Yahu olacak şey mi bu? 15 Mayıs 1919’da kendini bile bile feda eden gazeteci Hasan Tahsin Recep ile Teşkilatı Mahsusa silahşoru Silahçı Tahsin karıştırılır mı? Evet doğrudur Bizim Hasan Tahsin adını Silahçı’dan alıyor. Ama Silahçı Tahsin 1918’de ölüyor. 105 yıl sonra sosyal medyaya bir bakıyorum o da ne, 15 Mayıs şehidi minnetle anılırken fotoğraf ismini aldığı Teşkilatı Mahsusa silahşoru. Aslında bu karıştırma huyu yaygın. 23 Nisan’da da ilk meclis binası ile ikinci meclis binası yıllardır karıştırılıyor.
Gariptir ama bu karıştırma özellikle 1918 – 1922 arası hafızlarda pek fazla. En önemli nedeni de makam sahiplerinin “danışacağı” beyinlerin biraz “yetersiz” oluşları galiba.
Şimdi sırada 19 Mayıs var… 105 yıl önce bugün Bandırma yola çıktı. Eh bakalım 19 Mayıs’ta neler yaşayacağız. Adı “spor” ve “gençlik” olarak daraltıldı ve laf olsun torba dolsun diye de “Atatürk’ü anma” eklendi. İyin de Atatürk 19 Mayıs’ta “anılacaksa” 10 Kasım’da kimi anacağız? İşte emperyalizmin kuklalığı budur… Atatürk adına Atatürk’ü silmek için darbe yapanlar böyle trajikomik olaylara da damga vururlar işte. 19 Mayıs, milli mücadelenin başladığı gündür ve gençlik de dinamizme mücadele ateşini hep harlı tutacak güçtür. Tabii istenmeyen de bu değil mi? Yarın size içten içe 15 Mayısı yok sayanları anlatacağım.
Ne mutlu Türküm diyene.
