HAZİRANDA ÖLMEK ZOR… ŞAİR ÖLÜR, YAZISI KALIR…
“Haziranda ölmek zor “ demiş Hasan Hüseyin Korkmazgil gerçekten güzel demiş, Haziranda ölmek zor. Çünkü bir çok değerimizi Haziran ayı almış bizden, Orhan Kemal, Ahmed Arif, Nazım Hikmet Ran ve niceleri.
Ne güzel esefler kazandırmışlar bizlere aşık olunca okuduğumuz şarkıların sözleri, hüzünlenince dinlediğimiz şiirler hatta neşeliyken oynadığımız şarkıların sözleri onlara ait.
1963’te Nazım Hikmet’in vefatı, Hasan Hüseyin Korkmazgil’i oldukça üzer. 1970’te Orhan Kemal’in vefatı ile Korkmazgil “Haziranda Ölmek Zor” şiirni yazar ve şiiri Orhan Kemal’in anısına yazdığını belirtir.
"Haziranda Ölmek Zor" şiiri oldukça uzun bir şiir ben sizlere biz kaç kıtası paylaşmak isterim.
"Sokakta tank paleti
Sokakta düdük sesi
Sokakta tomson
Sokağa çıkmak yasak
Sokaktayım gece leylak
Ve tomurcuk kokuyor
Yaralı bir şahin olmuş yüreğim
Uy anam anam
Haziranda ölmek zor
………….
Yıllar var ki ter içinde
Taşıdım ben bu yükü
Bıraktım acının alkışlarına
3 haziran 63’ü
Bir kırmızı gül dalı
Şimdi uzakta
Bir kırmızı gül dalı
Eğilmiş üzerine
Yatıyor orlarda
Bir eski gömütlükte
Yatıyor usta
Bir kırmızı gül dalı
Eğilmiş üzerine
Okşar yanan alnını
Bir kırmızı gül dalı
Nazım ustanın
Hayat öylesine zormuş ki o yıllarda yaşamak bir mucize gibi bir şey, ama onlar hem yaşamışlar, hem de yaşatmışlar. Kimi mahpus günlerinde yazmış o güzel sözleri, kimi olmayan aşkına, kimi imkansız aşkına, kimi ise annesi ve babasına. Bizlere emanet etmişler duygularını ve bizlerde emanetlerine sahip çıkıyoruz hala."
Yazının girişinde adı geçen şair ve yazarların bilindik eserlerinden bahsetmek isterim sizlere;
Orhan Kemal...
“72. Koğuş” eseri, 72. Koğuşta kalan Ahmet Kaplan’ın hikayesini anlatıyor. Ahmet ve arkadaşları koğuşta sefalet içinde yaşamaktaydı, mahkumlar yere serdikleri çimento çuvalları üzerinde uyumalarına rağmen birlik ve beraberlik içinde kendi iç dünyalarındaki saflığı korumayı başarmışlar. Ahmet’in annesi o zamanın değeri büyük olan 150 lira göndermişti Ahmet annesinin gönderdiği para ile kendi ve arkadaşlarına 72. Koğuşta güzel bir ortam sağlamaya çalışır.
Cezaevi koşullarında ayrıcalıklı mahkumlardan olan ve aynı zamanda cezaevi müdürünün adamı olan Bobi Niyazi, Ahmet’in parasına göz diker onu kumar oynamaya ikna etmeye çalışır, ne yapar eder başarır ilk başta Ahmet’in attığı zar şanslı gelir ve kumarı Ahmet kazanır diğer mahkumlardan da kazandığı para ile 72. Koğuşun koşulları iyileşmeye başlar.
Ahmet cezaevi koşullarına rağmen aşık olmak ve bir kadını sevmek ister, Ahmet’in bu hayalini fark eden Bobi Niyazi boş durmaz. Parasına göz diken Bobi kadınlar koğuşunda kalan Fatma’ya Ahmet’in çamaşırlarını yıkatmaya başlar ve Fatma’yı överek Ahmet’in aklını çeler, Fatma’nın ağzından mektup yazarak Ahmet’ten para sızdırmaya başlar.
Kumarın kazanma duygusunu alan Ahmet kumar oynamaya devam eder, gel zaman git zaman şansı dönmemeye başlar, elinde ne kadar parası varsa kaybeder. Fatma’ya kara sevda ile aşık olur, Fatma hapisten çıktıktan sonra bile Ahmet onu unutmaz, yolunu gözlemeye devam eder. Bir kış günü demir parmaklıkların önünde soğuktan donarak ölür.
Bu acı hikaye 1987 ve 2011 yıllarında iki kez filmleştirilmiştir.
Ahmed Arif...
Birçok eseri birçok besteci tarafından üzerine müzik yazılarak şarkılaştırılmış, en bilindiklerden biri ise müziğini Fikret kızılok’un yaptığı “Haberin var mı?” eseridir. Ben ve benim yaşlarımda olanlar bu eseri güçlü yorumu ile Funda Arar'ın sesinden bilir.
Haberin var mı?
Terk etmedi sevdan beni
Aç kaldım, susuz kaldım gecelerce
Geceler gecelerce
Geceler geceler
Yastığımda, düşümde, içimdesin
Bir hain bıçak gibi kalbimdesin
Dermanı yoktur bilirim
Nazım Hikmet Ran...
Nazım babayı yazmaya başlarsak kalem biter söz biter sayfalar yetmez onu ve eserlerini anlatmaya 61 yıllık yaşamına, şiirler, tiyatro oyunları, hikayeler, senaryolar hatta fıkralar bile yazmış, erken gitmemesi gereken biri iken erkenden göçmüş gitmiş yalan dünyadan.
Ben sizlere ustanın bir şirinin bir kıtası paylaşmak isterim
"Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
Hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
Bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
Yani yürekte... "
Tekrar görüşünceye dek hoşça kalın…