NE DEMELİ BİLMEM Kİ…

Köyümüzdeki tellâl arada bir çıkar kimi duyurular yapardı. Tabii ki bizler de bilgilenirdik. Ben de Özgür Özel’den duyduklarımı şimdi tellâl gibi haykırmak istiyorum. Duymamış olanlar duysun diye.

Abone Ol

Özgür Özel; Sayın Cumhurbaşkanımızın belediye başkanlığı yaptığı dönemde İstanbul Belediyesi’nin 7 ayrı şirketi; İstanbul Ulaşım A.Ş.,İGDAŞ,İSFALT,KİPTAŞ,Dünya Ticaret Merkezi,İSTON, İstanbul Kültür Sanat Ürünleri A.Ş.’den her ay7 maaş aldığını, belediye başkanı maaşıyla birlikte ayda 8 maaş topladığını, bugünün parasıyla aylığını 500.000 liraya getirdiğini söyledi.

Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz da ‘’ Türkiye’de bugüne kadar en çok yerden aynı anda maaş alan kişinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu tespit ettik. 1 yüzükle yola çıktım diyor ama henüz yolun başında büyük refaha kavuşmuş.’’dedi.

Bu iddialara yanıt ne zaman verilir, bekleyip göreceğiz.

Bilindiği gibi, üç çocuğu ABD’de, bir çocuğu İngiltere’de üniversitede okumuş olan Tayyip Erdoğan, 1999 yılında ‘’ Eğer bir gün duyarsanız ki Tayyip Erdoğan çok zengin olmuş, bilin ki haram yemiştir.’’demişti.

Yeni bir haber…

Sayın Cumhurbaşkanımız daha bir hafta öncesinde Dolmabahçe’deki çalışma ofisinde, adını gizleyerek Trump’ın oğlu Junior Trump’ı ağırlamış.

Cesuryürek Özgür Özel söyledi bunu. Bahçelievler’deki mitinginde.

Yalan ya da yanlışsa ticareti çok seven Sayın Cumhurbaşkanımız yanıt verir herhalde.

Diyecektim ki, Özel’in sözlerine çok öfkelendiği belli olan Erdoğan’dan yanıt geldi ama hiç de tatmin edici değildi. Yanıtı şöyle: ’’ O da yanımızda mıydı? İnanmıyorsunuz bu tür şeylere değil mi? Sayın Trump ile herhangi bir alışveriş yapacak olursak oğluyla yapmamıza gerek yok, Trump’ın kendisiyle yaparız. Sağır duymaz uydurur. Bu adam da sürekli böyle uydurup duruyor.’’

Peki… Bu görüşmede niçin Junior Trump’ın adı gizlendi? Neden sadece ‘işadamı’ yazıldı?

Özgür Özel bunu da sormuştu. Junior’ın adının gizlenmiş olması düşündürücü değil mi?

Dolmabahçe görüşmesini Özgür Özel ortaya çıkarınca şimdi aklı sıra efeleniyorlar.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de Özgür Özel’in sözlerini ‘Siyasi cehalet ‘olarak değerlendirdi.

Belli ki kızgınlar… Verdikleri yanıtlar da hiç inandırıcı değil.

Cesuryürek Özgür Özel, kendisine yapılan saldırılar nedeniyle yine çok cesurca konuştu. 25 Eylül’de RTE, Trump ile canlı yayında bir araya gelecek ya… Şöyle dedi: ‘’ … Canlı yayında Boeing siparişi vermesin de desin ki Trump’a ‘’ Sen Netanyahu’ya nasıl kahraman dersin!? O bir soykırımcı.’’

Ankara’ya geldiğinde ben karşılayacağım. Trump’ın gözünün içine baka baka Netanyahu’nun katil olduğunu/ yaşananın bir soykırım olduğunu söylesin. ‘ Senin büyükelçin kim oluyor da Türkiye’nin nasıl yönetileceği konusunda model öneriyor?’ diye Trump’a ayarı versin, Özgür Özel, Esenboğa dönüşü Erdoğan’ı karşılayacak, elini sıkacak. Hadi bakalım, hodri meydan! ‘’

***

Yukarıda 128 milyar dolardan söz etmiştik. Sahi, o 128 milyar dolar ne oldu?

