100 yıl önce ülkenin dört bir yanından gelen katılımcılarla düzenlenen İzmir İktisat Kongresi'nin 1979 yılında yıkılan ve 2022'de yeniden yapımına başlanan binası hizmete açıldı.

İzmir'de 17 Şubat 1923'te ülkenin dört bir yanından gelen katılımcılarla toplanan İzmir İktisat Kongresi'nin 1979 yılında yıkılan binası, işlevine uygun olarak kongrenin yüz yıl önce toplandığı alanda yapılan yeniden yapıldı. 100 yıl sonra yeniden yapılan İzmir İktisat Kongresi'nin binası, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, AK Parti Genel Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ ile İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ve çok sayıda davetlinin katılımıyla açıldı.

Açılış töreni Kur'an tilavetiyle başlarken, sanatçı Yücel Arzen ise ‘Türkiye Yüzyılı' şarkısını seslendirdi.

Açılış töreninde konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 100 yıl önce İzmir İktisat Kongresi'nin gerçekleştirildiği binanın yeniden ayağa kaldırıldığını ifade ederek, “Ne acıdır ki, geçmiş yönetimlerin, hatta Gazi Mustafa Kemal'in kurduğu partinin dahi ilgisizliği sonucunda, 1979 yılında yıkılan, cumhuriyetimizin ortak hafızası açısından son derece önemli bir değer taşıyan tarihi binayı, yeniden ayağa kaldırıyoruz. Cumhuriyetimizin kurucu kadroları, iktisadi bağımsızlığımızın en az siyasi bağımsızlık kadar önemli olduğunun idrakine sahiptiler. Bu sebeple, cumhuriyetin ilan edilmesine daha aylar varken, 17 Şubat 1923 tarihinde, ülkemizin dört bir yanından ve dünyadan gelen katılımcılarla birlikte İzmir İktisat Kongresini düzenlediler. İzmir İktisat Kongresi, milletimizin cephede yazdığı destanlarla elde ettiği siyasi bağımsızlığını, iktisadi bağımsızlık iradesiyle perçinleyen tarihi bir kongreydi” dedi.

Misak-ı İktisadi Kararları'nın önemli bir kısmının bugün de yol gösterici nitelikte olduğunu kaydeden Bakan Nebati, “Alınan bu kararlar, yaşadığı onca sıkıntıya rağmen milletimizin iktisadi alanda da boyun eğmez iradesinin ve azminin ne kadar yüksek olduğunun somut bir göstergesi ve tüm dünyaya ilanıydı. İşte bugün, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bizler de aynı boyun eğmez irade ve azimle, milletimiz için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan gece gündüz çalışmaya devam ediyoruz. Böylece, son 21 yılda milletçe büyük başarılara ve asırlık kazanımlara imza attık. 2002 yılında 238 milyar dolar olan milli gelirimizi bugün neredeyse 4'e katlayarak 905 milyar doların üzerine çıkardık. Yatırımlarımızı 5 kat artırarak 263 milyar dolar seviyesine ulaştırdık. İhracatımızı 7 kat artışla 256 milyar dolar seviyesine taşırken bugün 228 ülke ve bölgeye ihracat yapan bir ülke konumuna geldik. Sağladığımız desteklerle son 21 yılda binlerce fabrika ve tesisi ülkemize kazandırdık. Gizli-açık türlü saldırılara rağmen gayretlerimiz sayesinde bizler bugün milli gururumuz Togg'u, ordumuzun yüzen kalesi TCG Anadolu'yu, yerli ve milli İHA'larımızı, SiHA'larımızı, Kızılelma savaş uçağımızı, ülkemizin ilk yüksek çözünürlüklü İMECE uydusunu, Yeni Altay Tankımızı, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'mizi, yine asırlık bir eser olan İstanbul Finans Merkezi'mizi konuşuyoruz. Her biri başlı başına devasa birer şaheser olan tüm bu büyük kazanımlarımızı ve daha nicelerini, tıpkı 100 sene evvelki milli mücadele ruhuyla çalışarak milletimizin hizmetine sunuyoruz. Tüm bunlar, milletimizin ortak kazanımları, hepimizin ortak gururudur” diye konuştu.


 

“Ana akım politikalara alternatif bir yaklaşım benimsedik”

Dünyanın son 3 yıldır eşi görülmemiş hadiseleri tecrübe ettiğini söyleyen Nebati, “Küresel salgın ve sonrasında çıkan Rusya-Ukrayna savaşı küresel ekonominin tüm dengelerini sarsmıştır. Bugün, bunların etkileri kısmen atlatılmış olsa da ABD'de son dönemde meydana gelen banka iflasları ve Rusya Savaşı'nın oluşturduğu belirsizlikler devam ediyor. Bu koşullar altında ekonomilerin üretimi kesintisiz sürdürebilmesi, istihdam sağlayarak büyüyebilmesi giderek daha da zorlaşıyor. Ancak bizler doğru zamanda doğru adımlar atarak tüm bu riskleri bertaraf ediyoruz. 2021 yılının sonunda, dünyadaki yeni koşulların doğurduğu fırsatlardan yararlanabilmek, ülkemizin önemli bir küresel tedarik ve üretim merkezi haline gelmesini sağlamak amacıyla yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı önceleyen Türkiye Ekonomi Modelimizi hayata geçirdik. Modelimizle, geçmişten bu yana, ekonomimizin kronik sorunlarına hiçbir çare olmayan ana akım politikalara alternatif bir yaklaşım benimsedik. Gerek maliye gerekse para politikasında ülke koşullarımızın gerektirdiği tüm adımları kararlılıkla attık. Yerli ve milli imkanlarla üreteceğiz, ihraç edeceğiz, büyüyeceğiz, kalkınacağız dedik. Selektif kredi yaklaşımı ile teknoloji yoğun, katma değerli üretim alanlarını desteklemeye başladık. Böylece, ekonomimiz 2022 yılında yüzde 5,6 büyüyerek G20 ve OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülkelerden birisi olmuştur” dedi.


