Son Mühür Haber Merkezi/ Melekşah TufanerHer İşin Başı Sağlık’ programının konuğu Doula ve Kadın Doğum Hemşiresi Şirin Ak oldu. Doğal doğumun ne olduğunu açıklayan Ak, “Doğal doğum iç güdüsel doğum, kendiliğinden doğum, kadının içindeki güce güvenerek kendi başlayan bir doğumdan bahsediyoruz. Doğal doğum nedir ve nereden çıkmıştır? Her vajinal doğum normal doğum mudur? Bunlardan da bahsetmek isterim. Burada biraz ana erkil toplumdan, ata erkil topluma geçiş sürecine ve o süreçte kadına yapılan baskılar var. Özellikle kökenine gittiğimiz zaman en eski doğum nerelerde başlıyor dersek Aristo’nun kayıtlarında bahsedilmiş. Mısır’daki papirüslerde, duvar resimlerinde hep kadına destek olan bir kadın var yanında. Aristo’nun yazıtlarında şunları görüyoruz doğum şefkatle yönetilen, doğumda kanamanın, ağrı ve sancının akla dahi gelmediği yaklaşık üç- üç buçuk saat süren süreçlerden bahsediyor” dedi. 

“Eskiden doğumda eziyet çektirme varmış” 

Ak, “Ne oldu da biz uzayan doğumlar, çok ağrılardan, kanama ve komplikasyonlardan bahseder hale geldik dersek? Buradaki tarihsel sürece baktığımızda ana erkilden ata erkile geçen ve Hristiyanlığa geçiş sürecinde kadınların doğumlarda yalnız bırakıldığı, zindanlarda doğum yapılmaya çalışıldığı çünkü doğumda ne kadar çok eziyet çekerse o kadar günahlarından arındığına inanılan bir tarihsel süreç var. O yüzden bazı ağrı arttırıcı uygulamalar yapılmış, kadınlar yalnız, zindanlarda ya da kötü muameleye maruz kalmış gibi şeyler olmuş ve bu yaklaşık 600 yıl kadar sürmüş. Bu da bizde doğum ağrılı bir şeydir haline geliyor. Ne zaman tıp ilerlemeye başlıyor, 1800’lerin sonu 1900’lerin başlarında diyorlar ki biz bir ameliyat yapıyoruz ve ağrıyı kesiyoruz anestezi vererek. O zaman yine anestezi verelim ağrı kesilsin. Bu da evde anestezi uygulamalarında komplikasyonlarla karşılaşmaya başlıyorlar” ifadelerini kullandı. 

“Korku-gerginlik-ağrı çarkı” 

“İlk doğal doğumda da 1913’lerde bir kadın doğum doktoru doğuma çağrılıyor ve gidiyor. Doğuma gittiğinde anneyi hemen bağlayıp anestezi vermek istiyor. Anestezi verirken kadın istemediğini söylüyor, Çok rahat şekilde bebeğini karşılayıp, kordonunu kesip bebeği göğsüne alıyor. Doktor neden bu kadar ağrıya katlandın ki diye soruyor daha sonrasında. Anne de ağrımadı ki, ağrı olmalı mı diyor? Bu stajyer doktor da bu sorudan çok etkileniyor ve bunun üzerine çalışma yapıyor. Birkaç tane bu şekilde doğuma giriyor ve şunu fark ediyor doğum ağrısından korku gerginlik kuramını ortaya çıkararak, bir dokudaki ağrıdan farklı olarak ağrı diyebilmemiz için doku bütünlüğünde ağrı olması lazım diyor. 1920’lerde korku-gerginlik-ağrı kuramını ortaya atıyor. Kadın doğumdan korkuyorsa rahime giden kan akımı azalır, rahimde spazma bağlı gerginlik olur ve bu gerginlik ağrıya dönüşür. Eğer biz bu çarkı bir yerden kırarsak kadını doğal doğum sürecine götürmüş oluruz diyor.” 

