İZMİR İZMİR OLALI BÖYLE ÇÖP GÖRMEDİ

Abone Ol

Ünlü şair Cahit Külebi, Atatürk'e Ağıt şiirinde İzmir’i anlatırken ‘Sokakları Deniz kokar’ diyordu bu kent için...

Şimdi ise sokakları çöp kokuyor, lağım kokuyor...

Çünkü özellikle eski metropolde yer alan büyük ilçeler, asli görevleri olan ‘çöp toplama’ işini bile yapamaz durumda.

Konak’ı, Karşıyaka’sı, Buca’sı, Bornova’sı, Karabağlar’ın sokakları çöpten geçilmiyor. Hele hele arka mahallelerde sokaklar çöp depolama alanına dönmüş durumda.

Hangi ara sokaka giderseniz gidin mutlaka dolup taşan çöp konteynerleri sizleri karşılıyor.

Burnunuza deniz havası değil, sıcakta daha da ağırlaşan çöp kokusu geliyor.

Soruyorsunuz neden toplanmıyor.

Mazeret hazır.

‘Belediyede para yok...’

‘’Büyükşehir Belediyesi depolama alanı sorununu çözemediği için çöp araçları boşaltım için çok sıra bekliyor. Aksama oluyor..’’

‘Hükümet paylarımızı kesiyor ’araç alamıyoruz...’’

‘’Ekonomik kriz var gelir yok...’’

Hiç bir ilçe belediye başkanı sorumluluğu almıyor.

En iyi yaptıkları işi yapıp sürekli mazeret üretiyorlar...

İzmir İzmir olalı hiç böyle çöplüğe dönmemişti oysa.

Tarihinde hiç bu kadar kirli olmamıştır belki de bu kent.

Çünkü ne kadar iş bilmez var belediye başkanı yapıldı.

Çok uzak değil bu ülke 1994’te de, 2001’de de derin ekonomik kriz yaşadı hatta bugün yaşanan krizden çok daha ağırdı o krizler ama İzmir’de çöp toplanmamazlık olmadı.

Sokaklar çöplüğe dönmedi.

Deniz kokusu yerini ağır ve mide bulandıran leş gibi çöp kokusu almadı.

O zamanda belediyelerde kesinti yapılıyordu.

Ama hiç bilmem işçi maaşlarının ödenmediğini, maaş alamadığı için işçinin iş bırakıp sokakları çöpe mahkum ettiğini, caddeleri farelerin bastığını.

Bu dönem yaşanıyor hepsi...

Rezalet boyutunda, halk sağlığını tehdit eder boyutta artık yapamadığınız asli görev.

Hiç bir mazeretin ardına da sığınamazsınız.

Olmayacak yerler para harcayacağınıza, çöp toplama işine kaynak yaratıp araç mı almanız gerekiyor alın.

Lüks ciplere binmek için milyonlar harcayacağınıza çöp kamyonu alın.

Sürekli işçi alıp, ‘ilçe başkanı benim istediğim isim olsun delegelere iş verip oy toplayayım’ diyeceğinize çöp toplama işini nasıl düzeltiriz bu kent nasıl pırıl pırıl olur diye düşünün.

Bırakın yiyip içip gezmeyi, müsriflik yapmayı, halktan topladığınız katı atık bedellerini halkın çöpünü doğru düzgün toplamak için harcayın.

İzmirliler, size çöp vergisi ödüyor farkındasınız değil mi?

O vergi çöpler toplansın sokaklar temiz olsun diye veriliyor

Ama siz o vergileri, daha iyi çöp toplamak için harcayacağınıza belediyelere doldurduğunuz çoğu siyasi arkası olan ve masa başında oturanlara maaş olarak dağıtıyorsunuz.

Sonra da asıl çöp toplayan işçilere de maaş ödeyemez duruma gelip sokakları çöpe, pisliğe, leş gibi kokulara mahkum ettiriyorsunuz.

Tek suçlu oturduğunuz koltuğun hakkını veremeyen, topladığınız vergilerin harcamanız gereken yerlere harcamayan sizlersiniz.

Hani mazeret olarak sunduğunuz ‘büyükşehir çöp depolama alanı sorununu çözemedi’ savınız var ya dün ortaya çıkan bir konu değil.

15 yıldır var.

Büyükşehir Belediyesi 15 yıldır bu kentin çöp sorununu çözemediyse suçlusu İzmirliler mi?

Yine sizlersiniz.

İktidarın da bu sorunun büyümesinde katkısı yok değil bu da ayrı bir gerçek ama yerelde iktidar olanların şimdiye kadar çözmesi gerekiyordu.

Son 3 dönem büyükşehir belediye başkanları çözmek için adım attı ama yine engelleyen siz ilçe başkanları oldunuz.

Çöp konusunu politik şova döndürüp hangi ilçe düşünülse oradaki başkan bayrak açtı.

Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın da işine geldi çünkü siz iktidarın muhalefetiydiniz onlar da kıllarını kıpırdatmadı.

Ne oldu kayıkçı kavgası gibi sürekli konuşuldu adım atılmadı.

Bugünün Büyükşehir Başkanı dünün Karşıyaka Belediye Başkanı iken Yamanlar’a ‘olmaz’ dedi başka bir şey demedi.

Şimdi Büyükşehir Başkanı olunca ‘Yamanlar’ demeye başladı.

Artık anlayın bu kentin çöp sorunu ne Ak Partililerin ne de CHP’lilerin ucuz siyaset malzemesi olmaktan çıkmalı.

Çünkü, sağlıklı çevre herkesin hakkı.

Hiç bir İzmirli çöp içinde yaşamak istemiyor.

İzmir’e zulüm etmeyi bitirin bir zahmet artık.