1900 Efsanesi adında bir film var. Hikayeyi anlatan kişi "Size aktaracaklarıma bugüne kadar kimse inanmadı" diye başlıyor sözlerine. Bazen insan yaşarken de çevresinde gelişen olaylara inanamıyor. 2025 yılı, hem Türkiye'de hem de dünya genelinde orman yangınlarının artan tehdidini ve bu tehdide karşı verilen mücadeleyi gözler önüne serdi. İklim değişikliği, kuraklık ve insan kaynaklı faktörler, yangınların sıklığını ve şiddetini artırırken, ülkeler bu yeni gerçekliğe uyum sağlamak için çeşitli stratejiler geliştirmek zorundalar.
*
Dünya genelinde orman yangınları, 2025 yılında da ciddi kayıplara yol açtı. Kanada'da 5.3 milyon hektar, Portekiz'de ise 146 bin 708 hektar orman alanı yangınlarda yok oldu. ABD, İtalya ve Yunanistan gibi ülkelerde de orman yangınları ciddi boyutlara ulaştı. Avrupa'da ise orman yangınları, Lüksemburg büyüklüğünde bir alanı yok etti. Özellikle Yunanistan, Romanya ve İtalya gibi ülkelerde yangınlar yılın bu zamanı için normalden daha yüksek bir toplam yanan alanla sonuçlandı. Uzmanlar, iklim değişikliği ve insan davranışlarının orman yangınlarının artmasında önemli faktörler olduğunu belirtiyor. Birleşmiş Milletler'in raporuna göre, 2030'a kadar aşırı orman yangınlarında küresel artışın yüzde 14, 2050 sonuna kadar yüzde 30'a ve 2100 sonuna kadar ise yüzde 50'ye ulaşması bekleniyor. 2017 yılı yapımı ve gerçek bir hikâyeden uyarlanan "Only the Brave" adlı filmde "Yangınla dans etmek, cesaretin sınavıdır" sözü geçer. Bunun ne kadar doğru olduğunu Türkiye yanan doğasının dışında ne yazık ki orman emekçilerini ve itfaiyecilerini kaybederek de yine hissetti. Ama hala anlaşılmayan şeyler var sanırım… 2025 yılı, orman yangınlarının artık mevsimsel değil, yapısal bir tehdit haline geldiğini gösterdi. İklim değişikliği, kuraklık ve insan faaliyetleri, yangınların sıklığını ve şiddetini artırıyor. Bu durum, ekosistemlerin yanı sıra insan sağlığı, ekonomi ve toplumlar üzerinde de ciddi etkiler yaratıyor.Türkiye’de iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmak için daha kapsamlı ve sürdürülebilir stratejilere ihtiyaç duyuluyor. Bu bağlamda, ormanların korunması, yangın önleme ve müdahale kapasitesinin artırılması, toplumun bilinçlendirilmesi ve uluslararası iş birliği büyük önem taşıyor. Aynı zamanda alınmayan yangın uçakları, ormanları korumak için yeterli insan gücünün olmaması, orman yangınları ile ilgili yeterli mücadelenin verilmemesinden dolayı ormanlarımız yok olup gidiyor. Küresel açıdan da iklim değişimiyle her gün buzul çağına biraz daha yaklaşıyoruz. Gelecek kuşaklara bu kötülüğü yapmamalıyız.
*
Unutulmamalıdır ki, ormanlar sadece ağaçlardan ibaret değildir; onlar, yaşamın kaynağı ve geleceğimizin teminatıdır. Bu nedenle, orman yangınlarına karşı mücadele, sadece bir çevre sorunu değil, aynı zamanda bir insanlık görevidir.Yine 1974 yapımı "The Towering Inferno" adlı, bir gökdelen yangınını konu alan filmde geçen şu sözle bitirelim: "Ateş, insanın kibirli yapılarının sınavıdır."