 

Kan bağışı çalışmalarında emek verenlere teşekkür! Kan bağışı çalışmalarında emek verenlere teşekkür!

“Enflasyonu tedrici bir şekilde tek haneli seviyelere çekmeye de kesin kararlıyız”

Enflasyona karşı mücadeleden asla vazgeçmeyeceklerini de ifade eden Nebati, “Rehavete kapılmadan fiyat artışlarını etkileyen tüm unsurlarla mücadelemizi sürdürüyoruz. Enflasyonu tedrici bir şekilde tek haneli seviyelere çekmeye de kesin kararlıyız. Son dönemde İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı ve Güven Endeksleri gibi öncü göstergelerde yaşanan iyileşmeler de doğru yolda olduğumuzu ve güçlü büyüme trendimizin devam ettiğini teyit eder niteliktedir. Asla bu kadarıyla yetinecek, tam bağımsızlık yolumuzdan dönecek değiliz. Tam tersine, yarınların yeniden şekillendiği bugünlerde, ülkemizin her alanda dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer alabilmesi için çok daha fazla çalışıyoruz. Cari fazla veren Türkiye vizyonumuz çerçevesinde yatırım ortamını iyileştiren, mal ve hizmet ihracatını hem nicelik hem de nitelik olarak artıran politikaları önceliklendiriyoruz. Küresel rekabete karşı yüksek katma değerli üretimi, dijitalleşmeyi, yeşil dönüşümü destekliyoruz” şeklinde konuştu.


 

“Dış ticarette 1 trilyon dolar hedefine ulaşacağız”

Ekonomik hedefleri de açıklayan Nebati, “2028 yılına kadar yıllık yüzde 5,5 büyüme oranıyla milli gelirimizi 1,5 trilyon dolara, ardından da asıl hedefimiz olan 2 trilyon dolara çıkaracağız. Dış ticarette 1 trilyon dolar hedefine ulaşacağız. Kişi başına düşen milli gelirimizi 16 bin dolara yükselteceğiz.6 milyon yeni istihdam ile 2028 yıl sonunda toplam 38 milyon istihdama ulaşacağız” dedi.


 

“Burada alınan kararlar, bugüne de ışık tutuyor”

9 Eylül'ün yalnızca İzmir'in değil Türkiye topraklarının da kurtuluşu ve Türk milletinin bağımsızlığının ilanı olduğunu söyleyen AK Parti Genel Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, “9 Eylül sadece bir şehrin kurtuluşu değil. Türkiye'nin milli mücadelesinin zaferle sonuçlandığı tarihtir. Son düşman da şehirden gönderildikten sonra 10 Eylül'de Fevzi Çakmak Paşa ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk şehre giriyor. Zaferi kazanmanın huzuru içerisinde büyük bir coşkuyla karşılanıyor. Kazım Karabekir Paşa'nın ‘İzmir'de böyle bir ihtişam yapalım' fikrini Atatürk kabul ediyor ve kısa sürede kongrenin toplanmasına karar veriliyor. Tarım kesiminden, çiftçilerden, işçilerden, tüccarlardan yani ilgili tüm temsilcilerden bin 135 temsilci toplanıyor. Burada alınan kararlar, bugüne de ışık tutuyor” diye konuştu.

İzmir İktisat Kongresi binasının yeniden yapılma sürecini anlatan İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ise, “Türkiye ve Türk iktisat tarihi açısından çok önemli bir yeri olan kongrenin yapıldığı binanın ne yazık ki 1979 yılında dönemin belediye başkanı tarafından, tam da tescillenme aşamasındayken ve bulunduğu yerin uzun yıllar otopark olarak belirlendiği şekilde kongrenin ruhuna yakışmayacak biçimde kullanılması, yıllarca İzmirlilerin önünde kanayan bir yara olmuştur. Mülk sahibini ikna ettik ve 14 Nisan 2022'de arsayı satın aldık. Gecikmeden çalışmalara başladık. Binanın dış cephesi, tarihi binanın dış cephesiyle birebir aynı olacak şekilde, iç kısmı ise modern bir kongre merkezi olarak inşa edildi” dedi.

İzmir İktisat Kongresi'nin binası, protokol üyelerinin kurdeleyi kesmesiyle hizmete açıldı. Kurdele kesme törenine, Kazım Karabekir'in kızı Timsal Karabekir de katıldı.

Editör: MELEKŞAH TUFANER