“Kadın kadının yurdu olmalı” 

Ak, “Doula Yunanca bir kelime. Doğumda kadına destek olan kadın demek. Hayatın her alanında kadına destek olan bu süreci de şefkatle yöneten kadın anlamına geliyor. Kadın kadının yurdu olmalı. Bu ata erkil düzende kadın kadının kurdudur söylemi ile çok karşılaşıyoruz ama biz de kadın kadının yurdudur, birbirine sığındığı yerdir diyoruz. Biz ağrısız doğum derken evet doğumun bir baskısı gerginliği olacak ama bu bizim yapamayacağımız bir seviyede ya da anlatılan hikayelerdeki gibi değil de evet doğum anında tabi ki bir baskı olabilir ama anne hazır doğuma gittiğinde olur bu. Doğumdan korkan tarafımız ne kadar artarsa doğum da o kadar zorlanırız.”  

Bu 5 hataya dikkat edin| Yaz ayında bahçenize yılanları çekmeyin! Bu 5 hataya dikkat edin| Yaz ayında bahçenize yılanları çekmeyin!

“Doğum hazırlığına 28. Haftada başlıyoruz” 

“Doğum hazırlığına ise annelerle 28. haftada son üç aya girdiğinde annemizle çalışmaya başlıyoruz. Her hafta doğuma hazırlık alanında görüştüğümüz biri oluyor. Doğum dışı rahatlatıcı tenkitler neler? Annenin doğumdan beklentileri neler? Kendinden, eşinden ne bekliyor? Doktordan, hastaneden, ekipten ne bekliyor? Bu süreçleri konuşuyoruz. Doğum içi rahatlatıcı tenkitleri uyguluyoruz, mesela hidro terapi dediğimiz duşta sıcak suyun, ılık suyun kullanımı bunu nasıl kullanabiliriz? Aroma terapiler de kullanıyoruz. Mesela adaçayı, nane yağı gibi anneye özgü bir program yürütüyoruz.  8-9 hafta süren bir program. Emzirmeden lohusalığa kadar bizleri neler bekliyor, sezaryen ne demek, hangi durumlarda sezaryen olur konuşuyoruz. Sezaryen bir kurtarma operasyonu. Burada da kişiyi travmatize edebiliyor anne ve bebek ayrımı gibi. Bunlar olmadan doğumhanenin de güzelleştirilmesi üzerine çalışıyoruz. Korku için korkunun azaltılmasına yönelik doğum çalışmalarımız da var.” 

“Öreke anne postürü için önemli” 

Öreke, en basit tabirle doğum sandalyesi demek. Örekenin bir felsefesi var sadece oturarak ve yer çekimi kuvvetini alarak doğumdan ziyade, öreke de oturuş pozisyon, enerji anlamında da kök çakra açısından, annenin postürü açısından yararlı. Örekede arkada babalarımız oturuyor ve aslında kadın eşine sarılarak doğurmuş oluyor. Bebek doğduğu anda baba bebeğin yüzünü hemen görebiliyor. Genelde babalarımız çok korkarlar doğumdan, Çıktıktan sonra dedikleri de şu eğer bu doğuma girmeseydim hayatımdaki en önemli deneyimi kaçıracakmışım oluyor.  Bu babalık içinde önemli bir şey.” 

“Normal doğumda iyileşme çok hızlı oluyor” 

Ak, “Annelerin bebek rahat doğsun, yırtık olmasın, kesik olmasın gibi korkuları oluyor. Biz 36. hafta da e vitamini ile yapılan masajlara başlıyoruz. Bebeğin özellikle başının yavaş inmesi çok önemli. Anne burada farklı bir boyuta gider. Annenin burada tek bir sese odaklanması gerekir. Doğan bebek 24 saat size muhtaç. Beslenmesinden, bakımından... Anne ne kadar iyiyse lohusalık süreci de o kadar iyi geçiyor. Normal doğumda ise iyileşme çok hızlı oluyor eğer yırtık vs. Yok ise biz doğumhaneden yürüyerek çıkıyoruz. Sezaryen de maalesef bu mümkün değil hareket kısıtlılığı, ağrı kontrolü yapmamız gerekiyor, bebekle ilgilenmek gerekiyor gibi süreçlerden doğal doğum çok daha yararlı oluyor. Yapılan çalışmalarda doğum şeklinin sütü etkilemediği ortaya çıkmış. Ne etkiliyor dersek sezaryen sonrasında annenin bir hareket kasıtlılığı olduğu için bebeğe ulaşımı, anneyle bebeğin ayrı kalması derken bu sonuçlar ortaya çıkabiliyor" diye konuştu.

Editör: MELEKŞAH TUFANER