HER YAZ AYNI KABUS!

Ormanlarımız yandı. Türkiye’nin dört bir yanı alevlere teslim oldu. Özellikle İzmir… Neredeyse yanmayan ilçesi, köşesi kalmadı.

Abone Ol

Alevler sadece ağaçları, hayvanları, doğayı değil içimizi de yaktı. Yangınlar günlerce söndürülemedi, biri biterken bir diğeri başlarken bizim de gözlerimize uyku girmedi.

Böylesine şiddetli yangınlara müdahale etmek tabii ki kolay değildi. Tüm bu zor koşullara rağmen sahada ter döken ekipler, insanüstü gayretle mücadele etti.

Yorgunluktan birbirinin omzuna yaslanarak, bir ağacın köşesinde uykusuzluktan kıvrılmış ama her an alarma geçecek şekilde hazır bekleyen o kahramanların emeği asla unutulmamalı. Hepsine minnettarız.

“Can kaybı yok” mu dediniz?

Yangınların ilk günlerinde “can kaybı yok” denildi. Peki, hangi canı kastediyorduk biz? Can sadece insan demek mi?

Yanan ağaçlar, yok olan bitki örtüsü ve hayvanlar... Onlar da birer candı. Sayısını bilmediğimiz kadar çok can sessizce gitti. Kim bilir nasıl bir panikle kaçmaya çalıştılar? Kaçabildiler mi?

12 şehit...

Ve sonra bir haber daha geldi. İzmir Ödemiş’te, yatağa bağlı yaşayan 81 yaşındaki bir vatandaş alevlerden kaçamadı, yaşamını yitirdi. Ardından Konya’dan destek için gelen Orman Genel Müdürlüğü’ne bağlı dozer operatörü İbrahim Demir, alevlerin içinde şehit oldu. Evli ve iki çocuk babasıydı.

Aynı yangında ağır yaralanan Ragıp Şahin’den ise günlerce umut bekledik, ama olmadı. Beydağ Orman İşletmesi çalışanı, 45 yaşındaki evli ve iki çocuk babası Ragıp Şahin de hayatını kaybetti.

Henüz bu acılar yüreğimizde tazeyken Eskişehir’de yaşanan büyük yangında 10 orman işçisinin şehit haberi geldi. Onlar da tıpkı diğerleri gibi bizim için, doğa için canını verdi.

Şimdi ne olacak?

Neden her yıl aynı kabusu yaşıyoruz? Neden hala önleyici tedbirler yetersiz? Neden hala ormanlara çöp atan, sigara izmaritini yere savuran, otluk alanlarda ateş yakan “duyarsızlar” ortalıkta elini kolunu sallayarak dolaşıyor? En önemlisi neden bu vurdumduymazlık sürüyor?

Sorularımızın cevabı nerede?

Her yıl onlarca canımızı, binlerce hektar ormanımızı, milyonlarca hayvanı kaybediyoruz. Yanan ormanlar geri gelir mi? Belki yıllar içinde yeniden yeşerir. Peki ya yitip giden yaşamlar? Şehit olan 12 işçi? O yaşlı adam? O hayvanlar? Onların yerine ne koyabiliriz?

Yıllardır bu soruları sormaktan da cevap beklemekten de yorulduk. Sosyal medyadan yardım istemekle geçiştirilemeyecek kadar büyük bir yangının içindeyiz. Yanan biziz, yok olan doğamız ve gelecek nesillere bırakacaklarımız... Bu yangınlar son olsun. Tekrar görüşünceye dek hoşça kalın.