Son Mühür - DİSK’in İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan 23 bin işçiyi greve götürme kararı gece yarısından itibaren uygulanmaya başlanacak. Grevin başlamasına saatler kala İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Son Mühür’e önemli açıklamalarda bulundu. Sendikayı aklı selim olmaya davet eden Başkan Tugay, İzmir halkından da yaşanacak olumsuzluklar için haklı gerekçelerle anlayış beklediklerini belirterek kendileriyle dayanışma içinde olmalarını istedi.
DİSK’in bilek güreşi içinde olduğunu anlatan Başkan Cemil Tugay, gelinen noktada bugün yaşananların temelinde Tunç Soyer’in seçime 6 gün kala Belediye İş ile imzaladığı sözleşmenin ve verdiği zammın yattığını söyledi. DİSK’in Tunç Soyer’in imzaladığı o sözleşmede İZDOĞA çalışanlarına verilen zammı istediğini anlatan Başkan Tugay, "Eşit işe eşit ücret diyorlar. Bunu söylemelerinin gerekçesi de seçime 6 gün kala hiçbir sorumluluğu kalmayan Tunç Soyer’in imzaladığı sözleşmenin aynısını istemeleri.
Belediye İş'e o para verildi bize de vereceksiniz diyor sendika. O gün imzalanan sözleşme ne yazık ki son derece yanlıştı. Benim bilgim dahilinde olduğunu iddia ediyorlarmış. Ama ben sadece seçim öncesi greve gitmeyin diye görüştüm. Böyle bir zammın verileceğini bilmiyordum. O gün o sözleşmeyi imzalayan Tunç Soyer sorumsuz davrandı. Ben davranamam. Bu belediye İzmir Halkı’nın istenilen rakamı vermemiz mümkün değil." dedi.
‘’Sorumlu davranmak zorundayım’’
Sendikaya yüzde 30 zam teklif ettiklerini DİSK’in ise yüzde 60 istediğinin altını çizen Başkan Cemil Tugay, sözlerini şöyle sürdürdü; "Gelirimiz belli. Yeni kaynaklar yaratamıyoruz zaten. Hükümet gelirlerimizi sürekli tırpanlıyor. Yer satmak istedik alıcı çıkmıyor çünkü bu ekonomik şartlarda bu faiz ortamında mal alacak kimse yok. 6 milyar kredi kararı aldık. Onun 1 milyarını kullandık. Aylık belediye kasasına giren para 3.6 milyar lira. Personel gideri 2 milyar lira. Sendikanın istediği rakamı verirsek Personel gideri 3 milyar lira olacak. Kalan 600 milyon lirayla kredi geri ödemesi mi yapacağız hizmet mi üreteceğiz?
Halk hizmet bekliyor. Tüm parayı işçiye verirsek nasıl hizmet ederiz. Ben Tunç Soyer gibi sorumsuz davranamam. Şimdi kendisi yok ama öyle bir sözleşme imzalayıp gitti ki elimize bomba bıraktı. Sendikanın istediği parayı bütçe imkanlarımızla vermemiz mümkün değil. Ödediğimiz ücret bile Türkiye’deki belediyelerin çok üzerinde. Sorumlu davranmam gerekiyor. Belediye benim malım değil, tüm İzmir halkının. Halkımızın bunu anlayacağına inanıyorum. Sendikanın bizden istediği parayı Türkiye'de hiçbir belediye vermiyor."
‘’Lokavt seçeneği masamızda’’
Sendikal haklara saygı duyduklarının altını çizen Başkan Tugay, grevin İzmir halkına işin içinden çıkılmaz zararlar vermeye başladığında yasal hakları olan Lokavt kararını masada tuttuklarını ve uygulayabileceklerini belirterek sözlerine şöyle devam etti; "Hiçbir zaman bu seçeneği kullanmak istemeyiz. Ancak işçinin grev hakkı varsa işverenin de lokavt hakkı var. Greve saygılıyız. Ancak grev İzmir halkına ve şehre işin içinden çıkılmaz zararlar vermeye başlarsa ciddi olarak lokavt hakkımızı uygulamayı düşünebiliriz.
Bunu istemeyiz. Böyle bir noktaya da gelmek zorunda kalmayı ummuyoruz. Sendika sadece benim istediği olur anlayışından uzaklaşmalı. Ayrıca sendika sözleşme taslağında öyle maddeler var ki inanamıyoruz. Tam 53 yan ödeme mevcut. İşe devam primi diye bir madde var. İşçinin işi işine devam etmektir zaten. İşe geliyor diye prim nerede görülmüş. 4 yıllık lisans eğitimini tamamlayan işçiye yılda bir kez 30 bin lira ödeniyor. İşçilerin çoğu açık üniversite okuyor bu parayı almak için. Neden veriliyor ki? Anlayamadık.
Bu maddele hep Tunç Soyer döneminde icat edilmiş. Bunlar da sorun. DİSK ile 6 aydır görüşmeler yapıyoruz. 12 saat süren görüşmeler oldu. Makul şartlarda sözleşme yapalım diye çalıştık. İzmir halkı da hizmet alsın istedik. Ama sendika öyle bir tutum içinde ki Belediye İş'e verdiniz bize de vereceksiniz dayatması içinde. Tunç Soyer’in 5800 kişiye verdiği ücreti 23 bin kişi istiyorlar. Onlar 90-100 bin lira alıyor. Biz de o parayı istiyoruz diyorlar. Bu mümkün değil. Biz de 1 ay önce yazımızı ilgili kuruma yazdık işçi çıkaracağız diye. 6 Haziran’da doluyor. Türk İş’e bildirdik. Çıkarın dediler. Şimdi çıkaracağız mecburen. Çünkü sürdürülebilir değil durum."
‘’Vatandaştan dayanışma bekliyorum’’
Vatandaşın grevden olumsuz etkileneceğini bildiklerini ancak gelinen noktada sendikanın istediğini vermeleri halinde de 4 yıl boyunca eli kolu bağlı oturacaklarını hizmet üretemeyeceklerini anlatan ve bunun İzmir halkı tarafından bilinmesini isteyen Tugay, "Bu duruma gelinmesini istemezdik. Ama sendika ne yazık ki bir bilek güreşi içinde. Halkımızın bu grevden olumsuz etkileneceğini biliyoruz. Olumsuzlukları en aza indirmek içinde tüm önlemleri almaya çalışıyoruz.
Halkımızdan hem anlayış hem de dayanışma bekliyoruz. Kente hizmet sorumluluğumuz var. Sadece maaş ödeyen belediye olamayız. Yol su kanal ve diğer pek çok eksikler için hizmet üretmemiz gerekiyor. Bu da bütçe ile olacak. Tüm kasayı DİSK’e verirsek halka nasıl hizmet edeceğiz. Edemeyiz. Halkımızın bunu bildiğine eminim." diye konuştu.