerin ne eğitimcilerin elinde. Teknoloji çocukları istediği gibi yönlendiriyor. Yeniçağın gerektirdiklerini doğru yönlendirebilmek adına eğitimcilerin eğitiminde de bir takım düzenlemeler olması gerekiyor” ifadelerini kullandı. 

“Z kuşağından değil, C kuşağından korkuyorum”

Ben Z kuşağından korkmuyorum diyen Yeşil; “Ben ‘C’ kuşağından korkuyorum. Bu nesil 2014 doğumlu ve daha sonrası olanlar. Bu grup ezberleri bozacak bir grup. X, Y, Z’yi unutacağız. Tüm bildiklerimizi unutacağız ve yeni bir dönem başlayacak. Ona da alışacağız diye düşünüyorum. Ben Z kuşağını çok seviyorum. 6 Şubat depreminde yaptıkları çalışmalarla da toplumsal duyarlılıklarının ne kadar yüksek olduğunu kanıtladılar. Ben gençlere bir beceri kazanmaları tavsiyesinde bulunuyorum. Ben Z kuşağına güveniyorum” diye konuştu.

Yunan mutfağının altın tadı Saganaki nedir? Saganaki nasıl yapılır? Yunan mutfağının altın tadı Saganaki nedir? Saganaki nasıl yapılır?

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
Türk milletinin gönlünde, bağımsızlığının sarsılmaz ifadesi olarak en önemli yeri alan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın öneminden bahseden Yeşil; “23 Nisan, Türkiye'de 1921'den itibaren "23 Nisan Millî Bayramı" adıyla kutlanmaya başlanmıştır. Bayramın adı 1935'te "Hâkimiyet-i Milliye Bayramı", 1981 yılında ise "Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" olmuştur. UNESCO'nun 1979'u "Çocuk Yılı" olarak duyurmasının ardından, devlet kanalı Türkiye Radyo Televizyon Kurumu'nun TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği'ni başlatması ile bu bayram uluslararası düzeye taşınmıştır. Ben bugünü çok önemsiyorum. Başta ülkemizin çocukları olmak üzere tüm dünya çocuklarının bayramını kutluyorum” dedi.

Kaynak: HABER MERKEZİ