Son Mühür Tv’de Hasan Tahsin Kocabaş’ın ‘Gündem Yorum’ programının konuğu Memleket Partisi Konak Belediye Başkan Adayı Dilek Ete’ydi. Türkiye’nin sayılı Sosyal Güvenlik Uzmanından biri olan Dilek Ete, ‘Çok planlı ve stratejik olarak son 20 yıldır iktidar sosyal güvenlik rejiminde yaptığı değişikliklerle emekliliği ‘sosyal yardım aylığına’ çevirdi. Yani önceden emekliler aylık alırdı, tazminatıyla ev ve araba alırdı, adım adım stratejik olarak emekliyi de zaten 2008’de adını da değiştirdiler artık emekli aylığı değil yaşlılık aylığı diyorlar’ hatırlatmasında vbulundu.

İşte Dilek Ete’nin konuşmasından öne çıkan detaylar…

Gündem seçim değil geçim…

Gündem seçim gibi görünse de asıl gündem geçim derdi. Vatandaş geçinemiyor. Hem Çalışma Bakanımız hem Cumhurbaşkanımız bunu tam olarak anlayamadı ya da seçim stratejisi olarak mart ayı içerisinde yeni bir düzenleme yapacak. Çünkü 2023’de geçirdiğimiz enflasyonun 2024’ün ilk yarısında da yükselerek devam edeceğini Maliye bakanımız söylemişti. Çok ilginç bir şey emekli aylığı sistemimizde biz önce enflasyona bakıyoruz. Önce enflasyonu yaşıyoruz sonra TÜİK’in rakamlarıyla bize enflasyon farkını veriyorlar. Bu cumartesi astsubayların sesini duyduk ama Türkiye’nin her yerinde emekliler sesini yükseltiyor. Mutfakta yangın falan yok, mutfak patladı! 200 lira 20 lira gibi oldu. Ben de emekliyim, biz emekliler ve sabit gelirliler bu ülkenin yıllarca emek vererek taşında toprağında suyunda emeği olan kişileriz. Lütfen ve lütfen tüm sabit gelirlilerin, asgari ücretlilerin, emeklilerin sesini iktidar duysun ve bu yangını artık tamamen söndüremese bile hafifletsin.

Önümüzde çok güzel örnekler var…

Konak’ta çok güçlü kadın adaylar var. Biz yıllardır CHP’yi başımızın tacı yapmışız. Hizmetleri de bundan önceki belediye başkanlarının hepsi elinden geleni yapmış. Ama son 20 senedir, ‘iktidar biziz, biz iktidarsak hizmeti de bizim belediyemize veririz’ diyen bir yönetimle İzmir belediyesi ayakta kalmaya çalıştı. Daha fazla yapılamaz mıydı? Yapılabilirdi. Önümüzde çok güzel bir Eskişehir örneği var. Çok güzel bir Ankara örneği var. Ben de mahalle mahalle dolaşacağım.

EYT Federasyonu başardı…

EYT Federsyonu görünmeyen bir şey yaptı. Sayın Cumhurbaşkanı seçimi kaybedeceğimi bilsem bile EYT’yi çıkarmam demişti. Ben oradaki hedefe kitlenmeyi Konak Belediyesi’nde de yapacağım. Yapılamaz diye hiçbir şey yok. Konak’ın ihtiyacı olan, eksikliklerini de çok iyi biliyorum. Konak’ın 400 bini geçmeyen bir nüfusu var. Ama gündüz biz orada 1,5 milyon oluyoruz. Şu an İzmir’de yapılan bir çalışmayla merkezi Bayraklı’ya taşımaya çalışıyorlar. Konak’ta aslında bizim hiç kimseye ihtiyacımız yok. Burası kültür merkezi olur, burası yaşayan bir şehir olur. Elimizdeki Kültürpark’ı aktif olarak kullanamıyoruz.

Manisa Yunusemre'de "lüks oda" krizi: Eşyalar geri isteniyor Manisa Yunusemre'de "lüks oda" krizi: Eşyalar geri isteniyor

İlk altı ay ‘tebrik ederimle, hayırlı olsunla’ geçiyor…

Biz bir yere belediye başkanı seçtiğimizde ilk altı ay başkan, hoş geldiniz, tebrik ederim, hayırlı olsunla geçiriyor zamanını. Bu altı ayın sonunda sokağa çıktığında bu sefer itirazlar başlıyor. Liyakattan çok uzak eleman alımlarımız var. 200 kişiye ihtiyaç duyulan yerde 500 kişi, bin kişi çalışıyor. Mali tablolarına bakıyorsunuz personel giderleri hepsinde yüksek. Bana göre yerel seçim bir partiyi arkanıza almadan kişilerin yapabileceklerini ispat edeceği noktalar olması lazım. Ben başkan adaylarını dinledim hepsi de Ankara’dan yapılabilecek projelerden söz ediyor, Konak’ın kendi gücüyle yapılabilecek işlerden söz eden yok. Konak, Kemeraltı bir kültür merkezi olamaz mı? İzmir’in sanayisi Konak’a yatırım yapsa Gül Sokağın zenginliği Gültepe’nin eksikliğini kapatır. Siz bütün Konak’ı toplayıp dayanırsanız Ankara’nın kapısına o para verilir. Verilmez diye bir şey yok. Gültepe’nin tamamı ‘neden herkes doğal gazla ısınırken biz ısınamıyoruz’ diye harekete geçse, onları toparlayacak biri lazım. Bizim paramız yok değil. Ben paranın olmadığına inanmıyorum, paranın yanlış yerlerde kullanıldığını düşünüyorum. Biz evde doğal gazı üşürsek açıyoruz, gidin kamu kurumuna açmışlar pencereleri içeride cayır cayır doğal gaz yanıyor. İzmir’de bir belediyeye yolunuz düşerse bir kağıt için on kişiyle muhatap oluyorsunuz, artık dijital çağdayız, o on kişiye gerçekten itiraz var mı? Benim vergilerimle bir kişinin yapacağı işi yirmi kişinin yapmasını istemiyorum. Ben bunu belediye başkanı adayı olarak değil vatandaş olarak söylüyorum. Ben yılda dört defa MTV alınarak toplanan paranın nerelerde kullanıldığını bilmek istiyorum.

Sırf hizmet gelsin diye…

İzmirli’nin bir yaşam şekli var. Bu tartışmasız bir şey, İzmir Atatürkçüdür, kadınları cumhuriyetçidir, İzmir’de sırf bize hizmet gelsin diye bizim hayatımızın önüne geçecek bir yere oy veremeyiz.

Gidecekleri yeri bilseler sorun çözülür zaten…

İzmir’de Konak’ta bir sürü parası olan ve İzmir’e hizmet etmek isteyen Atatürkçü, cumhuriyetçi kadınlar var. Bunlar toplanıyorlar, konuşuyorlar, nasıl destek olalım diye tartışıyorlar. Gidecekleri yeri bilseler sorun çözülür. Artık onları bulundukları yerlerden çıkarıp hizmete davet edeceğim.

Siyasetten hoşlanmıyorum…

Kim siyasete girmek istiyor? Siyaset ikiyüzlülük, politikacılık. Ben siyasete talip değilim. Ben Konak’ın güzelleşmesine, ileriye gitmesine, Gültepe’deki, Tepecik’teki, Altınordu’daki, Göztepe’deki sorunların sonlanmasına talibim. Siyasetten hoşlanmıyorum.

Kaynak: Haber Merkezi