İzmir'in usta kalemi Hasan Tahsin Kocabaş Radyo Ege'de 90 Saniye programında depremzedelerin sesi olmaya devam ediyor.

İşte Hasan Tahsin'in 90 Saniye'ye sığdırdığı gerçekler... 

VİCDAN KALMADI ALEMDE

Nazım Hikmet'in Yolcu oyunu İzmir'de seyircileriyle buluştu! Nazım Hikmet'in Yolcu oyunu İzmir'de seyircileriyle buluştu!

Takvimler 30 Ekim 2020’yi gösterdiğinde İzmir Bayraklı’da 117 canın öldüğü depremden sonra neler yaşandığı hiç merak edilmedi.

Aradan geçen zaman ve üzerine de tarihin en ağır depremi Kahramanmaraş ve civarında yaşanınca iyice inandım, “depremi fırsata” dönüştürmede Bayraklı meğer mikro laboratuvarmış.

Şimdi yürekten inanıyorum insanlığın yıkıldığı yermiş bayraklı ve tarih de 30 Ekim 2020.

O Cuma gününden beri sürekli anlatmaya çalıştım. Mevki makam sahiplerinden işitmediğim hakaret ve iftira, müteahhit ve hafriyatçılarından almadığım tehdit kalmadı. Üstelik dönemin valisi beni dinleyeceğine, konforuna düşkün ithamını yaptı.

Bayraklı’da 117 can toprakla buluşmadan, namazları kılınmadan depremden fırsat çıkarma hamleleri başladı. Konuşacak ayrıntı çok, ben yoruldum inanın. Meslektaşlarım bile sırt döndü, muhalefet, CHP’sinden İYİ partisine süreci anlamadı cahile yattı... Üstelik Bayraklı’ya Bayraklı’yı bilmeyenler milletvekili oldu... Aday edenler anlamadı  utanmadı.

Ve olanlar da oldu.

Şehir Hastanesi çevresine yapılan ama depremzedeler için yapılan rezerv konutları bir bir satılıyor depremzede olmayanlara.

250 tanesi Spor Bakanlığına KYK yurdu olarak satıldı şimdi sırada İçişleri ve Sağlık Bakanlıkları var... Rezerv konutları lojman oluyor ama depremi yaşayanlar şu anda hasarlı konutlarda oturuyor, evi yıkılan ve parası olmayanlar emlakçıların oyuncağı oldu. Üstelik çevrede dünya kadar boş arazi var ama kimlerin acaba?

İZDEDA kurucu başkanı kendini zincirlese ne olur ki, vicdanlar kararmış olmuş cüzdan... Kulaklar duymuyor, gözler görmüyor.

Türkiye’de deprem sadece ölmek için... Paran yoksa insanca yaşama ve sorgulama hakkın da yok yurttaşlık hakkın da...

Bayraklı’da yeni bir tarih yazılıyor ama içinde insan yok. Ama bilin ki zulüm ile abat olanın ahiri berbat oluyor. Ne anlamlıdır o satırlar...

“Gafil gezme şaşkın bir gün sen de ölürsün, dünya kadar malın olsa ne fayda?”  

Editör: Bünyamin Dobrucalı