13-15 Aralık tarihlerinde düzenlenen zirve kapsamında, 26 ülkeden 37 metro işletmesi dünya metrolarının başkenti İstanbul’da bir araya geldi.
Türkiye’nin en büyük kent içi raylı sistem işletmecisi Metro İstanbul; Cumhuriyetimizin 100. yılında, 1957 yılından bu yana dünya metro işletmecilerinin yöneticilerini bir araya getiren Uluslararası Toplu Ulaşım Birliği’nin (UITP) 100. Dünya Metrolar Zirvesi’ne ev sahipliği yaptı. 13-15 Aralık tarihlerinde düzenlenen zirvede, 26 ülkeden 37 metro işletmesi dünya metrolarının başkenti İstanbul’da bir araya geldi.
Zirve kapsamında; katılımcılar için COVID19’un ardından yeni normale uyum sağlama, metro sistemlerini geliştirmek için bilgi teknolojisi ve yapay zekadan yararlanma konularında çalıştaylar düzenlendi. Oturumlara ek olarak; İstanbul’un raylı sistem ağları ve Metro İstanbul’un geliştirdiği projeler anlatılmak üzere teknik ve kültürel geziler yapıldı. Metro İstanbul Behiç Erkin Yerleşkesi ve Alibeyköy Yerleşkesini ziyaret eden katılımcılar, Haliç (Altın Boynuz) Metro Köprüsü'nde panoramik bir manzara gözlemi gerçekleştirdiler. İstanbul'un en fazla yolcu taşıyan M2 Yenikapı-Hacıosman Metro Hattı’nda, Türkiye’nin ilk sürücüsüz metrosu M5 Üsküdar-Çekmeköy Metro Hattı’nda ve katenersiz hafif raylı sistem hattı olan T5 Eminönü-Alibeyköy Otogarı Tramvay Hattı’nda yolculuk yaptılar.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu zirvede yaptığı konuşmada, “8500 yıllık tarihi ile medeniyetlerin ve imparatorlukların başkenti İstanbul’a hoş geldiniz. Bu kentin altında binlerce yıllık bir tarih yatıyor. Ziyaretiniz boyunca gezdiğiniz her sokakta farklı bir iz ile karşılaşabilirsiniz. Bu tarihi zenginlikler, dünyada aynı anda en fazla metro inşaatı yapan şehir olarak çalışmalar sırasında da karşımıza çıkıyor. İstanbul, coğrafi yapısı ve nüfus yoğunluğu ile zirveye katılan diğer kentlerden ayrılıyor. İki kıtayı birleştiren dünyadaki tek şehir İstanbul’da kara yolu, deniz yolu ve demir yolu ulaşımının farklı modları bir arada entegre bir şekilde kullanılıyor.
İstanbul’un bugünkü metro sistemi ilk olarak 1863'te hizmete giren Londra metrosundan sonra dünyanın en eski ikinci, Türkiye'nin ise ilk yer altı raylı toplu taşıma sistemi Karaköy-Beyoğlu Füniküler Hattı ile başladı. 1988 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından kentin raylı ve halatlı sistemlerini işletmek üzere bugünkü adıyla Metro İstanbul kuruldu. İstanbul’da raylı sistemler alanında güçlü yatırımlar yapıyoruz. Bugün kentimizdeki 328,7 km olan raylı sistem ağı 2050 yılında 739,46 km çıkacak.
Göreve geldiğim günden bu yana raylı sistemlerin kent içi hareketliliğin omurgası olması vizyonu ile hareket ettik. Yatırımlarımızı da bu yönde yaptık. 2024 bütçemizin % xx’i yine raylı sistemler için olacak. 2019 yılında 1,55 milyar Euro kaynak bulunarak çalışmaları yeniden başlatılan raylı sistem inşaatları ile birlikte 4,5 yılda toplam 47,3 km uzunluğunda hat hizmete alındı. 80,50 km uzunluğundaki toplam 6 raylı sistem inşaatı devam ediyor.
Küreselleşen dünyada bugün tüm ülkelerin gelecek nesillere daha yaşanabilir bir gezegen bırakmak için birlikte hareket etmesi gerekiyor. UITP’nin dünyanın toplu ulaşım konusunda önemli çatı kuruluşlarından biri. Aynı amaca hizmet eden profesyonellerin bir arada bulunup deneyimlerini paylaşması ve ortak akılla yol planı çıkarması kararlar almasının gezegenimizin geleceği için ne denli önemli olduğunun farkındayız.
Bu nedenle dünyanın en büyük metropollerinden olan İstanbul’un en önemli ulaşım modları otobüs, metro ve deniz ulaşımı temsilcilerimiz UITP içinde önemli görevlerde bulunuyorlar. 138 yıllık UITP tarihinde ilk kez Metro İstanbul Genel Müdürümüz Dr. Özgür Soy, UITP Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevine seçildi. Aynı zamanda 12 üye ülkeden oluşan UITP Avrasya Bölgesi Başkanlığı’nı da yürütüyor. Şehir Hatlarımızın Genel Müdürü Sinem Dedetaş Su Yolu Taşımacılığı Komitesi’nin başkanı seçildi. İETT Genel Müdür Yardımcımız Zeynep Pınar Mutlu da Otobüs Komitesi başkan yardımcısı görevini sürdürüyor.
