TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Koray Çetin Önalan, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. 30 Ekim bir uyarı idi diyen Önalan; “Bu İzmir değil Sisam depremiydi. Beklenen İzmir depreminde çok kötü bir tabloyla karşı karşıya kalacağız. Özellikle Alsancak, Mavişehir, Bostanlı çok riskli… Afetlerin bedelini yurttaş olarak biz ödüyoruz. Ölen de biz faturasını ödeyen de biz” ifadelerini kullandı.
“Bu kentin yöneticilerini görmek istedik”
Cumhuriyet’in yüzüncü yılında, Cumhuriyet kazanımlarından bahseden Önalan; “Ateş çemberinde her şeye rağmen bağımsız Cumhuriyetle yaşıyor olmanın kıymetini bilmeliyiz. Bugünlerde Atatürk’ün önemini, önderliğini daha iyi anlıyoruz. Büyük acılarla geldi 2023, ancak Cumhuriyet’in 100. Yılını layıkıyla kutladık mı derseniz. Bu konuda üzgünüm. Cumhuriyet’in 100. Yılı böyle kutlanmamalıydı. Daha görkemli kutlamalıydık. Cumhuriyet, yürüyüşlerle, törenler ile kutlanmamalı, ben böyle bir şey hayal etmedim. Elbette konserler, yürüyüşler olmalı. Ancak biz çocuklarımıza Cumhuriyet’i sanat ile bilim ile paneller ile anlatmalıyız. Cumhuriyet o günden bugüne bize neler kazandırdı bunları anlatmalıyız gençlere. Ben odam adına gururluyum. Cumhuriyet’in 100. Yılına özel İzmir’de Yer Bilimleri Kolokyumu yaptık. Çok önemli isimler katıldı. Batı Anadolu’yu yer bilimleri platformunda tartıştık. İzmir’in depremselliğini de çok detaylı bir şekilde konuştuk. Bu kentin yöneticilerini o toplantıda çok görmek istedik. Tüm belediye başkanlarına davetiye gönderdik hatta aradık. Kimse gelmedi. Bunun üzüntüsünü yaşıyorum. Ticaret Odası’na teşekkür ediyorum bize salonlarını açtılar. Konak Kaymakamımız katıldı, çok mutlu olduk” dedi.
“Bu üst yapı rezaletidir”
30 Ekim 2020 depreminden de bahseden Önalan; “Türkiye’deki en büyük sıkıntılardan biri, hani biz kentsel dönüşüm diyoruz ya kentsel değişimi başlatmamız lazım. 2020 yılında Sisam depremi oldu. 3 yılı doldurduk. O insanlarımız ölmeyebilirdi. O insanların yaşamını yitirmesi akıl tutulmasıdır. Bu üst yapı rezaletidir. Kent planlaması yapıyorsun tarım alanlarını imara açmakla anayasa suçu işlemişiz zaten. Hadi açtın mühendislik prensiplerine göre bina yap o halde. Depremde kayıplar önlenebilir. Yaşananlar kader değil. İzmir’de her an kırılmaya hazır faylar var, İzmir ne olur bu deprem yaşanırsa? Büyük bir felaketle karşı Karşıyaka kalacağız. 30 Ekim uyarıydı. Doğa işlerin yolunda gitmediğine dair mesaj veriyor. Bedelini 117 kişiyle ödedik. Alsancak, Mavişehir, Bostanlı buraları çok riskli… Devlet bir yeri imara açıyorsa size de burada ev yap diyorsa siz de bütün yasal prosedürlere uygun olarak bu evi yapıyor ya da satın alıyorsanız ve bu ev başınıza yıkılıyorsa burada suçlu devlettir” açıklamasında bulundu.
“Afetlerin bedelini yurttaş ödüyor”
Ülke olarak yoksuluz ve giderek yoksullaşıyoruz diyen Önalan; “99 depreminden sonra 2002’de kriz yaşadık. Afetlerin bedelini yurttaş olarak biz ödüyoruz. Ölen de biz faturasını ödeyen de biz. 1939’da Erzincan yıkılıyor. Prof. Dr. İhsan Çetin hocamız Erzincan’ı buraya yapmayın diyor. Erzincan tekrar oraya yapılıyor. 1992’de Erzincan bir daha yıkılıyor. Bilim insanı daha ne yapsın. Bugünden yarına değil 30 yıllık bir planlamaya ihtiyacımız var. Köyden kente göçü önleyerek başlamanız lazım. Bu yoksullukla kentsel dönüşüm hayaldir. Zamanımız yok. Yurttaşta para yok nasıl kentsel dönüşüm yapsın” dedi.
“Türkiye’de konut sorunu yok”
Türkiye’de konut sorunu yok diyen Önalan; “Türkiye’de bir adaletsizlik var. Yoksul çadırda yaşıyor. Zenginin 250 tane evi var. Bu olmaz. Varsa ağır vergiler alacaksınız. Sosyal adaletsizlik bizi bu duruma getiriyor. Türkiye’de konut yatırım aracı haline gelmiş. Konutu yatırım aracı haline getirmekten çıkarmak gerekiyor. Bu rant ekonomisidir. Bunu önlemezsiniz, sizin Cumhuriyet’i kutlama hakkınız yok” ifadelerini kullandı.
Afetlerde yerel yönetimler
Yerel yönetimlerin hiç bir şey yapmadığını söylemek haksızlık olur. Önemli çalışmalar yürütülüyor. Ancak kaos var diyen Önalan; “Nereden başlayacağını bilemiyorlar. Öncelikli olarak yerleşim alanlarını belirlememiz lazım. Afetlerde zarar görmemiş oranın güvenli olduğunun belirlendiği bilimsel çalışmalara göre harekete geçilip oralarda konut üretilmeli. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gerekiyor. Yapacakları sınırlı kalıyor” dedi.