Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, bugün saat 11.02'de Seferihisar açıklarında meydana gelen 4.5 büyüklüğündeki depremin ardından önemli uyarılarda bulundu. Odanın açıklamasında, aynı fay hattında 30 Ekim 2020'de meydana gelen ve İzmir'de can ve mal kaybına neden olan 6.6 büyüklüğündeki depreme dikkat çekildi.

Sismik olarak aktif
Depremin etkileriyle ilgili yapılan açıklamada, "19 Nisan 2024 tarihinde saat 11.02'de Seferihisar açıkları ile Samos (Sisam) Adası arasında Mw 4.5 büyüklüğünde, 7 km derinlikte bir deprem meydana gelmiştir" denildi. Depremin Kuzey Samos fayı üzerinde gerçekleştiği ve doğu-batı uzanımlı ve normal fay karakterine sahip olduğu belirtildi. Ayrıca, son 4 yılda Kuşadası Körfezi, Seferihisar Körfezi ve Samos Adası çevresinde büyüklüğü 5 ve üzerinde 6 adet depremin yaşandığı vurgulandı, bu durumun bölgenin sismik olarak aktif olduğunu gösterdiği ifade edildi.

Güvenli yerleşim alanları

Güvenli yerleşim alanları

Oda, riskli alanların imara açılmaması gerektiğini vurgulayarak, geçmişte yaşanan depremlerin acı hatıralarını unutmamak ve daha güvenli yerleşim alanları için bilimsel ilkelere ve mühendislik gerekliliklerine uyulması gerektiğini belirtti. Ayrıca, sağlıklı ve güvenli kentleşme için denetimlerin önemine dikkat çekildi ve halkın daha güvenli yapılar içinde yaşaması için gerekenlerin yapılacağı ifade edildi.

Altınay Savunma Teknolojileri A.Ş. halka arz oluyor! ALTNY 1 lot kaç TL? Altınay Savunma Teknolojileri A.Ş. halka arz oluyor! ALTNY 1 lot kaç TL?

Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şubesindan yapılan açıklamada: 
19.04.2024 Saat 11.02'de Seferihisar açıkları ile Samos (Sisam) Adası arasında büyüklüğü Mw 4.5, derinliği 7 km olan bir deprem meydana gelmiştir. Deprem Kuzey Samos fayı üzerinde meydana gelmiş olup odak mekanizması çözümlerine göre Yaklaşık D-B (doğu-batı) uzanımlı ve normal fay karakterine sahiptir. AFAD katalog verilerine göre; Kuşadası Körfezi, Seferihisar körfezi ve Samos adası çevresinde son 4 yılda büyüklüğü 5 ve üzeri 6 adet deprem meydana gelmiştir. Bu da bölgenin açılma tektoniği etkisi altında olup sismik olarak oldukça aktif olduğunu göstermektedir. Ancak bu durumun vatandaşlarımız için paniğe girecek bir durum olduğunu söyleyemeyiz. O bölgede ki olağan sismik aktivitenin sonucu olarak bir deprem olarak yorumlayıp gündelik hayatlarına devam etmeleri gerektiğini söyleyebiliriz. Akıllara bu depremin daha büyük bir depremin habercisi midir gibi soruların da gelmemesini söyleyebiliriz. Aynı fay üzerinde 30.10.2020 Tarihinde büyüklüğü 6.6 olan bir deprem meydana gelmiş ve İzmir ilinde can ve mal kaybına sebep olmuştur.
Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şubesindan yapılan açıklamada: 
Bundan dolayıdır ki deprem zararlarını en aza indirmek için, mühendislik biliminin gerekleri dikkate alınmalı, zemin ve temel etüt raporları bilimsel ilke ve standartlara uygun yapılmalıdır. Uygun yerleşim alanlarının belirlenmesi ve zemine uygun binaların yapılması, mevcut yapı stokunun deprem güvenlikli olması, depreme karşı dayanıklılık kontrolünün yapılarak, yapının durumuna göre güçlendirilmesi veya yıkılıp yeniden yapılması, riskli alanların imara açılmaması önem arz etmektedir. Jeofizik-Jeolojik zemin etüt raporlarının standartlara uygun yapılmasının sağlanması, raporların kontrolü ve gerekli durumlarda yerinde denetimi için, merkezi ve yerel idarelerde Jeofizik Mühendisi istihdamı zorunlu olmalıdır. Son depremde de görüldüğü üzere mevcut bina olmadan önce, denetimlerin ne kadar önemli olduğu görülmüştür. Ancak İzmir’de ilçe belediyelerin çoğunda Jeofizik Mühendisi istihdamı olmadığından dolayı denetimsiz geçen zemin etüt raporuna göre tasarlanan binanın, ileride meydana gelecek bir depremde zarar görmemesi mümkün değildir.

İleride daha üzücü deneyimler yaşanmaması için en kısa zamanda İzmir’de bu eksikliğin giderilmesi gerekmektedir. Toplum olarak yaşanan depremleri unutuyor ve bir daha yaşanmayacakmış gibi yaşamlarımızı sürdürüyoruz. Ancak doğa depremlerle, heyelan, taşkın ve sellerle sürekli kendini hatırlatmaya devam ediyor. Türkiye bir deprem ülkesidir ve depremler kaçınılmaz gerçeğimizdir. Daha önce yaşadığımız acıları yaşamamak için gerekli önlemler alınmalıdır. Sağlıklı ve güvenli kentleşmeler için denetim, bilimin ve mühendisliğin yol göstericiliğinde olmalıdır. TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak, geçmişte ülkemizde yaşanılan depremleri unutmayarak halkımızın daha iyi yerleşim alanlarında ve daha güvenli yapılarda yaşaması için tüm yapılması gerekenleri yapacağız.
şeklinde ifadelerde bulundu

Kaynak: HABER MERKEZİ