2007'de Avrupa Birliği üyeliğine adım atan bu iki ülke, artık sınırlarda pasaport kontrolü gibi prosedürlerin kaldırılmasını hedefliyor. Bu adım, sadece sınırların fiziksel olarak açılması anlamına gelmiyor; aynı zamanda bu ülkelerin Avrupa Birliği içindeki entegrasyonunu ve serbest dolaşım hakkını güçlendirmeyi amaçlıyor. Ancak, bu süreçle ilgili belirsizlikler ve tartışmalar da gündemde. İki ülkenin Schengen'e katılımının Avrupa Birliği'nin genişleme politikaları ve üye ülkeler arasındaki ilişkiler üzerinde nasıl bir etki yaratacağı merak konusu.
Avrupa'nın birleşik coğrafyasında önemli bir kilometre taşı daha yaklaşıyor. Romanya ve Bulgaristan, Avrupa Birliği üyeliğinin ardından Schengen Bölgesi'ne katılım sürecini başlatıyor. Bu süreç, sadece bu ülkelerin sınırlarındaki kontrollerin kaldırılması anlamına gelmiyor, aynı zamanda Avrupa'da serbest dolaşım hakkının genişlemesini de temsil ediyor. Ancak, bu adımın getirdiği avantajlar kadar endişeler de beraberinde geliyor. Schengen Bölgesi'ne katılım sürecinde yaşanan belirsizlikler, özellikle ekonomik ve güvenlik endişeleriyle birlikte Avrupa Birliği'nin geleceği üzerinde düşündürücü bir etki yaratıyor. Bu iki ülkenin entegrasyonu, Avrupa Birliği'nin genişlemesi ve birlik içindeki uyumun nasıl sağlanacağına dair önemli bir sınavı temsil ediyor.
Romanya ve Bulgaristan Schengen'e Yolculukta
Romanya ve Bulgaristan, 31 Mart itibarıyla hava ve deniz sınırlarındaki kontrollerin kaldırılmasıyla birlikte resmen Schengen Bölgesi'ne katılma sürecini başlatıyor. 2007 yılında Avrupa Birliği üyesi olan bu iki ülke, şu anda diğer AB ülkelerine girmek isteyen vatandaşlarının pasaport göstermek zorunda kaldığı az sayıdaki "Avrupa ülkelerinden" biri konumunda bulunuyor. Ancak, 2024 yılında, bu durumun değişeceği ve sınır kontrollerinin basitleştirileceği, diğer pek çok konuda da değişikliklerin yapılacağı planlanıyor.
Bulgaristan ve Romanya'nın Schengen Bölgesi'ne katılımıyla ilgili spekülasyonlar var; özellikle Hırvatistan'ın fiyat artışları nedeniyle eleştirilen katılımının ardından, bu ülkelerin izleyip izlemeyeceği konusunda. Ancak, şu an için bu iki ülkenin para birimlerini yakın gelecekte euroya dönüştürmeleri beklenmiyor.