Gelelim asıl düşündürücü olan konuya…

Akit gazetesi yazarı Mehtap Yılmaz, ‘’ Sayın Erdoğan emretsin, 12 yıllık yuvamı yıkarım. 3 çocuğumun gözünün yaşına bile bakmam.’’dedi.

İkbal Gürpınar, ‘’ Erdoğan’ın zevcesi olmayı isteyenleri en iyi ben anlarım. Cumhurbaşkanımız isterse Sarayda zevcesi de olurum cariyesi de…’’

AKP’li bir kadın,’’ Bizim kanımız, malımız, canımız, namusumuz, ırzımız onlara helaldir.’’derken

Sosyal medyada konuşan kırmızı elbiseli kadın,’’ … Evet tükürsün Tayyip benim ağzıma tükürsün! ‘’dedi, iyi mi?

Adamın biri de ‘’ Abi, Tayyip Erdoğan anamın üstünde yakalansa o….spuluk anamdadır.’’ diye konuşuyor.

Bir kadın da ekranlara baka baka haykırıyor: ‘’ Tayyip bizim peygamberimiz! ‘’

Türkiye’nin ikinci partisi AKP’nin genel başkanını onca iddialara karşın deli gibi sevenler de var gördüğünüz gibi.

Cumhurbaşkanımız, daha önce de birilerini kastederek’’ Senin hiç camide çekilmiş bir fotoğrafın var mı ya!’’ demişti de ona da ‘’ Senin Marmara Üniversitesi’nde arkadaşlarınla çekilmiş tek bir resmin var mı?’’ diye sormuşlardı sosyal medyada.

Acaba, yukarıdaki sözlerin sahibi olan hayran kitlesi ne diyor buna?

Bu arada organize suçta Avrupa birincisi olduğumuzu da belirtmiş olalım.

Suç ödüllendirilir mi hiç?

Yanıtı aşağıda:

Ankara’da özel öğrencilerin okuduğu MEB’in uygulama okulunda Down sendromlu çocuğu darp eden öğretmen ‘Özel Eğitim Hizmetleri Bölüm Başkanı ‘oldu.

Suç işleyenlerin ödüllendirildiği bir ülke olup gittik. Arama motorundan arayıp bulabilirsiniz örneklerini.

Günden güne yoksullaştırılan, dinselleştirilen ve cahilleştirilen kitlelerin sormaz ve sorgulamaz oluşları/ güçlü olana itaatta kusur işlememeleri nedeniyle ülkenin diyanet işleri başkanı da devletin parasıyla 7 kez hacca gidebiliyor, 42 ülkeyi kafilesiyle gezip dolaşabiliyor ve tabii ki hutbelerinde de Atatürk’ün adını bile ağzına almayabiliyor.

23 yılda ülke ne hâle geldi?

Bu arada ilginç iki bilgi: 21 Eylül’de yapılan CHP Kurultayında Özgür Özel delegelerin tümünün oyunu alarak yeniden genel başkanlığa seçildi.

CHP’nin başına Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçmesini en çok kimler istiyormuş biliyor muydunuz?

Yüzde 54 ile AKP seçmeni.

Bu kadar ciddi laftan sonra bir sosyal medya alıntısı:

Müritleri, şeyhin rakı içtiğine bir türlü ikna edememişler.

Batman deyince bir Batmanlı’dan söz etmek şart oldu.

Meclise şeriat önerisi veren Hüdapar Lideri Batman Milletvekili Zekeriya Yapıcıoğlu’nun iki çocuğunun yılbaşı kutlaması için Paris’e gittiğini biliyor muydunuz?

Bugünlük bu denli!