Uzmanlar defalarca, "önceden sınav yerinizi, salonu mutlaka görün" demelerine rağmen sınava dakikalar kala okulu arayanlar, klavuzda yasak olduğu belirtilse bile küpe ile gelen ve onu çıkartamadığı için sınava alınmayanlar, saat:10.01'de kapıların kapanacağını bilerek geç kalanlar gibi örneklerle karşılaştık.
Gençler sorumluluklarını bilmiyor mu? Yoksa umursamaz mı oldular? Plaja gider gibi giyinmiş gençlerde vardı. Belki gerçekten deniz öncesi şu soruları çözüp ver elini Çeşme yaparız diye mi düşündüler? Ya da discodan doğru sınava mı geçtiler. Saç baş dağınık uykudan henüz uyanamayanlar da vardı.
17 Temmuz'da sonuçlar açıklanınca sıfır çekenlerle tanışacağız. Tamam YKS kaderiniz değil ama insan biraz çaba beklıyor. Bu olumsuzluklar yanında olması gerektiği gibi sınav alanına 45 dakika önceden gelip, rahat rahat strese girmeden sınıfına giren ve son dakikaya kadar salonda kalıp soruları cevaplamaya çalışan öğrenciler de vardı. Bu kez babalar gününe denk gelmesi sınav ama oğlu ile birlikte sinava girip yarışan babalar vardı.
Örgü ören ya da dua okuyan anneanneler, dakikaları şayan anneler vardı. Okulun bahçesinde çocuklardan daha heyecanlı ve gergin ebeveynler... "Bu sene kazanamazsa seneye yine üniversiteye gidecek. Yine masraf" diye düşünenler... "Yazın bir yere çırak verelim en azından meslek öğrenir" diye eşine fısıldayanlar çoğunluktaydı.
Neyse öyle ya da böyle sınav bitti. Okul kapandı. Artık yaz başladı. Haydi denize... "Ördek suya daldı zil çaldı"