İki gün sürecek Dünya Metrolar Zirvesi’nin kentimiz ve tüm dünya için iyi kararlar alınmasına ve güzel iş birliklerine vesile olmasını diliyorum.”
“İstanbul, dünya metrolarına başkentlik yapıyor”
Dünya metrolarını bir araya getiren şehir olan İstanbul’un önemini vurgulayan Metro İstanbul Genel Müdürü Dr. Özgür Soy, “Binlerce yıldır medeniyetlere ve imparatorluklara başkentlik yapan İstanbul, bugün dünya metrolarının da başkenti konumunda yer alıyor. 8500 yıllık tarihi ve iki kıtayı birleştiren konuma sahip İstanbul, geçmişinden aldığı ilham ile bugün aynı güçlü etkiyi sürdürüyor.
İstanbul, tüm dünyada aynı anda en çok metro yapan şehir olarak biliniyor, Cumhuriyet’in 100. yılında bir ilk daha yaşatarak Dünya Metrolar Zirvesi’nin 100. toplantısına ev sahipliği yapıyor. Tarihi dokusu ve doğal güzellikleri ile dünyanın eşsiz güzelliklerine sahip olan İstanbul, kendine özgü coğrafi yapısı ile ulaşımda çeşitli ihtiyaçları doğuruyor. İstanbul’da raylı sistemden lastik tekerlekli sistemlere, su yolu ulaşımından halatlı sistemlere, boğazın altından işleyen raylı ve lastik tekerlekli tünellerden şehrin büyük bölümünün ana akslarda yükünü alan metrobüse çok sayıda farklı ulaşım modunu bir arada göreceksiniz” dedi.
“Sürdürülebilir bir gelecek için raylı sistemlere ihtiyaç var”
Gelecek nesillere sürdürülebilir bir dünya bırakmak için raylı sistemlerin yaygınlaşmasına ihtiyaç olduğunu belirten Dr. Soy, “Metro İstanbul olarak; çok büyük bir sistemi yönetiyoruz. Metro, tramvay, teleferik ve füniküler olmak üzere 216 kilometre uzunluğundaki 18 hattımızda 216 istasyonumuzda 1.015 aracımızla günde 3 milyonu aşkın İstanbulluya hizmet veriyoruz. Türkiye’nin en büyük kent içi raylı sistem işletmecisi olmanın yanı sıra; Ar-Ge Merkezimizde geliştirdiğimiz projeler, bakım onarım ve müşavirlik hizmetlerimiz ile ülkemizde ve dünyada farklı şehirler ile iş birlikleri gerçekleştiriyoruz.
Özellikle İstanbul gibi metropollerde sürdürülebilir bir gelecek için raylı sistemlerin yaygınlaşması büyük önem arz ediyor. İstanbul’un ulaşım sorununu çözmeye kendini adamış İBB Başkanımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nun, raylı sistemleri ulaşımın omurgası olarak konumlandırma vizyonu doğrultusunda artan hat ve istasyon sayımız ile İstanbul’da toplu ulaşımda raylı sistemlerin payı yüzde 42 seviyelerine ulaştı. İnşaatı devam eden hatlar tamamlandığında bu oran daha da artacak. Bundan 10 yıl sonra İstanbul gibi bir metropolde, pandemi döneminde olduğu gibi kirli hava solumamak için maske takmak istemiyorsak, raylı sistemler ulaşımın omurgası haline gelmeli” diye konuştu.
“Dünyamızı gelecek nesillere metro ve tramvaylar taşıyacak”
Metro İstanbul olarak Cumhuriyetin 2. yüzyılında yüksek teknoloji çalışmalarına ağırlık vereceklerini ifade eden Genel Müdür Soy, “Sistemimizin sürdürülebilirliğini sağlamak için, kendi ekosistemimizi yaratıyoruz. Yolcu konforumuzu artırmak için istasyon ve araçlarda çeşitli dijital uygulamalar geliştiriyor ve dijital yolculuğumuzu şekillendiriyoruz. Bir belediye iştiraki olarak Demiryollarında Dijital İkiz projesi geliştirdik, projemizle SCADA ve Sinyalizasyon sistemlerinden gerçek zamanlı veriler topluyoruz.
Bu verilerle, Kurumsal Kaynak Planlama Sistemimizden (SAP) elde ettiğimiz ekipmanların tüm varlık bilgilerini üç boyutlu Bina Bilgi Modellerine (BIM) modellerini kullanarak ortak bir platformda yönetebiliyoruz. Projemiz dünyanın farklı kentlerinde ilgiyle karşılanıyor. Dünyamızı gelecek nesillere metro ve tramvaylar taşıyacak. Tüm dünyada artık gelişmişliğin simgesi sayılan raylı sistemler sektörünün temsilcileri ile bir araya gelmekten memnuniyet duyuyor ve zirvenin çıktılarının hepimiz için son derece faydalı olacağına inanıyorum” diye konuştu.
