Haftaya şehir içi trafikle başlayalım istedim. Ama araç sahipleri ya da sürücüler gözünden değil, müzmin yayalar gözünden… Hatta baştan söyleyeyim, oldukça ayrıntılı, rapor gibi bir yazı hazırlama kararı verdim. Bitince sadece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yollayacağım. 

Türkiye bir yana da İzmir gerçekten kendi haline terk edilmiş bir şehir oldu. CHP “nasıl olsa alırız” diye AKP de “asla alamayız” düşüncesiyle yıllardır İzmirliler “yok sayıldı” ve ciddi olarak önemsenmedi. Siz bakmayın öyle Atatürk, Cumhuriyet, Hasan Tahsin, 9 Eylül lakırdılarına… Yahu İzmir’de sürücüler sağa dönüşlerde yayaya yol vermek zorunda olduklarını bilmiyor. Üstelik itiraz eden yayaya da el kol hareketi çekiyor. Avrupa’da polis korkusundan adam gibi araç kullananın içinden bile bizim yollarda şeytan çıkıyor. 

Vestel bayisi müşteriyi aldattı: Sıfır diye sattığı çamaşır makinesi kullanılmış çıktı! Vestel bayisi müşteriyi aldattı: Sıfır diye sattığı çamaşır makinesi kullanılmış çıktı!

Peki İzmir Emniyet Müdürlüğü Trafik hizmetleri ne iş yapıyor? 

Göz önündeki yerlerde güya dikkatli, ama gözden ırak yerlerde yaya çiğnenince el atıyorlar olaya. Anladığım devlet, trafiği sadece araç ve sürücü açısından düzenliyor aklında. Yani yayalara çarpmak, onların yollarını işgal etmek, onlara yaya oldukları için küfredip sopayla saldırmak hep serbest gibi… Mesela Bayraklı… Mesela Bornova… Özellikle sağa dönüşler, kırmızı ışığa riayet oldukça zayıf. Üstelik Mobese kameralarına rağmen. Neden? Çünkü trafik polisi yok caddelerde, buhar olmuş sanki? 

Acaba neden? Yerel seçim öncesi bir numara olabilir mi? Geçmişte olmuştu da… 

#Ne Mutlu Türküm Diyene

Kaynak: Haber Merkezi